Paylaş
Galiba mutsuz modern hayatın tüm insanlığa en çelişkili kazığı bu.
Alttan alta deniliyor ki: “Bak kardeşim, aslında kendinden ve hayatından mutsuzsun, bunu bir zahmet kabul et.
Ama bak yeni bir yıl geliyor. Hadi şimdi kendini ve hayatını değiştirmek için yeni kararlar al. Hâlâ umudun var, otur mutlu ol!”
İyi de bu kararlar neden haziranda, eylülde filan alınamıyor?
Neden ocak bekleniyor?
Bu kararlılık girdabına neden sürükleniyoruz?
“Yeni yılda şunu şunu yapmayacağım, şunları şunları yapacağım” diye neden listeler yapıp halleniyoruz ve içten içe içimizi daraltıyoruz?
Oysa kararsızlık da güzel bir şey.
Gri bir alan. Sürprizli ve anarşik üstelik. Uygulama yok. Ne de olsa henüz kararsızsın. Beklemedesin. Uzun bir kuyrukta beklemek gibi. Son anda vazgeçip kuyruktan çıkma şansın hâlâ var, çünkü daha karar vermemişsin, “acaba mı?” diyorsun.
Arayıştasın.
O zaman buyrun dünyanın en güzel şeyine, yani yeni yıla dair kararsızlık örneklerine...
- Bu yıl düzenli spor yapmak ve sağlıklı yeme-içme konusunda kararsızım: Belki de spor salonuna her gün gidip aynı insanları görmek, aynı kalori/vitamin muhabbetlerini yapmak bünyeyi yay gibi gerdiği için...
- Bu yıl sadece tek bir aşk yaşama umuduna sarılıp o aşka deliler gibi tutulmak/tutunmak konusunda kararsızım: Hem 365 güne tek bir aşk yeter mi?
- Bu yıl yeni hobiler edinme konusunda kararsızım: Yeni hobi demek yeni zaman yaratmak demek. Buna zaman var mı? Hem eski hobilerim bu işe ne der?
- Bu yıl yeni ülkeler/şehirlere gitmek, köşe bucak gezmek konusunda kararsızım: Belki de her gidip görmenin kendime kendimi daha çok yaklaştırması ya da uzaklaştırmasından dolayı... Bilmiyorum, onda bile kararsızım.
- Bu yıl daha çok kitap okumak, daha çok eğlenmek, daha çok arkadaşlarıma vakit ayırmak konusunda kararsızım: Belki de daha çok lafının getirdiği şelale ruh halinin aksine azlığın getirdiği tarifi mümkünsüz sadeliğe de bünyenin ihtiyacı olduğu için...
Bir ‘yakalandılar’ pozunun perde arkası
Yılbaşından bir gün önce kalabalık bir arkadaş grubu Beyrut’a uçtuk pır pır.
Uçuştan önce gruptaki arkadaşlarımızdan biri, ki kendisi Ümit Karan oluyor, pasaport kuyruğundayken Burcu Kara’yla yan yana görüntülendi.
Sonra bu fotoğraflar her yere servis edilip bir de “Yeni bir aşk mı?” şeklinde başlıklar atılınca kahroldu Ümit.
“Bu kadar da olmaz” deyip durdu gezi boyunca. Haklıydı da...
Çünkü Burcu Kara, yeni sevgilisi Remzi Kösem’le birlikte Beyrut’a geldi.
Dikkatli bakılınca aynı fotoğrafta Kösem’in de yer aldığı (ikisinin arasında) görülüyor aslında. Ama işte haberi “Yeni bir aşk mı?” diye vermek ilk etapta en seksi olan şey. Karşı taraf için kahredici olsa da...
GECE NOTU: Beyrut gecelerinin “neler oluyor”u ise cumaya...
Paylaş