Yeni ‘cool’: Tiyatro oyunu peşinde koşmak

Tüm hafta sonunu tiyatroya ayırmışlar.

Cuma ve cumartesi peş peşe iki oyun sahnelendi.

Toy İstanbul’un “Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin” ve “Yalnızlar Kulübü” adlı oyunları.

Ben sadece cuma gecesi sahnelenen oyunu izledim.

Oyun ilginçti, çünkü:

Üç kadın oyuncu yan yana sıralanmış sandalyelere oturdular sahnede.

Oyunda biri anne, diğeri anneanne, sonuncusu ise torun rolünde...

Oyun boyunca birbirlerine hiç bakmadan, iç içe geçmiş bol travmalı hayatlarını seyirciye anlattılar.

Kimi zaman yaşadıkları aynı anı farklı şekillerde anlatarak üstelik.

Doğrusu takip etmesi keyifli, kurgusu ters köşe, oyunculukları nefis bir oyundu.

Oyundan sonra tüm oyuncular seyirciler arasına karışıp oyun hakkında sohbet ettiler.

Bu da artık olmazsa olmazlardan biri: Oyuncu ve oyunun yazarı oyun sonrası kendi köşesine kaçıp saklanmıyor, direkt iletişime geçiyor seyirciyle.

Çünkü yeni nesil tiyatro oyunları peşinde koşturan, sıkı takip eden bir kitle var artık.

Onlar sadece oyunu izleyip gitmek istemiyor. Oyuncuyla oyunu tartışmak da istiyor.

Bu arada The Stay’in de bir otel olarak kendini sürekli dönüştürme hali de dikkat çekici.

Havalı düğün yapılırken başka oluyor burası, tiyatro sahnelenirken bambaşka.

Dahası, Stay’ciler şimdi üç gün sürecek yılbaşı partisine hazırlanıyor.

Bahçeye bu partinin habercisi olarak kocaman bir disko topu kondurmuşlar.

Ayın 29’unda, etnik bohem hallerine pek bayıldığım, Mykonos Scorpios’a gidenlerin hemen hatırlayacağı Viken Arman’la başlıyormuş üç günlük partileme hali.

Alaçatı’ya yolunu düşüreceklerin haberi olsun...

Urla’sız olmaz

O taraflara gitmişken Urla’ya uğramamak elbette olmazdı.
Bana kalırsa kışın daha güzel oluyor...
Urliçe’nin leziz dana kaburgasını arkadaşlarla ortaya söylemişken bir takipçimden yeni bir mekan önerisi geldi hemen:
Od Urla.
Orası yeni açılmış.
Ama gitmek fırsat olmadı. Bir dahakine artık.
Son bir Urla önerisi daha: Hiç Lokanta ve Tadım Atölyesi.
Kendi organik ürünlerinden yaptıkları yemeklere “yeni Urla mutfağı” diyorlar.
Mutlaka tatmanız lazım.

Yeni Gülşen şarkısı Türkçe rap etkisinde

“Bir İhtimal Biliyorum” adlı yeni Gülşen şarkısının “Gözyaşım kurak, bak bu son durak, indim yürüyorum” kısmını dinler dinlemez ilk izlenimin şu olması kaçınılmaz:
Türkçe rap etkisi popa da sızmış durumda.
Şarkı o girişten sonra bildik Gülşen şarkısına dönüşüyor ama rap efekti ayrı bir tat katmış şarkıya, orası kesin.
Belki de bu yüzden günlerdir bu şarkıya takıldım, dinliyorum.
“Yanıyo yanıyorum, sayıyo sövüyorum” diye diye...