Tatil çemkirmelerine hazır olun

Cumadan itibaren uzun bir tatile giriliyor.

Haberin Devamı


Uzun tatil dönemleri aynı zamanda bitmeyen çemkirme günleri demek.
Sürekli şu lafları duyacaksınız, hazır olun:
* Havalimanı tıklım tıklımdı, kavimler göçü başlamış, çok bunaldım!
* Biletler pahalı ama uçaklarda yer yok, zar zor yer buldum, kim alıyor bu biletleri?
* Mekanlar pek dolu değil, insanlar nerede?
* Bu mekan insan kaynıyor, n’olur başka yere gidelim!
* Bugün Bodrum çok sıcak, İstanbul esiyormuş, görümcem telefonda söyledi.
* Geceleri serin mi ne? Havalar da bir ısınamadı...
* Her yaz aynı yere gelirim, ama bu yaz inanamadım, bozulmuş buralar, bitmiş bitmiş...
* Bayramda hayatta bir yere gitmem, her yer vıcık vıcık kalabalıktır şimdi.
* Dün bir yerde yemeğe gittik, şu kadar hesap ödedik, bir daha gitmem oraya.

Tatil anlayışınız nasıl

1. Aşırı sabitler
Son 15, hatta 20 yıldır aynı yere, aynı tesise giderler.
Hiç şaşmaz.
Tatilin kaç gün olacağı, tesise giriş ve çıkış saati bile her daim aynıdır, değişmez.
Artık tesis çalışanlarıyla bir aile gibi olunmuştur. Tesise yeni gelen müdavimlerin her yaz dedikodusu yapılır. Eski müdavimler ise artık komşu kategorisindedir.
Ayrıca sabah mutlaka erken kalkılıp plajın en önündeki şezlonglara havlu atmak suretiyle “yerler kapılır.”
2. Son dakikacılar
Bayram tatilinde bir yere gitmem, İstanbul bayramda daha güzel, her yer pahalı ve kalabalık ne işim var derler derler, sonra son dakika kendilerini bir tesiste havuzun içinde bulurlar.
Çünkü sosyal medya baskısına yenilmişlerdir; herkes havuz içindeki şişme ‘unicorn’a sarılıp poz üstüne poz verirken evde oturup peş peşe dizi izlemek birden onlara sıkıcı gelmeye başlamıştır.
3. Statü tatilcileri
En popüler tatil beldelerinin en popüler mekanlarına araya tanıdık, tanımadık birçok insanı sokarak mutlaka gitmeye çalışırlar.
Buralardan yemek tabağı (ahtapot ve ceviche tercih sebebi), günbatımı, tasarım hasır sepet, ayak ucunun denize girerken çekilmiş hali gibi kareler paylaşıp sürekli şunun altı çizilir: Bu tarz yerlerde eğleniyor ve yemek yiyorum...
Statü tatilcileri için Yunan Adası’na gidiyor olmak da bir başka semboldür. Yunan Adası’ndan peş peşe fotoğraflar paylaşmak, özellikle mavi beyaz tahta masa-sandalye fotoğrafına oturup poz vermek ve fonda çalan Yunan şarkısını duyuran ‘story’ paylaşmak en sevilen eylemlerden biridir.
4. Bohem tatilciler
Çeşme ve Bodrum’a gidenleri sevmez, hatta küçümserler. “Ne işim var oralarda?” derler.
Kuzey Ege, Bozcaada, Kaş ve çok bilinmeyen birkaç tatil beldesi daha en gözde yerleridir. Ters köşe yapanları da vardır. Karadeniz yaylasına çıkanı ya da “Biraz da kültür tatili” deyip kendini antik kent ve müze gezmeye adayanı da...
Salaş ve bozulmamış yerler favorileridir.
Eğer bir yer azıcık konforlu hale geldiyse, “Bitti burası” deyip uzaklaşırlar. Sabah yogası ve akşamüstü rakısı aynı anda favorileri olabilmektedir.
5. “İstanbul bizimdir”ciler
“Trafik yok, istediğim yere beş dakikada gidebiliyorum, yaşasın İstanbul” diye ilk iki gün sevinirler.
Sonraki günler, “Her yer yabancı kaynıyor, bitmiş bu şehir, bu ne böyle?” diye şikayet ederler.
Nihayetinde eve kapanıp daha önce izlenmiş tüm dizileri yeniden izleyerek kendilerini cezalandırma yoluna giderler.

Yazarın Tüm Yazıları