Paylaş
◊ Eda Taşpınar’ın hesabında 90 yaşındaki anneannesinin ne kadar cool olduğunu öğrendim...
Doğrusu Eda’nın deli dolu pozlarından daha çok ilgimi çekti anneannesi. Nefis bir kadın. Keşke daha çok çekse onu Eda.
◊ Saba Tümer’in bozulan bulaşık makinesiyle ilgili tüm detayları öğrendim...
Başım göğe mi erdi? Tabii ki hayır! Ama şu an bu tip gündelik ayrıntılarla hepimiz boğuşuyoruz ya, o yüzden tuhaf gelmedi tabii.
Bir de Saba iyi bir konuşmacı olduğu için kendini dinletmesini başarıyor.
Hele ‘hula hoop’ çevirirken sakin sakin konuşmaya devam ettiği videoya “Bravo” dedim içimden.
◊ Ajda Pekkan’ın spor yaparken hiç terlemediğini öğrendim...
Gerçi Ajda videoyu baya montajlatmış filan.
Baştan sona kardiyo yaparken ya da kürek çekerken görmüyoruz onu.
Bir bakıyoruz sporu bitmiş ve Ajda bırakın nefes nefese kalmayı, nefis doğal makyajı ve spor kıyafetiyle mutfağa kek yapmaya gidiyor!
Oysa kendime bakıyorum: Evde spor yaptıktan sonra canım çıkıyor.
Bütün eve ter damlacıklarım saçılıyor. Duş aldıktan sonra kendime gelip yemek yapma sürecim hiç de öyle tatlı tatlı gerçekleşmiyor.
O yüzden: Asla bir Ajda olamam.
Hiçbirimiz olamayız zaten. O biricik.
◊ Tuba Ünsal sayesinde çocuklu evde karantinanın nasıl bir şey olduğunu öğrendim...
Ve fikrimi söylüyorum: Zor iş! Tuba hem çocuklarla yaratıcı bir şekilde vakit geçirmenin yollarını arıyor, bıkmadan usanmadan. Hem de bir yandan yemek yapıyor.
Geçtiğimiz günlerde yaptığı börek güzeldi mesela.
Bazen pes ediyor, yere uzanıp tam tatlı tatlı ‘story’ çekecekken çocuklardan biri soru soruyor, “Annee” diye bağırarak... Evet zor iş, kolay gelsin Tuba!
◊ Aslı İnandık’ın karantina sürecinde daha da yaratıcı olduğunu öğrendim...
Salkım Hanım başta olmak üzere, otomatiğe bağlamış gibi “Yargılama” diyen meditasyon hocası ve “Bacaklarım ağrıyor” diyen ev kadını tiplemeleri şahane.
Gülmek için ideal.
Bergüzar Korel der ki...
Bergüzar Korel sessiz sedasız ikinci albümünü çıkardı. İlkinde olduğu gibi bu albümün de prodüktörü Aykut Gürel.
Akşamüstleri tıngır mıngır iyi gidiyor Korel’in sesi ve albümdeki bazı şarkılar.
Özellikle de bugünlere pek bir uyan “Yarına Allah Kerim” şarkısı.
Sosyal mesafeyi beceremiyoruz
Dün markete doğru gideyim dedim.
Gördüklerim şundan ibaret:
Kaldırımda herkes birbirinin üzerine doğru yürüyordu...
Markette yine dip dibe bir vaziyet vardı, bu yüzden girmekten vazgeçtim...
Zaten akşamına haberlerde bir minibüse 20 kişinin birden bindiğini görünce hükmü verdim: Sosyal mesafeyi beceremiyoruz.
Paylaş