Yılın en seksi filmini izleyebilecek miyiz

İçeriğinde yer alan seks sahnelerinin gerçek olduğuna dair haberler daha ilk günden beri medyanın dilinde.
Tüm oyuncuların orgazm pozu verdiği afiş fotoğrafları çok konuşuldu, konuşulmaya devam ediyor.
Sekiz farklı fragmanı peş peşe yayınlandı, her biri merakları daha çok kaşıdı, kaşımayı sürdürüyor.
Tabii ki ünlü Danimarkalı yönetmen Lars von Trier’nin son filmi Nymphomaniac’tan bahsediyorum.
Trier’nin filmi önce Danimarka’da gösterime girdi.
Diğer ülkelerde de yakında gösterime giriyor.
Peki aşırı seks sahneleri olan bu film bizde gösterime girebilecek mi?
En çok merak ettiğim şeylerden biri buydu.
Filmin dağıtımcısı Umut Sanat’a sordum.
Yıllardır Trier filmlerini istikrarlı bir şekilde gösterime sokan dağıtım şirketi.
“Evet” dediler, “Şubat sonu mart başı gibi film gösterime girecek.”
“Peki olduğu gibi mi? Yoksa sansürlenir mi?” diye sordum bu kez.
“Sinema Kurulu’nun incelemesinden sonra belli olacak” diye yanıt verdiler.

PARTİSİ OLACAK

Ama bu sansasyonel filmi izlemek isteyenlerin vizyondan önce bir şansı daha var.
Filmin şubat ortası yapılacak İf İstanbul, yani Uluslararası Bağımsız Film Festivali programına girmesi söz konusu.
Bir-iki haftaya o da belli olacak.
Esas bomba ise Nymphomaniac gösterime girmeden yapılacak olan özel parti.
Şubatta yapılacak partiye sınırlı sayıda davetli çağrılacağını belirtiyor Umut Sanat’çılar...

Pembe dizi üçgeni ve hatta dörtgeni

Cem Yılmaz-Ahu Yağtu ayrılığıyla ilgili taraflar hiçbir açıklama yapmayınca pembe dizivari haberlerin ortaya çıkması kaçınılmazdı.
Nitekim ayrılığın sorumlusu olarak önce Yılmaz’ın eski sevgilisi Cansu Dere gösterildi.
Sonra Ahu Yağtu’nun bir dönem arkadaşı olmuş Ece Sükan.
Bir de Lal Dedeoğlu var tabii. Cem Yılmaz yılbaşında eğlenmek için Dedeoğlu’nun mekanı Bej’e gidince gözler bu kez de ona çevrildi.
Bu arada bir hafıza tazelemesi: Lal Dedeoğlu ile Ahu Yağtu bir yıl önce Doğan Akçura’nın doğum gününde bir araya gelmişlerdi. Çünkü Akçura, Dedeoğlu’nun arkadaşı. Yağtu’nun ise ilk eşi (yandaki fotoğraf).
Neyse, tüm bu karmaşa sürüp giderken tek konuşanın Ahu Yağtu’nun babası olması ise en acayip durum tabii.

Son günlerde...

-DİNLEDİM
Mehmet Erdem’in yeni albümünden Acıyı Sevmek Olur mu şarkısını dinledim, sevdim. Ama aynı albümden Ben Ölmeden Önce şarkısını direkt es geçtim. Çünkü Fatih Erdemci yorumundan sonra olmamış, olamamış...
-İZLEDİM
Mr. Selfridge dizisini izledim. Londra’daki meşhur Selfridges mağazasının kuruluş hikayesini anlatıyor.
Hem 1900’lerin başına ışınlanıyorsunuz hem de yaratıcı bir adamın hızlı hayat hikayesinden kesitleri izlemek çok zevkli.
Dizimax’te de başladı, ama ben daha çok internetten takipteyim.

Ya olursa?

Harun Tan, ex eşi Ebru Şallı’ya rakip olmak için yoga programı yapmaya kalkışır, kendi adıyla yoga DVD’leri piyasaya sürer ve cemiyet kadınlarının “Sting gibi maşallah, çok esnek adam” övgüleri eşliğinde ülkenin en ünlü yogisi olursa... Ne yaparız?