Paylaş
Solist Çağlar Hepterlikçi sahne almadan önce, “Dışarıda
oturanlar
acaba içeriye girecek mi?” diye merak ediyordum.
Merakım beş saniye içinde giderildi:
Çağlar performansına başlar başlamaz insanlar içeriye akın etti.
Sosyal mesafeli stantlarının etrafına yerleştiler ve saatler 23.00’ü gösterdiğinde ortam sanki eski gece hayatının 02.00 dolayları gibiydi.
Şarkılara eşlik edenler, coşup dans edenlerle...
Çağlar bir ara, “Çok erken saatte başladık.
Bizim için de bir ilk” dedi.
Ama kısa sürede yeni duruma herkes adapte olmuş gibiydi.
Aysel Gürel ablamızın zamanında dile getirdiği gibi:
“Bir yanımız her duruma müsait, ne kadar uyarsa o kadar ister.”
Saatler 24.00’ü gösterdiğinde ise canlı performans sona erdi.
Yeni kurallarla yeni eğlence bana sorarsanız şöyleydi:
◊ Herkes şöyle bir psikolojiye giriyor:
“Zaman kısıtlı, bir an önce eğleneceğim kadar eğleneyim.”
◊ Hâl böyle olunca sanki o eski kasmalar, nazlı gelin havaları da ortadan kalkıyor.
Yerinde duramamalar, sürekli dans etmeler bu yüzden.
◊ Peki kapalı alanda eğlenmenin tedirginliği var mıydı?
Öyle tedirgin bir hâl kimsede yoktu. Sadece bazı çiftler maskeleriyle dinlemeyi tercih etti canlı performansı.
O filmi Fongogo’dan
destekleyen
herkese bin tebrik
Azra Deniz Okyay’ın ilk uzun metraj filmi “Hayaletler”, 77. Venedik Film Festivali’nin bağımsız bölümü olan Uluslararası Eleştirmenler Haftası’ndan en iyi film ödülüyle döndü.
İyi habere aç olduğumuz bugünlerde hepimiz bu habere çok sevindik, gurur duyduk.
Ama Azra Deniz Okyay bu filmi öyle kolay bir şekilde çekmedi, onun da bilinmesi gerek.
Filmin çekimlerinden aylar önce projelere destek bağışı toplayan online sistem Fongogo’dan bir video yayınlamıştı Azra Deniz Okyay.
O videoda hem daha önce yaptığı işleri hem de “Hayaletler” projesinin nasıl olacağını anlatıyordu.
Videonun sonunda da şöyle diyordu: “Çekimler için desteğinize ihtiyacımız var.”
Nitekim Okyay’ın çağrısı sonuç buldu ve 32 bin lira toplandı Fongogo’da.
Bu para filmin çekim masrafları için yetti mi emin değilim, muhtemelen yetmemiştir.
Ama yine de 1 yıl önce Fongogo’dan Okyay’ı destekleyen o bağışçılar şu an kendileriyle de gurur duymalı. Çünkü iyi bir işe imza attılar.
Elektrik kesintisi
olur ve...
Azra Deniz Okyay’ın filminin konusunu merak edenlere de özet geçeyim:
Tüm Türkiye’de gerçekleşen uzun süreli bir elektrik kesintisi sırasında yolları kesişen dört karakter üzerinden şu anki İstanbul’u anlatıyor film.
Paylaş