Sokaklarda neler oluyor

Özde değişen bir şey olmadı, aynı Türkiye’deydik.
Misal: Dün taksisine bindiğim şoför yine ultra nazik bir adam çıktı.
Hemen önümüzde normal hızda seyretmekte olan aracı büyük bir zevkle solladı.
Aracın koltuğunda bir kadının olduğunu görünce de “Karıymış işte, ondan böyle kullanıyormuş” diye yüksek sesle söylendi.
Adamın üzerine kusmamak için kendimi zor tuttum.
Ya da Zorlu AVM’nin güvenliğinden geçmek için beklerken bir kadın çılgın bir aceleyle önüme geçti, az kalsın sıradaki herkesi eziyordu, “Pardon” bile demedi.
“Uçağınız kalkıyor galiba” diye kötü bir espri yapmamak için kendimi zor tuttum.
Hani eğer bir referandum daha yapılacaksa şu naif soru pekâlâ sorulabilir: “Birbirimize kaba mı davranalım yoksa kibar/saygılı mı?” 

Çay koy, yeniden başlayacağız

Referandum sonrası sosyal hayatın popüler noktalarına (kafesine de lüks nargilecisine de) şöyle bir uğradım.
Genel hava şu:
◊ “Hayır” cephesinde “gidelim buralardan” havası sona ermiş görünüyor.
Kimse başka bir yere gitmekten bahsetmiyor.
Aksine sürekli paylaşılan bir Uzakdoğu felsefesi var, herkes birbirine onu yollayıp duruyor, şöyle ki:
“Ustaya sormuşlar, her şeyi kaybettik, ne yapacağız?
Bilge kişi yanıt vermiş: Çay koy, yeniden başlayacağız”.
Öte yandan referandum sonucu da hâlâ tartışılıyor.
YSK’nın mühürsüz oy ve zarfları son dakikada geçerli kılmasına yönelik bireysel itirazların nasıl yollanacağı da. Bir de tabii akşamları yapılan itiraz yürüyüşleri dillerde.
◊ “Evet” cephesine dair gözlemler ise cumaya...

Astrolojiye göre dizi günü belirlemek

Tamam, hepimizin gözü burcumuzun günlük yorumuna şöyle bir takılıyor.
“Merkür yine geri gidiyormuş” cümlesini de artık “Naber, nasılsın?” gibi laf ola beri gele bir tatta kullanmaya alıştık.
Ama iş ve eğlence dünyasının astrolojiye göre adım attığını, strateji belirlediğini doğrusu bilmiyordum.
Meğer yayına girecek dizilerin gün ve tarihleri de astrolojiye göre belirlenir olmuş.
Yapım şirketi ve kanallar astrologlara danışıyormuş artık.
Söylenen o ki, seçim günü bile buna göre seçilmiş.

Trend tahmincisine kulak verin

Alın size zihin açıcı bir röportajdan cümlelerle gündemden bir nebze olsun uzaklaşma fırsatı.Geçen yıl yayınladığı Anti-Fashion Manifesto’su oldukça ses getirmiş trend tahmincisi Li Edelkoort’la XOXO Dergisi konuşmuş. Li’nin geleceğe dair söyledikleri sadece belli bir kitleye ulaşsın istemedim, o yüzden ilgimi çekenleri cımbızlayıp aktarıyorum:◊ “Şu an dünya üzerindeki en kritik mesele küresel ısınma ve bunun bizim seyahatlerimize olan etkisi. Artık havada daha fazla rüzgar var ve bu bizim uçuşlarımızı zorlaştırıyor”(Benim yorumum: Li haklı olabilir mi? Gerçekten eskisine göre uçaklar daha fazla mı türbülansa giriyor? Bu konuyu araştıracağım.)◊ “Aynı anda birkaç şeyin birden gerçekleşmesine izin veren melez bir topluma doğru gidiyoruz. Eş zamanlı olarak erkek-kadın, hatta cinsiyetsiz olabileceğiz.Hem sağlıklı beslenip hem abur cubura doyacağız. Hem genç ve yaşlı, hem anne hem baba olabileceğiz. Dünya artık siyah ve beyaz değil, grinin katmanlarından oluşuyor.”(Benim yorumum: Şu anda dünya çok siyah beyaz görünüyor, umarım Li’nin dediği olur. Ama şu dediği doğru: Her şey aynı anda istenilmeye başlandı. Artık kimse tek bir hedeften mutlu/tatmin olmuyor.)