Paylaş
Nedeni de belli: Henüz iki hafta önce açtıkları (üyelik istemeyen) Cecconi’s hala konuşuluyor ve dolup taşıyorken şimdi başka bir (üyelik istemeyen) mekanla daha karşımıza çıktılar: Pizza East.
Soho’cuların ilk kez Londra Shoreditch’te açtığı Pizza East konsepti, bir süre sonra Londra’nın diğer bölgelerine de yayılmış (Portobello ve Kentish Town), daha sonra Amerika’ya açılmıştı (Chicago).
Şimdi de İstanbul Akaretler’de Pizza East.
W Oteli’nin eski resepsiyon girişine konuşlanmış olan mekanı geçerken görmemek, şöyle bir dönüp bakmamak elde değil.
Çünkü dış kısmına asılan ampülleriyle filan, bizim o eski çay bahçelerindeki hırpalanmış romantizme göz kırpıyor. Düğünleri akla getiriyor.
Bilerek ya da bilmeyerek...
Renkli tentesiyle de ayrıca dikkat çekiyor.
Dahası, epey büyük bir mekan Pizza East. Koca bir barı ve şarküteri bölümü mevcut. Mekanda çoğunlukla ahşap malzeme kullanılması da hoş bir ayrıntı.
Kendi adıma en çok barı sevdim. Yemeklerden ise burrata peynirli pizzayı...
Lakin diğer yediğim bazı yemekler hayli tuzluydu (misal, kabak çiçeği kızartması).
Sohbet sırasında bu tatsız vaziyeti mekanın şefleri Kyle Boyce ve (onun sevgilisi) Kady Yon’a da söyledim tatlı tatlı.
Bu arada şef Kyle’ın kolunu boydan boya kaplayan dövmeleri dikkat çekici.
Şöyle bir mekan içinde gezindiğinde herkes dövmelerine kilitlenip kalıyor ister istemez.
Dövmeleriyle meşhurella Umut Eker mekana gelirse gölgede kalabilir, benden altyazı geçmesi...
Bu arada Pizza East’te Soho House’un bazı kokteylleri de mevcut, Soho Mule onlardan biri.
Kitle derseniz, ilginç bir şekilde yine İngilizler (Soho’cuların artık British Airways’le filan anlaşıp İstanbul’a sürekli İngiliz taşıdığını düşünmeye başladım) ve çok gezen meraklı Türkler.
Meraklı Türkler’in ilk merak ettiği şey de malum:
Burası tutar mı/dolar mı?
Akaretler biraz lanetli bir yer ya, yenilenip makyajlandığından beri sürekli bir şey açılıp kapanıyor, bu hain soru biraz da ondan.
Bu sorunun yanıtını şu an kestirmek pek mümkün değil.
Esas mevzu, Soho House’un hızlı bir operasyonla, üstelik üç ay gibi bir sürede İstanbul sosyal yaşamına kendi tarzını zerketmekteki kıvraklığı.
Bakalım daha neler yapacak ve ne kadar bu ilgiyi diri tutacaklar?
Çünkü şehrin çok gezen Türkler’inin, içinde bulundukları coğrafyanın gelgitli güncel/siyasi hayatı gibi, tipik huyudur:
Anında sıkılır, anında ruh halleri değişir.
La Boom terasa çıktı
İstanbul’da bir diğer yenilik, Emirgan’dan.
La Boom’cular bir süredir üzerinde çalıştıkları terası nihayet açtılar ve mekan an itibariyle bir eğlence üssü gibi: Altta suşici/elektronik müzikçi Next Door ve La Boom’un ilk yeri. Yanda Türkçe canlı müzikli pizzacı.
Ve şimdi de üstte Teras Emirgan.
Dışardan bakınca vaziyet Bogaz mekanlarının daha sıkıştırılmış daha genç daha havalı bir versiyonu gibi…
Teras Emirgan’ın en iyi yanı ise yemekleri.
Yormuyor, çok alengirli değil, hayli pratik.
Fransız şef Arthur Vonderheyden, onu gören kadınların “Ne kadar yakışıklı değil mi?” sözlerine maruz kaldığı kadar mutfakta da başarılı. Allah'tan.
Kitle derseniz şimdilik ortaya karışık; bir köşede popüler Serdar Ortaç’ı da görüyorsunuz bir başka köşede bohem Arslan Sükan ve sevgilisi Melisa Mızraklı’yı da…
Ve pek yakında...
* Colonie’ciler Kanyon’da, eskiden Konyalı’nın olduğu yerde haziranın ikinci haftası (adet olduğu üzere seçimden sonra) brasserie-bar açıyor: Escale. Barı hayli iddialı olduğu söylenen mekan, Gina’nın tahtını sallamaya aday.
* Karaköy’deki Vault Oteli’nin Kasa Lokanta’sı ise yazlık versiyonunu seçimden hemen önce açmaya hazırlanıyor. Yeni mekan otelin tepesindeki terasta olacak.
İSTANBUL popüler mekan Top 10
(23-30 Mayıs tarihleri arasında)
1. Cecconi’s / Tepebaşı (1)
2. La Boom (Teras Emirgan&Gizli Kalsın) (3)
3. Sanayi 313 / Maslak Oto Sanayi (2)
4. Lucca / Bebek (-)
5. Colonie / Karaköy (5)
6. Spago / Nişantaşı (6)
7. Sunset / Ulus (7)
8. Fenix / Etiler (9)
9. Nopa / Nişantaşı (8)
10. Pizza East / Akaretler
Paylaş