Paylaş
“Gizemli cinayetle ilgili en çok konuşulan iddia ise ona terapiye gelen biri tarafından vurulduğu...”
O iddia doğru çıktı.
Haberlerde vardı, katil Sinem Koç üç kez seans almış Erikli’den.
Nitekim Koç’un sadece “Kitaplarını okudum, ruhsal dengem bozuldu” iddiasıyla Erikli’yi kalkıp vurması çok da mantıklı durmuyordu.
Sonuçta cinayetin adımlarına baktığınızda (evet, bugün içimden bir dedektif çıktı), Erikli’nin hangi saatte ne yaptığını bilen bir katille karşılaşıyorsunuz.
Yani katilin Erikli’yle daha önce yüz yüze görüşmüş olması çok şaşırtıcı değil.
Şimdi önemli olan ne konuştukları...
Asıl şaşırtıcı olan, katilin elini kelepçeleyen kadın polislere, “Sıkı tutma elimi, çek elini. Senin gibi bir insan değilim. Enerji bedeni ne biliyor musun?” demiş olması.
Neden böyle bir şey söylüyor?
Tüm spiritüel öğretilerde enerji bedeni, yani içimizdeki enerji kanallarının (çakra) uyanması, açılması iyi bir şey olarak resmedilir.
İçindeki gücün ortaya çıkması olarak...
Yoksa bu kanalların açılması ters etkiye yol açtı ve ‘öldürme potansiyeli’ni mi ortaya çıkardı? İyilik kadar kötülük de bir enerjiyse eğer...
SAÇ AYRINTISI
Bu cinayette ilgimi çeken diğer ayrıntı ise şu: Saçlar!
Katil, ‘melek yazarı’ Erikli’yi kuaför çıkışı (saçlarının iyi görünmesine her zaman çok önem verirmiş) apartmanın içinde vuruyor.
Ve cinayetin ertesi günü kendi saçlarını kazıtıyor.
Elbette tanınmamak, yakayı ele vermemek için saç kazıtmak ilk akla gelen şey.
Ama saç mevzusu deyince, zamanında filmi de yapılmış olan Samson ve Delilah’ın hikayesi de akla düşmüyor değil.
Ne demişler, ne varsa eskilerde var.
Hikaye malum, kimsenin yenemediği güçlü Samson bir gün çok âşık olduğu Delilah’a zayıf noktasını açıklar: Saçları!
Samson’un gücü, Tanrı’ya adadığı ve hiç kesmediği uzun saçlarından gelmektedir.
Delilah bunu öğrenince Samson uyurken saçlarını keser ve onu düşmanlarına teslim eder.
Neyse, cinayet yazarınızdan bugünlük bu kadar.
Daha fazla kafa karıştırmayayım...
Yılbaşı gecesi ne yapmalı
Kimselerde yeni yılı düşünecek, plan yapacak hâl kalmadı biliyorum.
Ama insanız, üç gün sonra düşüneceğiz işte, “Ne yapsak o gece?” diye.
Hem ilerleyen tarihlere dair plan yapmak bünyeye iyi gelir...
Yeni yılda en popüler yurtdışı destinasyonlarını söyleyeyim:
Berlin ve Beyrut.
Özellikle Berlin’e bilet fiyatları uçmuş durumda.
Airbnb’den ev de bulamıyormuşsun.
Yurtiçinde en popüler adres ise Alaçatı olacak gibi.
İstanbul’da kalanlar ise ev içi organizasyonlara abanacak.
Öyle görünüyor.
Miller ve o vergiler
Uçak bileti için mil biriktirmek iyi güzel
hoş bir şey de, işe yarıyor mu hâlâ emin olamıyorum.
Misal, önümüzdeki yıl Paris için öylesine bilet baktım.
20 bin mil ve 500 küsur lira vergi diyor.
Aynı tarihte bilete bakıyorsun. Toplam 900 lira filan.
E ne anladım ben bu işten?
Mille alınca dahi bu kadar vergi ödeyeceksem diyorsun, bari normal normal bilet alayım... Tuhaf.
Paylaş