Simit, ısırık ve 90’lar

Hülya Avşar, “Sakinleştiyseniz şimdi sıra bende” diyerek simitli açıklamasının açıklamasını yapmak istedi ama ne yazık ki bu kez o kadar yankı yapmadı sesi.

Haberin Devamı

Çünkü simitli polemikte ilk söylediği laflar çok slogandı, haliyle herkes sazan gibi üstüne atladı.
Şimdi Avşar’ın o lafların üzerine kalkıp “Benim simit yeme meseleme gelince, yerim ya da yemem. Kendim kazandım, hâlâ da kazanıyorum. Bunun hesabını size vermeyeceğim” diye serzenişte bulunması fena halde dramatik ve sıkıcı.
Elbette kimse onun ne kadar kazandığını sorgulamıyor.
Feci bağlamdan kopuk, uzay boşluğunda açıklamalar bunlar...
Bu simitli hadisede golü atan ise pek sevgili Deniz Seki oldu.
Deniz, Hülya Avşar’ı desteklemek isterken durumu abarttı ve onu eleştiren herkesi ısıracağını söyledi.
Ah Deniz, ısırmak da nedir şimdi?
Aslında bu olay yeni nesil ünlülerle eski ünlüler arasındaki uçurum gibi farkın bir özeti.
Yeni nesil ünlülere bir bakın. Hiç böyle coşarak, kendinden taşarak konuşmalarına tanık oldunuz mu?
İyi ya da kötü tartışılır ama fikirlerini kendilerine saklıyorlar.
Renklerini belli etmiyorlar. Kapalı kutular.
Arada bir Instagram profillerinden ses veriyorlar, o kadar.
Eski ünlülerin her konuda her dakika konuşma, ortalığa saçılma hali ise bir Televole alışkanlığı.
Öyle alışmışlar. Instagram’dan ses vermek onlara yetmiyor.

Haberin Devamı

Serenay
pişman mıdır
Farah Zeynep Abdullah’ın Bergen’i oynadığı filmin ilk tanıtım videosu yayınlandı ve kısacık bir kesit bile şunu anlamamıza yetti: Tüyler diken, Farah Zeynep tam bir Bergen olmuş!
Malum, bu rol daha önce Serenay Sarıkaya’nındı.
Hatta Serenay tüm röportajlarında bu rol için ne kadar heyecanlı olduğunu her fırsatta dile getiriyor, projenin gerçekleşeceği günü bekliyordu.
Sonunda aniden projeden çekildi. “Yeni çekim programının kendi takvimine uymadığını” söyleyerek...
Doğrusu hiç inandırıcı değildi.
O kadar tutkuyla istediğin rol için ajandanda mutlaka bir yer açarsın, öyle değil mi?
İlk fragmanı izledikten sonra şunu düşünmeye başladım:
Serenay son dakika bu rolü oynamaktan çekinmiş olabilir mi?

Bu aile pozuna bayıldım
Simit, ısırık  ve 90’lar
Bilge Öztürk ve sevgilisi Daren Gerede Erkaya’ya Pernod Ricard gecesinde rastlamıştım.
İki sevgili Karayipler seyahatinden yeni dönmüştü.
Meğer keyif seyahatinin yanı sıra Bilge orada kaptanlık ehliyeti de almış.
Her zaman on parmağında on marifet olanlardandır Bilge, dolayısıyla kaptan olma haberi beni hiç şaşırtmadı.
Bilge ve Daren’in hemen yanında da her zamanki aslan yelesi saçlarıyla Bennu Gerede ve oğlu Miro vardı.
Bir ara hepsi beraber aile pozu da verdiler.
İyi ki bu pozu verdiler ve tüm önyargıları yıktılar.
Tek üzüldüğüm; hâlâ bu aile pozunun haberleri verilirken parantez içinde tüm aile bireylerinin yaşlarının yazılması! Geçelim bunları artık...

 

Yazarın Tüm Yazıları