Orhan Can

Gelirler görürler, hanyayı da Konya’yı da

23 Ağustos 2013

Sevgili taraftarlar,
Maçın sonucu sizi üzmesin..
Yenilmiş olabiliriz!
Ama beyzadeleri İstanbul’a da bekleriz..
Gelirler görürler, hanyayı da Konya’yı da..!!
Bir trafik kazası oldu hepsi bu!

Neyse,bu mektubu yazarken ben, öncelikle sizlere saadetler diliyorum..

Yazının Devamını Oku

Tak Tak: Kim O ?

18 Ağustos 2013

Tak tak;
Kim o?
TAŞ..!!
Kim?
B-E-Ş-İ-K-TAŞ
2-0

OC bu gece kaçar anam babam

Yazının Devamını Oku

70 model arabayla otobanda seyir yapmak

8 Temmuz 2013
Hatırlayan bilir.

70’li yıllarda futbolda art arda Dünya, Avrupa şampiyonu olurduk(!)
Takımlarımız Avrupa’da kupa neyim bırakmaz, hatta toptan Türkiye’ye getirirdi!
Bazen, karşısında bizim takımı gören ecnebilerin karşılaşmadan çekildiği bile olurdu..
Korkup kaçarlardı yani(!)
“Şerefli yenilgi” tümcesi asla bize ait değildi..
Yunanlılara aitti.. Hatta Almanlara..
1-0  yahut 2-0 yenildiklerinde bile “Şerefli Yenildik” derlerdi bu “gavurlar”..

Yazının Devamını Oku

UEFA'nın Beşiktaş kararının arkasındaki gerçekler

26 Haziran 2013
İstediğiniz kararı alın, Beşiktaş kar gibi beyaz ve temiz, gecelerin korkunç siyahı kadar heybetli ve güçlü kalacaktır! UEFA’nın uyduruk kararı açıklandığını anlarda kalbim duracak gibiydi.
Çünkü bu, namus ve erdemin, ahlak ile dürüstlüğün, adalet ile hakkın sınavı olacaktı..
Bizim Anadolu’da bir söz vardır:
“Et kokarsa tuz vurulur tuz kokarsa çaresi ne..” Yani, çaresi yoktur!
Gelinen son noktadır..
Tıpkı UEFA’nın aldığı yüz kızartıcı karar gibi..
Çünkü, böyle bir kararı kabile toplumları bile almazdı..
Maalesef yeryüzünde adil hak dağıtması gereken mekanizma kokmuşsa, çaresi yoktur!
Steaua Bukureş’e niye ceza vermedi o heybetli UEFA..
Hem de ellerinde şikenin görüntüleri varken?
Böyle çifte standart mı olur..
Oysa adalet, dünyanın her yerinde herkese aynı oranda olmalıdır..
Daha önce de Milan’a veremediler.. Milan gitti şampiyon oldu!
İspanyol, Alman, Fransız vs vs kulüplerine hiç yapamazlar bunu..
 
Hem, dünyanın neresinde var, daha suç sabitleşmemişken, “insanı” suçlu saymak..!!
Suçun işlenip işlenmediği tam kesinleşmemişken “Hüküm vermek” de neyin nesi yahu!
Katharina Blum’un çiğnenen onuru gibi..
Unutma UEFA, o “Ayarını bozduğun kantar, gün gelir seni de tartar..”
Şu yalan dünyada var ya, gerçek adaleti siz de arar durursunuz UEFA’cı çocuklar..
Sefahat içinde olabilirsiniz bugün, ama, gün gelir çocuklarınız arar hakkı hukuku, kim bilir..
Hem şahıslar için “Daha fazla delil bulun” diye yeni rapor isteyeceksin, ama kulübe ceza keseceksin..
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
 
Şimdi ben size sormalıyım;
madem suçun işlendiğinden emin değilsiniz, kişiler için yeni deliller istiyorsunuz; peki ama böyle bir durumda, neden kişilerin kurumuna ceza veriyorsun..!
Bunun neresi adil bir karar..!!
Vicdanlarınız rahat mıdır şimdi?
 
Bakın, benim için yeryüzü tek bir vatan, tek bir ülke..
Yani, Mavi Gezegen.. Nam-ı değer DÜNYA..
Nefes alıp verdiğimiz, karnımızı doyurduğumuz koca büyük EV..!!
Adalet, Somali’de de, kutuplarda da, Avusturalya’da, uzak Asya, ön Asya’da da, Avrupa veya Amerika’da da aynı olmalı. İnsanları aynı oranda sevmeli..
 
