Sevgililer Günü uyarısı

Sevgilisi olan da sevgilisiz olan da...
Sevgilisi olan sevgilisini göze sokmasın.
İki gün önce şikayet ettiği sevgiliye, yarın gün boyunca sımsıkı sarılarak ele güne karşı pozları vermesin.
Sevgilisi olmayan anti sevgililer günü partilerine iştirak edip kendini harcamasın. Karizmayı bozmasın.
“Yalnızım, oh böyle daha iyi” tarzı kareler paylaşmasın.
Çünkü olmuyor, olamıyor. Yemiyor kimse.
Yani iki taraf da abartmasın; bu muhteşem pazarlanmış, aşktan çok hediyeye odaklanmış malum günü yarın sakin sakin atlatalım.
Tüm yurtta ve tabii yavru vatan temsilciliklerinde...

Şimdiden Sevgililer Günü hediyem

Son dönem çıkan albümlerden iki adet Sevgililer Günü şarkısı hediye ediyorum size.
İLKİ, çok eski bir şarkı: Nikah Masası!
Enbe Orkestrası’nın son albümünde bu şarkıda düet yapmış Ajda Pekkan ve Ümit Besen.
Her ne kadar, “Bu adam kim diye soran olursa eski bir tanıdık dersin sevgilim” bölümünü söylemek Ajda Pekkan’a hiç uymamışsa da, sevgiliyi gıcık etmek/gereksiz hüzünlere gark etmek için dinletebilirsiniz pekala...

İKİNCİSİ, daha modern, daha günümüze ait, zıpkın gibi bir pop şarkısı: Edis’ten Benim Ol. “Hadi yine gel benim ol, benim olmazsan kime giderim” diyen şarkıyı, Sezen Aksu’nun meşhur “Haydi gel benimle ol, oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki neslimize” şarkısıyla remiksleyerek sevgiliye dinletebilir, altı fazlaca çizilmiş bir “Benim ol” seçkisi yaratabilirsiniz. Pekala.

Bayağılık

Eski Sevgiliyi Unutmanın 10 Yolu diye bir Türk filmi.
Medyaya şöyle bir bülten servislemiş:
“Merakla beklenen filmin afişi sonunda tamamlandı. Üç ayda tamamlanan ve 146 taslak arasından seçilen afiş tamamen eğlence ve seks kokuyor.”
Bir heyecan, telaş ve sevinçle afişe baktım.
146 taslak arasından seçilen, üç ayda zar zor tamamlanan o afiş ne olabilir diye...
Elbette afiş dedikleri, son dönem Türk komedi filmlerinin afişleri gibi.
Seks kokuyor diye müjdeledikleri de meğer bayağılıkmış.
Çünkü afişte kocaman “Kıymet bilmediler A.M.K” yazıyor!
Bitmedi...
Bülten sonunda bir de “Senaryosu üç buçuk yılda bilimsel aşk araştırmaları sonucu büyük özenle yazılan” ibaresi var.
Bizimle dalga geçiyor artık yapımcılar, orası kesin.
Bilimsel aşk araştırması da nedir yahu?

Sosyal medya intiharları

Yemek blogger’ı Wilkes McDermid, Londra’daki Coq D’Argent adlı restoranda yemek yemiş.
Yediği yemekle ilgili tüm ayrıntıları sakin sakin blogunda paylaşmış.
Şu notu düşerek: Son yemek!
Ve yemeğin ardından mekanın terasından kendini aşağı atmış.
Geçen ekim ayında Nişantaşı’ndaki evinde intihar eden ve intihar etmeden önce yaptığı son konuşmayı paylaşan bilgisayar yazılımcısı gibi.
Hatırlayın, o zaman üzerine epey konuşmuş, tartışmıştık.
İki olay birbirinden farklı diyebilirsiniz.
Hatta şunu yazmamla abartıyor da: Yakın zamanda sosyal medya bu tür acı olayların daha çok arenası olacak gibi.
NOT: Unutmadan, intihar eden blogger’ın gittiği restoranın müdürü de bir Türk’müş, Erkan Öden. İngiliz gazetelerine, o saatte restoranın kapalı olduğunu, olayın nasıl gerçekleştiğini anlayamadıklarını söylemiş.