Şehir bizim deniz bizim mi

Slogan ilk başta güzel. Gaza getiriyor.
Bir yandan da şunu vaat ediyor: Yakında Karaköy’de engeller kalkacak ve buranın sahilinde elini kolunu sallayarak boydan boya yürüyüş yapabileceksin.
Umarım öyle olur.
Ama slogan öyle geniş bir çerçeveyi kapsıyor ki...
Bu şehir de deniz de tamamen bizim mi gerçekten oluyorsun.
Mesela en basit şehir unsuru olan kaldırımlar. Bizim mi?
Bir kaldırım yüzbin kere değiştirilmemiş ve arabalarla işgal edilmemişse biz ona kaldırım demiyoruz ki!
O yüzden yola taşıyor, yoldan yürüyoruz çoğu zaman.
Diyelim ki kaldırım boş. Bu kez de karşına bir motosikletli çıkabiliyor.
Bana geçen öyle oldu. Kaldırımda kenara çekilip motosiklete yol verdim geçsin diye. Fantastikti hani.
Şehirdeki park azlığından, her yerde yükselen dip dibe rezidanslardan bahsetmiyorum bile.
O yüzden kafadan kestirip atıyorum: Şehir azıcık bizim. Ucundan azıcık...

Şehir Atlası

◊ HER YERİ KATLANAN MEKAN!

Akatlar’da, hiç akla gelmeyecek bir yerde sürpriz bir mekan var:
Arnavutköy Any’nin sahipleri Hülya-Oytun Yazdıç çiftinin açtığı Dirty Hands.
Yaz ortası sessiz sedasız açılan mekan şimdilerde dolup
taşıyor.
İlk kez geçen salı yapılan Türkçe rock partisinde oradaydım. Sadece duyanlar gelmişti.
Bu yüzden kalabalığı güzeldi, demliydi.
Bu arada Dirty Hands’in daha önce hiçbir mekanda görmediğimiz türden bir pratikliği mevcut. Yemek yediğiniz masa ve sandalyeler gecenin ilerleyen saatlerinde bir bakmışsınız yok! Hayır, garsonlar alıp bir yere taşımıyor. Hepsi kumandalı bir mekanizma sayesinde katlanarak mekanın altına saklanıyor!
Bu yüzden zaten küçücük olan mekan bir anda genişliyor ve bara dönüşüyor.

◊ KAHVECİLERİ BURAYA ALALIM...

İstanbul Kahve Festivali’nin ikincisi geçen yıl Haydarpaşa Garı’nda yapılmıştı.
Bu yıl festival Küçükçiftlik Parkı’na taşınmış.
Gittim gördüm, ortamı nefis. Sadece çeşit çeşit markanın kahve standı yok, konserler de var. Sadece burada keşfedebileceğiniz farklı markaların özgün işleri de...
Mesela Aradolu’nun yağsız, unsuz, şekersiz tatlıları ya da tüm hücreleri yenilediği söylenen öğütülmüş stevia yaprağı...
Mesela Meraklı Bahçeci’nin çiçekler için yaptığı telveli gübresi Telvetonic!
Mesela Eyepetizer’ın Great Gatsby filminden ilhamla tasarlanmış şekilli gözlükleri..
Demem o ki, hafta sonu çok kalabalık olacaktır ama yine de bir dolaşmalık, bir kahvelik uğranır bu festivale...

◊ KARAKÖY’DE YUNAN GECESİ

Yaz boyu kapalı olan Karaköy’deki Colonie perşembe gecesi itibariyle kapılarını açtı ve bu gece Yunan DJ Vassili Tsili Christos ile bir parti yaparak yeni sezonunu kutluyor.
Vassili’yi daha önce dinlemişliğim var; çok eğlencelidir, adamı iki dakika yerinde oturtmaz, hep zıp zıp... O yüzden bin tavsiye.

◊ OCAKBAŞI KÜLTÜRÜ YURTDIŞINDA

Volkan ve Okan Akkaş kardeşlerin modern ocakbaşı restoranı Ali, Karaköy ve Gümüşsuyu’ndan sonra meğer yurtdışına da taşınmış.
Amsterdam’daki şubelerinden sonra Viyana’ya da bir tane Ali Ocakbaşı açılmış.
Geçtiğimiz günlerde Okan Akkaş’la restoranın Gümüşsuyu ayağında bir araya geldik. Viyana’daki şubeyi açarken hayli zorlanmışlar:
“Viyana Belediyesi’nden izin almak çok zordu. Çünkü restoranın ortasında yanan bir ateş neden var diye uzun uzun sorguladılar. Ocakbaşı mantığını onlara anlatmaya çalıştık. Sonunda başardık!”
Bu arada ben kokoreç yemem ama Ali Ocakbaşı’nın kokoreçli fındık lahmacunu gayet lezzetli. O da aklınızda olsun...

İstanbul popüler mekan Top 10
(1-7 Ekim tarihleri arası)

1- Klein / Harbiye (1)
2- La Boom / Emirgan (2)
3- Hudson / Arnavutköy (5)
4- Lucca / Bebek (3)
5- Zuma / İstinye Park (4)
6- Morini / Zorlu
YENİ. “Perfect Saturdays” partisine ünlüler akın etti.
7- Ulus 29 / Ulus (-)
YENİ. Ayşe Hatun Önal’ın orada olduğu geceyle dikkat çektiler.
8- Grey / Nişantaşı (6)
9- Dirty Hands / Akatlar (-)
YENİ. Küçük ve katlamalı mekan. Türkçe rock gecesiyle ilgi odağı oldu.
10- Babylon / Bomontiada (7)