Paylaş
Çünkü yıllarca hep kalça, meme görüntüleri gördük.
Rio Karnavalı daha çok bu tarz karelerle kazındı belleklerimize.
Geçen hafta Rio Karnavalı’ndaydım ve şöyle söyleyeyim:
Evet bellek klasörlerimize girmiş o görüntüler yine vardı, ama çok az.
Meğer karnaval sadece o seksi kadınlardan ibaret değilmiş.
“Peki başka neler varmış?” sorusunun yanıtına geçmeden önce birkaç bilgi...
Karnaval ülkenin en iyi 13 samba okulunun yarıştığı ve iki gece boyunca geçit yaparak tüm şov hünerlerini sergilediği bir alan aslında.
Sambadrome denilen, 700 metre uzunluğunda, dev tribünlere sahip bir yerde olay gerçekleşiyor.
Her okulun gösterisi
bir saat sürüyor.
Biraz ara verildikten sonra diğer okul gösterisine başlıyor.
Tüm samba okulları inanılmaz prodüksiyonlar ve nefis kostümler eşliğinde geçit yapıyor.
Öyle ki, o renk ve kostüm karmaşasından artık algıların şaşmaya, o dünyanın içinde kaybolmaya, eh biraz da yorulmaya başlıyorsun.
Fantastik
bir his.
Alice Harikalar Diyarında hesabı...
Ama dediğim gibi meğer karnaval sadece bu değilmiş.
Aynı zamanda mesajı da varmış.
Belki bu seneki karnaval özellikle öyleydi bilemiyorum, ama Brezilya’nın geçen yıl yaşadığı tüm siyası çalkantılar ve yolsuzluk olayları karnaval vesilesiyle kıyasıya eleştiriliyordu.
Ellerindeki çantadan para taşan kurt kostümlü politikacılar...
Yolsuzluk iddiaları nedeniyle vampire benzetilen başkan Michel Temer...
Favelalarda artan şiddet ve çocuk kaçırma olayları...
Zaten birinciliği tüm bu eleştirileri en fazla yapan Beija Flor adlı okul aldı.
Kısacası neşeli karnavalda kalça ve memenin yanı sıra bu kez fazlasıyla isyan vardı.
Karnaval boyunca Rio’da...
◊ Tüm dükkanlar kapalı, herkes sokakta. Tek yapılan doyasıya dans etmek ve eğlenmek.
◊ Her sokakta, plajda irili ufaklı gruplar bir araya gelip ya dans ediyor ya da tuhaf kostümlerle oradan oraya yürüyor.
◊ Rahatlık ve neşe... Valla bu topraklarda bizim alışık olmadığımız şeyler.
O yüzden ilk başta etrafa şöyle “görmemişler” gibi bir bakıyorsun, ama kısa sürede adapte olup ortama alışıyor ve Riolu gibi oluyorsun.
Ama hayır, karnaval insanları gibi bir türlü üstünü çıkarıp şöyle sallana sallana arz-ı endam edemiyorsun caddenin ortasında...
GQ gecesinde neler oldu
GQ dergisinin dünya çapında sürdürdüğü 22 yıllık hoş bir geleneği var:
Men of the Year ödülleri.
Bizde de bu yıl Clear ana sponsorluğunda altıncı kez düzenlendi GQ Türkiye Men of the Year.
Peki Volkswagen Arena’da perşembe gecesi yapılan töreni izlemek üzere takım elbisemle olay yerine tiril tiril vardıktan sonra neler olup bitti?
Buyurun izlenimlere...
YUVARLAK SAHNE
◊ Törene özel hazırlanan yuvarlak sahne güzeldi, farklıydı. Ama çekim yapıldığı için tören boyunca sahnedekiler hep tek bir yöne baktı. Haliyle bazı seyirciler sahneye çıkanların yüzünü göremedi. Sahne arada bir dönse miydi diye düşünmedim değil...
KADINA ŞİDDETE HAYIR
◊ Gecenin ana teması gayet yerindeydi: Kadına şiddete hayır!
Burak Özçivit ve Burak Deniz ödüllerini aldıkları sırada bu konuya vurgu yapan çok güzel konuşmalar yaptılar.
Vogue Yayın Yönetmeni Seda Domaniç’in konuyla ilgili şu cümleleri de aklımda kaldı:
“Mars’a yerleşme hayalleri kurduğumuz bugünlerde hâlâ kadına şiddeti konuşuyor olmamız çok acı.”
