Zaman’ın cumartesi eki Newsweek’in son sayısındaki kapak konusundan yola çıkarak bir yazı yayınladı, "Magazin dünyasının ünlüleri gençleri yoldan çıkartıyor" başlığıyla.
Newsweek, Paris Hilton ve kankası Britney Spears’ı kapak yaparak bir araştırma yapmış.
Buna göre Amerika’nın yüzde 77’si bu isimlerin (bir de buna Lindsay Lohan, Nicole Richie’yi filan ekleyin), gençleri ve çocukları olumsuz yönde etkilediğini düşünüyormuş.
Zaman’ın ilavesi, buradan yola çıkarak bizim ünlülerin de yaşam tarzlarıyla gençleri yoldan çıkarttığı tezini ortaya atmış. Ve bazı isimler sıralamış: Pınar Altuğ, Helin Avşar, Tuğba Ekinci, Tuğba Özay, Hande Ataizi, Deniz Akkaya, Hülya Avşar ve Süreyya Yalçın.
Ne raslantıdır ki, bu ünlülerin hepsi kadın! Demek ki toplumun genel ahlak yapısına uymayan (ki yazıda böyle deniyor), gençlere olumsuz örnek olan bir tek kadın ünlüler.
Şöyle mi denmek isteniyor: Deniz Akkaya alkollü yakalandığında toplum için kötü, ama Teoman bardan aşırı alkollü çıkınca toplum için fark etmiyor.
Demek ki hálá, "Erkektir ne yapsa yeridir" alt metni yatıyor zihinlerde.
Neyse, bu bahsi geçelim... Asıl görülmek istenmeyen şu: Devir değişti.
Artık eski ünlüler ve o ünlülerin sırça köşklerinde sürdürdükleri, topluma cici gözüküp kapalı kapılar ardında ne dönme dolaplar çevirdikleri gizemli dönem geride kaldı.
Günümüz ünlüleri sokaktaki vatandaş gibi.
Sarhoş oluyor, hatta sarhoşken kaza yapıyor, dönem dönem saçmalıyor, sevgilisini aldatıyor ya da aldatılıyor, boşanıyor, hop yeniden aşık oluyor...
Hayat böyle bir şey değil mi?
Ayrıca gençler de aptal değil. Kimse kimseyi raydan çıkartmıyor.
Keza ünlülerin hayatlarında olup bitenin kat be kat fazlası gerçek hayatta cereyan ediyor.
Hiçbir şey o kadar basit değil. Gaza gelmeyelim yani. Newsweek kapak yapsa bile...
Olivium’da yaşanmış garip olay
Zeytinburnu’ndaki Olivium Alışveriş Merkezi’nde yaşanmış tuhaf bir olay var.
Okurlardan Merve Ç.’nin başına gelmiş. Çok uzun olan mailini kısaltarak aktarıyorum:
"Hayatımda ilk defa Olivium’a gittim. Alışveriş merkezine girdikten sonra çevremde ilk başta seyrek, ama sonra giderek artan bir güvenlik çemberi oluşturulduğunu fark ettim...
Birkaç mağazadan alışveriş yaptıktan sonra annemle yürürken birden gri takım elbiseli, elinde iki tane telsiz telefon olan bir adam yolumuzu çevirdi.
Laubali bir tavırla annemin ve benim omuzlarımızdan tutarak, ’Geçin bakalım şu köşeye’ dedi. ’Niye?’ diye sorduğumuzda, ’Çok konuşmayın, geçin oraya’ yanıtını aldık.
Adam içerden güvenlik görevlisi kıza seslendi. Kız gelir gelmez, benim aranan bir insana benzediğimi, bu benzerlikten dolayı böyle davrandıklarını söyledi.
Suçsuzluğumuzun verdiği çırpınışla güvenlikten en az 20 kişi etrafımızı sardı.
Bize o kötü muameleyi yapan adam ise ortadan kayboldu.
Gelen güvenlik güçleri de olayı güya anlamaya çalışıyordu... Gri takım elbiseli adamın eşgalinin belirlenmesini istiyorduk. Onun kendi elemanları olmadığını söyleyip olayı büyüttüğümüzü ima ederek başlarından savmaya çalıştılar. Ne bir özür ne de bir kabul etme vardı...
Benim kime benzetilerek alıkonulduğumu ise kimse açıklayamadı. Bir hukuk öğrencisi olarak hukuka olan güvenim zedelendi".
ŞEHİR ATLASI
* Masa’yla yeniden
Evinde parti yapıp mahalle sakininin terörüne maruz kalmak istemeyenlere bir öneri: Elif Edes’in Masa’sı yeniden açıldı. Bilenler bilir, parti yapmak isteyenlere kiralanan bir mekandır Masa. Normal bir bar ya da kulüp gibidir, ama sadece "kiralanırsa" açıktır. Hatırlatayım; Edes isteyen particiye yiyecek-içecek ve dj hizmeti de sağlıyor. Yeni Masa, Tepebaşı’ndaki eski Cahide’nin, şimdiki Al-Jamal’in olduğu binanın en üst katında.
* Hande Yener Cahide’de
Bu perşembe Cahide’de Hande Yener sahne alıyor. İlginç, çünkü Yener uzun süredir böyle bir mekanda sahne almıyordu. Hande o gece dansçılarıyla özel bir şov da yapacakmış. Gerçi Cahide’nin sahnesi şov yapmak için biraz küçük bence. Bu arada Cahide’ciler köprü yapmışlar, sahneden bara doğru uzanan. Fikir iyi, ama köprünün korkulukları feci olmuş. "Yine beğenmedi" diyecekler, ama öyle olmuş, napim...