Paylaş
Çeşme rüzgârdan öyle bir uçuyor ki, durum şöyle özetlenebilir:
Gündüz plajda rüzgârdan dayak yemiş gibi oluyorsun, akşam yemeğe çıktığında ise sonbahardaymış gibi hissediyor, üşüyorsun.
Benim için hava hoş, serinliği sıcağa tercih ederim. Restoranların durumu ise zor.
Çünkü kadehler devriliyor, oraya buraya asılmış dekoratif ampuller kafaları sıyırıp yere düşüyor. Peki Çeşme sosyal hayatında neler oluyor, burada yeni neler var?
Hemen özet geçeyim...
◊ KÜRKÇÜ DÜKKANI VE TUVALETİ
İzmir Çınarlı’da, taş duvarlı eski bir hangarda açtığı Kürkçü Dükkânı adlı mekânı hayli popüler olan Ragıp Can Kutsal, geçen yaz Ovacık yolu üzerinde bu mekânın yazlık versiyonunu açmıştı.
Bu nedenle ilk uğradığım yer oldu yazlık Kürkçü.
Ferah, rahat, zeytin ağaçları arasında, girer girmez açık mutfağındaki dev avizesi hemen dikkati çeken bir mekân Kürkçü.
Birçok mekâna göre şanslılar, çünkü menüdeki ürünler Ragıp Can Kutsal’ın Çakaltepe’deki kendi çiftliğinden geliyor. Menü danışmanlığını şef Yılmaz Öztürk’ün üstlendiği mekânın yıldızı tabii ki açık ateşte pişenler.
Ama benim bir favorim daha oldu, o da “steak tartar”ın yorumlanmış hali olan “dry aged bonfile ezme”.
Kürkçü’nün tuvaleti de oyuncaklı. İrili ufaklı aynalarla donatılmış tuvaletin ortak alanında bir DJ seti bile var. Bu tuvalet aslında Barselona’daki Boca Grande’nin tuvaletinin aynısı.
Zaten Ragıp Can da bu esinlenmeyi gizlemiyor.
Peki Boca Grande’nin tuvaletinde olduğu gibi buranın tuvaletinde de parti oluyor mu?
Geçtiğimiz günlerde çılgın bir yağmur yağınca mecburen olmuş!
Herkes tuvalette partilemiş.
Her şeyin efendisi yine hava şartları yani...
◊ İSTANBUL’A AÇILACAKLAR MI?
Tıpkı Ragıp Can gibi bir yeni nesil İzmirli de Can Arslan.
İzmirliler onu OM Mistral isimli mekânıyla tanıyor.
Geçtiğimiz yıl Aya Yorgi Koyu’nun en eski ‘beach club’ı Paparazzi’yi devralmıştı Can Arslan.
Bu yaz da farklı bir tasarımla bu ünlü plajı OM Paparazzi ismiyle yeniden açtı.
Can’ın, “Yeni stilde kibirsiz asalet, huzur, dinginlik, sadeliğin güzelliği ve doğallıktan esinlenildi” dediği OM Paparazzi’de bolca taş, ham metal ve ahşap kullanılmış.
Ben özellikle barını çok beğendim ve Çeşme’de içtiğim en iyi margarita da -şimdilik- oradaydı.
Peki bu iki yeni nesil İzmirli, yani Ragıp Can Kutsal ve Can Arslan, İstanbul’a da açılmayı düşünüyor mu?
Can, “Doğru lokasyon ve fikir olursa neden olmasın?” düşüncesinde...
Ragıp Can ise İstanbul’dan önce Miami’ye odaklanmış durumda.
Orada bir restoran açmak için kolları sıvamış bile.
◊ BOTANİK BİR ADA: ISLA
Çeşme’nin en taze restoran kulübü ise Isla.
Kürkçü Dükkânı’na yakın mesafedeki Isla, benim gibi botanik âşıkları için tam bir cennet.
270 tane bitki dikilmiş Isla’ya. Çoğu da “coconut”, yani Hindistancevizi palmiyesi.
Dolayısıyla bitki örtüsü hayli zayıf olan Çeşme’de tropik bir hava yaratılmış.
Kışın bu ağaçları soğuktan korumak için ekstra bir özen göstermek zorunda kalacaklar, orası ayrı...
Isla’nın ilginç bir yanı da kıvrımlı barının neredeyse mekânın her yerine uzanıyor oluşu.
Mekânın ortaklarından Andım Korkut’un söylediğine göre, Isla’ya yukarıdan bakınca tüm o kıvrımlar Sanskritçe’de “nefes” anlamına gelen sembolü oluşturuyormuş.
◊ YARINA...
Before Sunset’te bol dizi oyunculu Elefante akşamları, Acun Ilıcalı dahil birçok ünlünün gece yarısı pizza yemeye gittiği o popüler mekân, parti sırasında yaşanan bir hırsızlık olayı ve diğerleri...
Paylaş