Şezlong havadisleri

Biraz güneş yağı, çılgın yüksek sesli müzik, ucundan deniz, bolca havalı insan ve havada uçuşan o malum konuşma balonu: “Şimdi nereye gidelim?” Hazırsanız eğer şezlong havadislerinin ilki için Alaçatı’ya ışınlanıyoruz. Bakalım neler olup bitiyor...

Haberin Devamı

* KENAN’IN GELENEKSEL PLAJ KONSERİ

Alaçatı ve Bodrum gibi mekanı bol, popülerliği tavan bir tatil beldesine geldiyseniz o sorunun sonu asla gelmez: “Şimdi nereye gidelim?”
Çünkü çok fazla yer vardır. Hepsinde aynı anda birçok şey olmaktadır. Ve şehir insanı işte, bir şezlongta Eda Taşpınar’ın yıllardır bize öğrettiği pozisyonlarda yatıp durmak varken kurtlanır durur. Oraya da gitmek ister buraya da...
Görme, görülme, eksik kalmama, güncellenme hissi adına kendini daha çok yorar, harap eder.
Sonra şehre döndüğünde mızmızlanır, “Çok yoruldum bu tatilde!”
Bakınız cumartesi günü Alaçatı’da aynı anda yine birçok şey vardı.
Ayşe Hatun Önal Çiftlikköy’deki Fly Inn’de çıkıyordu, Kenan Doğulu ise Alaçatı’nın yeni plajlarından Spiaggia Grande’de...
Elbette ağır topların hepsi Kenan Doğulu’yu izlemek üzere Grande’de toplandı.
Localardaki kitleye şöyle bir göz gezdirince, “Hayrola Papermoon’da mıyız?” oldum.
Neyse ki Papermoon gibi kasıcı bir ortam yoktu.
Kenan’ın sahneye çıkmasıyla beraber tarz spor ayakkabılar, süslü plaj terlikleri ayaklardan çıkarıldı ve kopuş başladı.
Kenan’ın akşamüstü saat 18.00 gibi başlayan ve gece 22.00 gibi sonlanan bu plaj konserleri artık geleneksel.
Mesela önceki sezonlarda Madeo’da izlemiştim Kenan’ı.
Çok eğlenceliydi, çok zevk almıştım. Grande’de verdiği konser de öyleydi.
Canlı performansın farkı işte. Playback plaj konserlerinden nasıl bir zevk alınıyor, anlamış değilim. Şarkıcı gelmesin, DJ çalsın şarkıları daha iyi.

* EN ÇOK KONUŞULAN RESTORAN
Alaçatı’da olanların şu an en çok konuştuğu restoran ise belli: Yek.
Şef Kemal Demirasal’ı bir dönem “yerli Noma” olarak belleklerimizde yer etmiş Alancha ile tanıdık, sevdik. Sonra Alancha markasını bıraktı Demirasal.
Alancha’yı ilk açtığı, köye tepeden bakan o şahane manzaralı yerde ise bu sezon Yek’i açtı.
Yek’in menüsü Demirasal’ın Alancha dönemi gibi alengirli değil.
Daha sade, daha anlaşılır, daha kır lokantası havasında.
Elbette şef dokunuşu var yemeklerde. Her tabakta onu hissediyorsunuz.
Hissedilen bir başka şey de Yek’in barındaki sosyalleşme hali.
Bir Alaçatılının tabiriyle durum şu:
“Köy içindeki barlardan kaçıyorum. Burası daha iyi geliyor bana”.
Kısacası Demirasal yemeğiyle olduğu kadar barıyla da iddialı bu sezon.

* DELİKLİ KOY’DAKİ
O PLAJ

Alaçatı’nın sınırları her sezon genişliyor.
Misal: Denize girmek ya da kendi kitlesiyle gözlerden uzak bağımsız/bohem partilemek isteyenin gözde noktası olan Delikli Koy artık “uzak” bir yer değil.
Koyun en güzel noktalarından birinde büyük bir plaj açıldı: Paradiso.
Cumartesi gecesi açılışını gökyüzünde parlayan nefis dolunay, yurtdışından gelmiş dansçılar, havai fişekler ve kop kop bir müzik eşliğinde yapan Paradiso’nun Delikli Koy’a getirdiği şatafatlı/lüks havanın asıl yansıması ise bungalovları.
Bu sezon sadece beş tane olan lüks bungalovlar Paradiso’ya girer girmez dikkat çekiyor. Genelde Fun Beach ya da Before Sunset bungalovlarında konaklayan oyuncu tayfasının gözlerden uzak tatil için burayı da tercih edebileceği konuşuluyor.

* ÇOK YENİ: 9 BUÇUK

Peki köyün içinde neler oluyor?
Hacımemiş tarafında yan yana sıralanan Cin, Momo ve Walkin en popüler barlar.
Birinden çıkıp diğerine giriyorsunuz.
Walkin’de çıkan solist Evrencan Gündüz’ü ise (grup ismi şahane: Evrencan ve Uzaylılar) yakalayamadım, bir başka sefere artık.
Bu arada Hacımemiş’te yeni bir mekan daha açılmış: 9 buçuk.
Henüz çok yeni, bilen biliyor ve kalabalıktan kaçmak isteyen soluğu orada alıyor.
Mickey Rourke ve Kim Basinger’in o meşhur erotik filmi 9 Buçuk Hafta’yı anımsatan mekanın bahçesi filan hoş.

* SÜRPRİZ MEZECİ: MEFTUN

Alaçatı Port’un ilerisinde, sörf okullarının orada, çok konuşulan yeni plaj ise Surf Beach Club. Açılışını Gianluca Vacchi partisiyle yapan Surf Beach’in plaj mobilyaları ve peyzajı, Alaçatı’da gördüğüm en iyi işlerden biri.
Hani, “Çok emek verdik” derler ya, burada bu cümleyi rahatlıkla kurabilirler.
Lakin plaja beyaz kum dökme mevzusu burada da var tabii, olmazsa olmaz.
Surf Beach Club’ın şimdilik pek az ön plana çıkmış bir de meze-balık restoranı var: Meftun.
Doğrusu önyargıyla gitmiştim, “Böyle şık bir yerde meze ne kadar iyi olabilir?” diye.
Ama yanıldım ve bayıldım:
Meftun’un mezeleri ve finalde öldürücü lezzetteki irmiği denenesi...

 

Yazarın Tüm Yazıları