Türkiye de bunu yapmalı, ama nasıl?

Geçtiğimiz salı günü TURYİD tarafından Lütfi Kırdar’da ikincisi yapılan GastroEkonomi Zirvesi’nde yeni bir kavram öğrendim: Gastrodiplomasi.

Haberin Devamı


Bu alanda uzun süredir çalışan Paul Rockower’ın söylediğine göre ülkelerin markalaşmasında uzun zamandan beri tek önemli bir şey var. O da gastronomik güç!
“Çünkü” diyor Rockower “Yemek kalbe ve mideye hitap eder. Herkesin hayatında unutulmaz bir yeri vardır.”
Bunu ilk yapan örnek ülkelerden biri olarak Tayland’ı gösterdi Rockower.
Kendi mutfağını tüm dünyaya daha çok sevdirmek ve yaymak için gastrodiplomasi faaliyetlerine 2002’de başlamış Tayland.
O zamandan bugüne dünyadaki Thai restoranlarının sayısı ikiye katlanmış.
Ayrıca yabancı ülkelerde çalışmak isteyen Taylandlı şeflere kolaylık ve Tayland mutfağındaki her malzemenin dünyanın dört bir tarafına dağılması sağlanmış.
Tüm bu gastrodiplomasi faaliyetleri Tayland’a gelen turist sayısını da yüzde 200 artırmış. Sonuç şahane yani!
Tayland’ın başarısından sonra Güney Kore, Tayvan ve Malezya da aynı yolda yürümeye başlamış.
Tayvan mesela meşhur ‘dim sum’ı öne çıkarmış gastrodiplomasisinde.
Popüler bir başka örnek de malum, Peru.
Bu ülkenin mutfağı ve şefleri artık Machu Picchu’sundan bile daha meşhur, düşünün başarıyı.
Paul Rockower diyor ki, Türkiye de bir an önce bunu yapmalı!
“Nasıl?” sorusuna dair elbette küçük ipuçları verdi Rockower, ama özetle şunu demek istedi aslında: Uzun dönemli işler yapın, kısa vadeli nokta atışlarıyla uğraşmayın.

Haberin Devamı

Şarap turizmine gelen 20 katı fazla para harcıyor

GastroEkonomi Zirvesi’nde şarapçılık yapan iki önemli ismin konuşmaları da hayli ses getirdi. GastroEkonomi Zirvesi’nde şarapçılık yapan iki önemli ismin konuşmaları da hayli ses getirdi. Sibel Kutman 2013’te alkol için getirilen tanıtım yasaklarından bahsetti ve o kanundan altı yıl sonra tüketicinin şarap bilincinde ciddi bir azalma yaşanmaya başlandığını söyledi. Can Ortabaş ise şarap turizminin önemine değindi ve standart turiste göre şarap turizmi için gelen turistin 20 katı fazla para harcadığının altını çizdi.

Kıvanç’ın davetinden OB’nin notları

Mavi’nin Kıvanç Tatlıtuğ’la olan işbirliğinde 10’uncu sezona girilmiş. Bilmiyordum, önceki gece Nef Bebeköy’de yapılan davette öğrendim.
Aynı zamanda Kıvanç Tatlıtuğ’la yeni reklam filminin de ilk kez gösterildiği geceden notlarım şöyle:
◊ Backyard’dan Nef’e inen yolun tamamı o geceye özel mavi spot ışıklarıyla aydınlatılmıştı!
◊ Gecenin ilerleyen dakikalarında sahneye Feridun Düzağaç çıktı. “Neden?” diye etrafıma soruyordum ki, yanıt tez geldi.
Kıvanç çok severmiş FD’nin müziğini/kendisini. Özellikle o istemiş.
Keza eşi Başak’la öyle romantik dinlediler ki “ben kısaca FD”yi; davettekiler onlara gıptayla baktı, aşklarına hayran oldu.
Umarım ünlü çift çıkışta kurşun döktürmüşlerdir.
◊ Gecenin hoşluğu sektördeki arkadaşlarının Kıvanç’ı yalnız bırakmamasıydı.
Elçin Sangu, Bade İşçil ve Kıvanç Kasabalı katılanlar arasındaydı.
Başkası olsa gelmez mesela, “Onun gecesinde ne işim var?” der.
Oyuncuların bu cool dayanışması gayet şık ve mercek altına alınası...

Haberin Devamı

Türkiye de bunu yapmalı, ama nasıl

Yazarın Tüm Yazıları