Paylaş
Önce tedirginliğini yavaş yavaş üzerinden attı.
Sonra boynunu sıkan papyonu...
Rahatlamaya başlayınca değişti.
“Kadınım” şarkısını sadece söylemedi, yüz ifadeleriyle oracıkta yaşadı/yaşattı.
Michael Buble’nin meşhur Feeling Good’una geçtiğinde artık olmuştu, kendine güveni gelmişti.
Show Must Go On’u söylerken aslında bayağı dansetmek, kafa sallamak istiyordu.
Ama heyhat, arkasında kocaman bir senfoni orkestrası vardı, yer yoktu.
Bahsettiğim kişi, Halit Ergenç.
Onu sahnede izlediğimiz yer ise İş Sanat’tı.
Cuma gecesi Ergenç’in başka bir yönünü izledik ve ses performansını, konservatuvarda müzikal oyunculuğu okuduğunu, geçmişte müzikallerde oynadığını bilmeyenler elbette şaşırdı.
Ergenç için de zordu.
“15 yıldır sahneye çıkmadım, heyecanım tavan yapmış durumda” diyordu seyirci karşısına çıktığında.
Öyle ki, bir ara kaçmayı bile düşündüğünü itiraf etti Ergenç.
NEREDE SIKILDIM?
Bence o gecenin tek hatası senfoni orkestrasıyla sahne almasıydı Ergenç’in.
Daha küçük bir orkestrayla da bu şarkıları pekala söyleyebilirdi.
İşin içine senfoni girince belki daha çok kasıldı Ergenç.
Ayrıca, senfoninin ara bölümlerde çaldığı film müzikleriyle çoğu zaman olaydan koptuğumu itiraf etmeliyim.
Hababam’ın ardından James Bond’un müziğini dinlemek çok da etkileyici değil açıkçası.
Neyse, durum şu:
Repetuvarını biraz daha toparlar ve işin içine biraz daha konuşma/hareket, yani şov katarsa Halit Ergenç pekala Türkiye’nin Hugh Jackman’ı olabilir.
Malum, Hugh Jackman böyle bir şov yapıyor ve mart ayında Zorlu’da kendisini izleme şansı bulabileceğiz.
Keza konser sonrası Ergenç’in menajeri Ayşe Barım’dan sahne işinin devam edeceği yönünde sinyaller aldım.
Kısacası, şık bir başlangıç olan İş Sanat sonrası Ergenç’i yeni konser projelerinde göreceğiz, hazır olun.
UNUTMADAN
Konser sonrası Halit Ergenç, eşi Bergüzar Korel ve arkadaşlarıyla İş Sanat’ın karşısındaki Agency’e gitti.
Serenay Sarıkaya da yanlarındaydı.
O gece Agency sahnesinde ise Cihan Okan vardı.
Ergenç’le konser üzerine kısa bir konuşmamız oldu.
Öyle mütevazı bir sanatçı ki. Bunu laf olsun diye söylemiyorum. Baştan ayağa bunu hissediyorsunuz.
Bir diziyle şöhret olup ortalıkta kasılarak gezen yeni yetmeler gibi asla değil Ergenç.
Bir ağırlığı ve kendiliğinden bir bilgeliği var.
Gençlerin onu örnek alması gerekiyor.
Her anlamda...
Sezen Aksu detokstan kaçtı
Emel Müftüoğlu’nun Instagram hesabına fotoğraf koydu.
Müjde Ar, Sezen Aksu ve Emel Müftüoğlu toplanıp Marmaris’teki bir detoks kampına gitmişler.
Bu tür kamplarda olanlar malum:
Bol bol sıvıyla beslenirsin. Hatta ilk günler bu yüzden başına ağrılar girmeye başlar. Beslenme düzenin değişir.
Alışmaya başlarsan kendini kuş gibi hafif hissedersin ya da tam tersi, daha da gelgitli bir ruh haline girebilirsin.
Kolay değil yani bu detoks halleri.
Üçlünün gittiği kampın tam 15 gün süreceğini okuyunca içimden şöyle demiştim: Çok uzun be!
Yemeden demlenmeden 15 gün nasıl geçer ki?
Önceki gün öğrendim ki Sezen Aksu zaten dördüncü gün kaçmış kamptan!
“Evimde de aç kalırım ben” diyerek...
O zaman malum şarkıdaki gibi yazıyı bağlayalım:
Sezen’in dengesini bozmayınız...
Paylaş