◊ Bu arada tüm davetlilerin masalarında kırmızı kartlar vardı. Kadına şiddete kırmızı kart göstermek amaçlı.
EM EF Ö!
◊ Kült ödülünü alan MFÖ uzun uzun alkışlandı.
Mazhar Alanson’un “İsmi İngilizce okunan tek grup olmaktan gurur duyuyoruz” sözlerine ise tüm salon bayıldı. Meğer grubun kısa isminin “Me Fe Ö” değil de, “Em Ef Ö” diye okunuşunun sebebi grubun çıktığı ilk yıllarda bir TRT sunucusunun isimlerini bu şekilde telaffuz etmesiymiş.
BURADA KAL, ÇALIŞ VE ÜRET
◊ Ne olursa olsun Türkiye’de kalmak, çalışmak ve üretmek...
Gecede yapılan konuşmalardaki vurgulardan bir tanesi de buydu. Yılın DJ’i ödülünü Mahmut Orhan’a takdim eden GQ Yayın Yönetmeni Zeynep Üner şöyle konuştu mesela:
“Mahmut Orhan istese kliplerini dünyanın her yerinde çekebilir. Ama Kapadokya’da, Mardin’de çekmeyi tercih ediyor. Bu çok önemli. Tıpkı Taner Ceylan’ın atölyesinin hâlâ İstanbul’da olması gibi. Taner bunun nedenini şöyle açıklamıştı: İstanbul’da kaldığım ve burada ürettiğim sürece dünyada bir değerim var.”
FERZAN VE GÜLSE PROJESİ Mİ GELİYOR?
◊ Yılın yönetmeni ödülünü alan Ferzan Özpetek bu tür özel geceleri hep bir anıyla hatırladığını söyledi sahnede. Bu geceyi de Gülse Birsel’in telefonunu almasıyla hatırlayacakmış. Bu sözlerinden anlaşılan o ki yeni bir işbirliği geliyor:
Gülse ve Ferzan yakında ortak bir proje yaparsa şaşırmayın derim...
SADECE POPÜLER KÜLTÜR YOKTU
◊ Gecede sadece popüler kültür yoktu. Yılın bilim ödülü vesilesiyle Ercüment Ovalı’yı yakından tanıma imkanı bulduk. Sıra dışı proje ödülüyle Doğa İçin Çal serisini başlatan Fırat Çavaş’ı da...
BERRAK PIRIL PIRIL
◊ Yılın aktörü ödülünü Ozan Güven’e veren Berrak Tüzünataç resmen sahnede parlıyordu. Berrak her daim güzel kadındı, ama aşk (ya da düzenli yaptığı yoga) ona çok yaramış sanki. Ultra hoş görünüyordu.
YAPMA CEM!
◊ Cem Yılmaz sahnede bir ara Mahmut Orhan’ın pantolonuna takıldı.
Zeynep Üner’e seslenip, “Sevgili Mahmut Orhan’a bir pantolon alalım” diyerek... Yapma Cem, bence gayet stildi Mahmut’un pantolonu...
GECENİN AFTER’I LA BOUCHERIE’DE
◊ Tören sonrası yapılan partide elbette Mahmut Orhan çaldı.
Ama gecenin ilerleyen saatlerinde tüm ağır toplar -başta Cem Yılmaz, Ozan Güven ve Gülse Birsel olmak üzere- soluğu La Boucherie’de aldı.
Hatta Ozan Güven sahneye çıkıp gecenin solisti Defne Samyeli’yle düet bile yaptı. Cem Yılmaz da her zamanki gibi baterinin başındaydı tabii.
‘Dünya Avucunuzda’ maceramızı kaçırmayın
Karnaval Rio’sunu Hürriyet’le CNN Türk’ün şahane seyahat projesi “Dünya Avucunuzda” ile beraber gezdim gördüm.
Daha önce bu ekiple Bangkok’a gitmiştim.
Şimdi de beraber Rio’nun altını üstüne getirdik!
Bu kez ekipte Sezgin Yılmaz ve Bianca Somer vardı.
Sadece karnaval değil, Rio’nun en şahane noktalarında çekim yaptık, çok eğlendik!
Maceralarımız bugün 18.10’da Sinan Kunter’in sunumuyla CNN Türk’te yayınlanacak.
Mutlaka göz atın derim.
Paylaş