İsmet Paşa, “Bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur.” demişti.
Bence eksik söylemiş!
Şöyle olmalıydı:
“Birlikte yaşadığımız Mavi Gezegen’de; insanların rengi, dili, dini, ırkı ne olursa olsun, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, yeryüzünün kurtuluşu yoktur..”
Avrupa gelişmiş medeniyetin beşiğiymiş ha!
Hadi oradan be..!!
 
Bak UEFA!
Bir futbolcu ile menajeri arasında geçen diyalog yüzünden koca bir kulübü şike ile suçlayamazsın..
120 dakika kıran kırana geçen,
penaltı atışlarıyla 134 dakika süren ve kalplerin durup durup çarptığı bir maçta;
üstelik şike yaptığı iddia edilen adamın bir gol atıp bir de asist yaptığı karşılaşmada,
koca bir camiayı lekeleyip cezalandıramazsın..
Rakibin penaltı atışlarındaki 2 topunun direkten döndüğü olayda şikenin “Ş”sini arayamazsın!
Üstelik olmayan bir suça ceza, hiç veremezsin..
Hele hele, Bükreş’e veremediğin cezayı, güdümlü müfettişlerinin raporlarıyla başkasına hiç veremezsin!
Uganda da bile veremezsin..!!
Pigme medeniyeti bile sizin bu kararınız karşısında hukukun ve demokrasini cennet beşiği kalır..
Avrupalı olmakla övünüp, zalimlik yapamazsınız UEFA..
Adil görünüp adaletsizlik yapamazsın, yapmamalısınız..
 
Bak, balık güzel besindir..
Balık koktuğu zaman tuzlanır et gibi, bilir misin..!?
Sizi de bir gün tuzlarlar UEFA..
Koktunuz çünkü..
 
Neyse OC neyse..
En Kalbi Muhabbetlerimle..
Ben Can; Orhan Can..
 
Yazının Devamını Oku

Seni sevdim ya seni Beşiktaş

23 Haziran 2013
Bu şiir tüm Beşiktaşlılara benden armağan olsun...

Boğazın soğuğu yüreğime vuruyor
Yağmur damlaları suratımı okşuyor
Ve ben
Seni düşünüyorum bu gece.
Çok uzaklarda değilsin biliyorum.
Geminin güvertesi boş bu gece
Martılar da sustu bak

Yazının Devamını Oku

Beşiktaş'ın başkanı kim olmalı

10 Haziran 2013

“Beşiktaşlı olduğumuz için haksızlığa karşı çıkmıyoruz.. Haksızlığa karşı olduğumuz için zaten biz Beşiktaşlıyız..”
Böyle yazıyordu Çarşı Grubu’nun pankartında..
Duruşlarıyla herkesi Beşiktaşlı yapan Çarşı’nın gençleriydi onlar..
Yiğit bir televizyoncu sordu:
“Beşiktaş’ın şövalye ruhlu semt çocukları”
Yanıtı, ÇARŞI’ydı..Hani, genç çocukların demokratik protestosuna, “Gül Devrimi” misali destek veren Siyah-Beyazlılar.. Haksızlığa “Hayır” diyenler yani..
Halkın takımının proleter ruhlu çocukları...

Yazının Devamını Oku

Kulüp başkanlarına uyarı

27 Mayıs 2013
Daha yeni bir genç öldürüldü!

Hemen hemen iddiası olan her maçta olay var!
Taraftarlar birbirlerini gırtlağını sıkmakla meşgul..
Kulüp başkanları ve yöneticilere militan gibi açıklamalar yapıyor!
“Benim rengimden olmayan düşmandır” deniliyor.
Bendense asla suçlu değildir..” felsefesi hakim ortalıkta!
Kısaca, “Benim suçlum SUÇSUZDUR” ahlaksızlığı, doğru “Ahlak” oldu artık!
Empati yok, sevgi yok, centilmenlik hiç yok..

Yazının Devamını Oku

Kalbim firardaydı

19 Mayıs 2013
Beşiktaş'ın maçını her şart altında seyretmek !

Bedenim Sığacık, kalbim Kayseri’deydi..
3 kafadar, yani 3 gazeteci atlayıp uçağa Ege seferine çıkmıştık.
Kalbimiz Ege’de kalsın diye değil elbet!
İki gün beynimizin içini boşaltacaktık..
Tekneyle açılacak, suyun içine girecek, suyun dışına çıkacaktık!
Misal dün gece; yarım ay ışığında, denize bile girmiştim..
Cumburlop suya..

Yazının Devamını Oku