Şehirde en son ne oldu

Pekala, “Ne olmadı ki?” ya da “Daha ne olsun?” diyebiliriz.

Haberin Devamı

Çünkü son iki haftadır farklı yerlerde türlü türlü lansman, parti, yeni yıl kutlaması/yemeği vardı. Ve genelde (dön dolaş) aynı insanlar birbirlerini botokslu yanaklarından 1500 kere öpüp 5000 kere “Canım nasılsın? Buradan nereye?” cümlesini kurdu, kıyafet değiştirmekten yorgun düştü, Instagram’larının hikaye bölümü neredeyse buradan Mars’a kadar uzanan bir köprü oldu.

YANLIŞ ZAMANI SEÇEN “BASE”

Önce sanatla başlayalım...
Yeni nesil sanatçı platformu BASE ikincisiyle yine Galata Rum Okulu’nda karşımıza çıktı. Bana kalırsa çok yanlış bir tarihte, tüm bu aralık kaosunun içinde yapılmamalıydı BASE, biraz yazık oldu.
Ama bugün ve yarın vaktiniz varsa, BASE’in 30 üniversiteden seçtiği toplam 94 genç sanatçının taptaze işlerini mutlaka görün, onları şimdiden keşfedin derim.

SANAYİ’DE NELER OLUYOR

Maslak Atatürk Oto Sanayi içinde bile hareket vardı.
Bu civarın gözdesi Sanayi 313’ün House of Junk işbirliğiyle gerçekleştirdiği yılbaşı marketi, topuğundan süsünden taviz vermeyen Nişantaşı, Bebek kadınlarını Oto Sanayi’nin orta yerinde bir araya getirmişti. Sanayi 313’e çok yakın bir başka oto sanayi sokağında ise başka bir hareket daha vardı aynı saatlerde. Birbirinden farklı sanatçıların atölyelerini keşif turu.
Bilmeyenler için özet: Uzun süredir beri Sanayi’de sanatçılar atölye kiralıyor.
Burada işlerini yapıyor, hatta bazıları konaklıyor da...
İlginç bir dönüşüm var yani. Bir yanda oto tamircileri diğer yanda sanatçı atölyeleri.
Özellikle PG Art Galeri’nin sahibi Pırıl Güleşçi Arıkonmaz’ın, tamamen pembe renkle dekore ettiği bir dükkan/atölye var ki, Sanayi’nin gri ortamından Alice Harikalar Diyarı’na düşmüş gibi oluyorsun...

EKSTRA BİR KİBARLIK HALİ

Konsoloslukta yapılan organizasyonlar her zaman dikkat çeker. Çünkü hepsi güzel, tarihi binalar. İçinin merak edilmesi doğal.
İngiliz markası Jo Malone’un yeni yıl daveti de haliyle İngiltere Konsolosluğu’ndaydı.
Konsolosluk davetlerinde şöyle bir ruh hali dalgalanması da oluyor.
Hani yurtdışına çıkınca restorandaki garsona ekstra kibar davranılır, mağazalardaki uzun kuyruğa ses etmeyip telaşsız bir şekilde beklenilir ya.
Konsolosluk davetinde de sanki yurtdışına çıkışmış gibi ekstra bir kibarlık hali gelmiyor değil insanlar üzerine. “Siz önden buyurun”lar, “Yok efendim”lerle filan...

KAR KÜRESİ ZİRVESİ

Kar küresi sevenleri buraya alalım... Durum şu: Vakko, vitrinlerinde sergilemek üzere yedi tasarımcıya (Misal: Kezban Arca Batıkbeki de var) kar küreleri tasarlatmış.
Bunu kutlamak için de Zorlu’daki Vakko’da küçük bir gruba davet verildi.
Davet sırasında konuştuğum Jeff Hakko’dan bambaşka bir şey öğrendim:
Jeff Bey üyesi olduğu Chaine des Rotisseurs derneğinin gastronomi deneyimi yemekleri için son olarak ters köşe bir mekan seçmiş:
Asmalımescit’teki Antakya mutfağı restoranı Antiochia.

Haberin Devamı

Neden tam sevilemedi

Haberin Devamı

Netflix’in Hakan: Muhafız’la beraber aynı anda yayına girdiği Avustralya yapımı bir dizi var: Tidelands.
Bu dizi de bizim Muhafız gibi fantastik unsurlar içeriyor.
Hikaye ana damarını bunun üzerine kuruyor.
Hatta bazı fantastik öğeler bizim Muhafız’la neredeyse paralel.
Çok çok iyi bir dizi mi, hayır değil. Ama bir boş vaktinde sonuna kadar izliyorsun.
Çünkü çekimleri iyi. Anlatılan hikayeyi de güzel kotarmışlar, bütünlük var.
Muhafız da sonuçta Tidelands gibi bir iş, yani ortalama. Netflix’te böyle çok dizi var.
İzleyip unutuyor, sıradaki diziye geçiyorsun, hafızanda kalıcı bir etki bırakmıyor.
Ama Muhafız’ın Türk seyirci tarafından pek beğenilmemesinin esas nedeni
çekimler ve kopukluklar.
Tidelands’in ışığına, çekim kalitesine bakınca aradaki fark çok net anlaşılıyor.

Yazarın Tüm Yazıları