‘Yeni Bodrum’ nasıl bir şey?
Bodrum iki kutba ayrılmış:
Bir yanda çoğunluğu yabancı marka olan otellerin sunduğu lüks dünyayı yaşayanlar...
Aynı şekilde sayısı giderek artan milyon dolarlık konut projelerinde bu yaşam tarzını devam ettirenler.
Öte yanda ise Bodrum’a yıllardır gidip gelen yazlıkçılar, sezon boyunca sadece site hayatı yaşayanlar yahut Bodrum’a sonradan göç etmiş, artık yaz kış buralı olan bohem şehirliler...
MEĞER KÜÇÜK BİR KASABAYMIŞ
Bu iki farklı dünyadan alanı giderek genişleyeni ilk gruptakiler.
En çarpıcı misal: Beş milyon metrekarelik bir alana yayılan Kaplankaya.
Karadan gidildiğinde Bodrum’a iki saat, Gündoğan’dan tekneyle gidilirse 35 dakika uzaklıkta olan Kaplankaya meğer küçük çapta bir kasaba olup çıkmış bile.
Ben orada sadece otel var sanıyordum, yanılmışım.
Türk-Kazak ortaklığında bir şirket (Capital Partners) buranın sahibi.
Şimdilik Kaplankaya’da 78 konut ve onbin metrekarelik SPA’sı (ayrıca Bülent Baharlı’nın geleneksel Thai masajıyla) öne çıkan Six Senses Oteli var.
Ama yakın zamanda yeni konutlar ve oteller geliyormuş buraya.
Cheval Blanc Oteli kesinleşenler arasında. Konuşulan diğer marka ise Ritz.
Dahası, buraya marina yapılıyor.
Yani Kaplankaya yakın gelecekte Yalıkavak gibi bir yer olup çıkabilir de...
UZAY GEMİSİ GİBİ BİR EV
Git git bitmeyen dev arazisi içinde Kaplankaya’nın dikkat çeken yanlarından biri de ünlü İngiliz mimar Norman Foster imzalı (Londra’da yaptığı Swiss Re binasını anımsatalım), uzay gemisi kıvamındaki ev!
Her görenin “Bu ev kimin?” diye sormadan geçmediği ev meğer Kaplankaya’nın Kazak ortağı Serjan Jumaşev’e aitmiş.
Jumaşev’in bu ağırlığından olsa gerek Six Senses’ta da ağırlık Kazak müşterilerdeydi geçen pazar.
HERKESİN BAŞKENTİ AYRI
Bodrum’un farklı köşeleri için konuşulan daha birçok lüks otel ve konut projesi var.
Mesela yakın gelecekte Four Seasons’ın da geleceği konuşuluyor.
Cennet Koyu’na da (tam Il Riccio karşısına) bir konut ve otel projesi başlamış.
Kimisi için bu lüks otel ve konutların artması turizm için iyi. Kimisi için ise tam aksi, Bodrum başka bir şey oluyor.
Aslına bakarsanız, çoktan olmuş da...
Yeni Bodrum birbiriyle çakışmadan yaşayan farklı iki kümenin bambaşka algılarda yaşadığı bir acayip gezegen artık.
Şu da bir tatlı gerçek:
Her iki grup da kendine sosyalleşmek ya da bir araya gelmek için ayrı bir merkez, yani başkent seçiyor.
Lüks dünyadan çıkanların başkenti kuşkusuz Yalıkavak Marina.
İkinci grubun tercihi ise çoğunlukla Gümüşlük.
Pek az kimsenin aklına Bodrum merkeze gitmek geliyor.
Bodrum günlüğünden karışık notlar
BURASI ASLINDA TAM ALAÇATILIK
Bodrum merkez demişken buranın bir geceyarısı kulübü de var.
İstanbul’dan bildiğimiz Klein. Ya da buradaki ismiyle Eva Klein.
İkinci sezonundaki Eva Klein aslında Miami esintili rengarenk dekorasyonu, müziğiyle filan gayet iyi. Ama Alaçatı’ya konuşlanıp oranın after mekanlarından biri olsaymış (Bedevi ya da Single Fin gibi) çok daha iyi sonuç alacakmış.
Sanki Bodrum’da değeri tam anlaşılamamış gibi geldi bana.
BİTEZ’İN YENİSİ: PLAYA
Kendi halindeki Bitez’e yeni bir plaj ve restoran açılmış: Playground Playa. Erciyes’teki Magna Oteli’nden tanıdığım sahipleri Playa ile Bitez’e yeni bir soluk getirme derdinde. Yıllardır Sarnıç’la bilinen Bitez’de yeni bir rekabet başlıyor gibi.
KAVANOZ’DAKİ O ÜNLÜ ÇİFT
Yalıkavak’taki Kavanoz’da Özge Özpirinçci ile karşılaştım. Annesinin evine tatile gelmiş. Beş yıldır birlikte olduğu sevgilisi Burak Yamantürk de yanındaydı.
Paparazzilerin fotoğraf çekme telaşından rahatsız olsa da “Daha buralardayım” dedi.
Ve her zamanki gibiydi Özge: Sade, sıcak, samimi.
YENİ NESİL KÜTÜPHANE: ZAİ
Bodrum’un alternatif ve yaratıcı mekanlara daha çok ihtiyacı var diye düşünürken Zai imdadıma yetişti.
Kendini “yeni nesil kütüphane” olarak adlandıran Zai bırakın Bodrum’u, Türkiye’de bir ilk. İçinde bir cep sineması, üçüncü nesil kahvelerin servis edildiği bir kafe, klasik müzik dinlenebilen tatlı alanlar ve tabii nefis bahçesi de dahil olmak üzere sessiz okuma köşeleri mevcut.
Kuralları da haklı olarak katı: Cep telefonları sessizde, 15 yaşından küçükler içeri alınmıyor ve herkesin alçak sesle konuşması tavsiye ediliyor.
