Paylaş
TEOMAN’IN YENİSİ YA DA: BELKİ ÖNÜMÜZ YAZ!
Albümün çıkış şarkısı “Tek Başına Dans” internette dinlenebiliyor ve hemen söyleyeyim:
Bu şarkı bir türlü gelemeyen yaz mevsimi dolayısıyla bunalan şehirdeki kalabalıklara fotosentez yaptıracak türden.
Çünkü şöyle diyor şarkıda Teoman:
“Belki önümüz yaz, gideriz bir yerlere!
Belki dans edersin, kumsalda yalnız, tek başına!”
Yaşamakta olduğumuz şu mevsimsel şaşkınlığa bu kadar denk düşen bir slogan bulamazdı herhalde Teoman.
Gayet şık olmuş.
AYŞE HATUN ÖNALGİLLER’İN EN YENİSİ
Ece Gürsel’in yeni albümünü merak ettim. YouTube’a girip şarkılarını dinlemek istedim.
Ama sadece adını soyadını yazınca Gürsel’in, hayli erotik başlıklar çıktı alt alta, üst üste...
En sonunda erotik dehlizlerden çıkmayı başarıp Ece Gürsel’in yeni şarkısını buldum: Yarı Farkında...
İlk izlenimim şu: Yeni bir Ayşe Hatun Önal var sanki karşımızda.
Gürsel, “hop hop eller havaya/ ekstra bayi toplantıları hep bana” bir albüm yapmak yerine anladığım kadarıyla Ayşe Hatun Önal’ın yolunu açtığı “depresif/ içine kapanık/ Portishead karanlığında” bir tavrın peşine düşmüş.
Klibini de bu tavırla, korku filmi edasında, Leman Sam uzunluğundaki yıka yıka banyodan bir türlü çıkama saçlarını bol bol konuşturarak çekip ekranlara sürmüş.
Sonuç: Ayşe Hatun’daki gibi çok parlak değil, ama Gürsel’in sesi gayet iyiymiş.
Bu arada hazır adını anmalara doyamamışken, nerede bu Ayşe Hatun Önal kuzum? Tibet’e mi göç etti?
Buzullarda mı yaşıyor? Yoksa Mars’a çoktan bizsiz gitti de haberimiz mi yok?
RESMİN EN YENİSİ, E BİRAZ DA SEKSİSİ
Bir ressama “seksi” demek ayıp kaçabilir.
Çok magazin, çok banal, “ama hiç entelektüel diiill” gelebilir. Ressamın da hoşuna gitmeyebilir.
Ama seksi olmak kötü bir şey değildir aslen.
Hatta yapılan resimler de pekala “seksi” olabilir.
Neyse uzun seksapelin kısası, sizi resimlerinden önce Merve Morkoç’la, yani aslında yüzüyle tanıştırayım.
Ön dişleri -son birkaç yıldır herkesin ölüp bittiği türden- ayrık, dudakları kalın, saçları uzun -Meksika kadınları havasında- ve iri bakışları yeni jenerasyonda pek rastlanmayacak şekilde: Acayip kararlı.
Morkoç’u keşfeden ben değilim, XOXO dergisi keşfetmiş.
Kapağına koymuş bu ay.
Dergiyi elinize alır almaz ilk tepkiniz şu oluyor zaten:
“Bu yabancı manken de kim?”
Demem o ki; Morkoç’un işleri kadar kendisi de yeni.
Bu da yine “hiç entelektüel diilll” bebeğim ama, kötü bir şey değil hani, kabul edelim gitsin...
Unutmadan, Merve’nin sergisi “Yüzükoyun” Mısır Apartmanı’ndaki Galerist’te 21 Mayıs’a kadar sürüyor.
Bir ara (dere) gidilip görülmesi elzem.
ÖMÜR’ÜN YENİSİ YA DA: KEDİ DURUŞU?
Köşe arkadaşım Ömür Gedik, hayvan hakları için kurduğu derneğe gelir sağlamak üzere bir maxi single çıkarmış.
Single’ın kapağı için de bir “catsuit” giymiş, yani vücudu baştan aşağı saran, “kedi hissiyatı” veren kostümü...
Kostüm gayet hoş, Ömür’e yakışmış da.
Tek kusur, Ömür’ün duruşu. Kedi gibi durmasını beklerdim Ömür’den. O zaman kostüm daha anlamlı dururdu.
Sanki bu şekilde, kapalı (ama pırıltısı unutulmamış) bir mayo giyip tesettür plajında yüzmeye gelmiş gibi algılanıyor Ömürcat.
YARIŞMALARIN YENİ MADENİ: KIBRIS
Seyirci farkındadır ya da değildir bilmem.
Ama bir yarışma programı yapılırken yapımcı şu özelliklere göre yarışmacı seçer:
Bir tane SEKSİ kadın olsun, bir tane ELİ MAŞALI/ ARIZA olsun, bir tane EFEMİNE olsun, bir tane YÖRESEL olsun, bir tane ÇOKBİLMİŞ olsun...
Acımasız gelebilir, ama böyledir, matematiği bunun üzerine kurarlar. Maalesef.
“Yöresel” dedikleri de şudur: Tercihan şiveli konuşan, yaşadığı yörenin özelliklerini karakterinde fazlaca yaşatan/ bunu gösterebilen kişilik, insanoğlu/ kızı...
Genelde bu yöresel kategori için bulunmaz maden Karadenizliler’dir yapımcılar için.
Ama yarı Kıbrıslı Taner ve öz Kıbrıslı Meter’le birlikte KKTC de fazlasıyla keşfedilecek anlaşıldığı üzere...
Paylaş