HALUK AKAKÇE... Janjanlı kıyafetlerine, geçen yıllarda kaybettiği yakın arkadaşı Isabella Blow’un anısını yaşattığı tuhaf şapkalarına filan bayılıyorum.
Ama keşke, “Ben burada yardım için, eğitim kuruluşları için çabalarken...” gibi cümleler kurup Türk gösterişçiliğine yenik düşmese (bakınız: İzzet Çapa’ya verdiği röportaj). Yardım elbette yapılır, ama böyle söylenirse iyi niyetin tadı/gazı kaçar.
BURCU ESMERSOY... Son günlerde her yerde karşımıza çıkıyor. Ödül töreninde ya da şov programında sunucu olarak, dizide oyuncu olarak ve reklamlarda boy göstererek... Yani hayli dağılmış durumda. Oysa kendisinden adamakıllı bir talk şov beklemekteyim. Eğer oyunculuk sevdasından vazgeçerse...
HÜLYA AVŞAR... Mamografi kontrolüne gitmiş ve acunn.com’da bu deneyimini mizahi bir dille kaleme almış. Ama nedense yazısının başlığı olan “Lingo lingo memeler” şu şekilde sansürlenmiş: “Lingo lingo m...r” Oysa yazının içindeki meme kelimeleri aynen duruyor, nokta nokta yapılmamış. Ne demeli ki? Bir kere Avşar’a ayıp etmişler. Ayrıca tuhaf ötesi bir saçmalığa, korkaklığa imza atmışlar.
“BU ARADA” notu: Eğer gerçek bir meme kanseri deneyimi okumak istiyorsanız şu bloga mutlaka göz atın derim: aysedenizgeziyor.com
20’lik Aktüel, 90’lar ve tabii bugünler
Aktüel Dergisi 20. yılına girmesi şerefine özel bir koleksiyon sayısı hazırlamış. İki sebepten dolayı çok ilgimi çekti bu 20. yıl sayısı. İlki gayet kişisel: 2002-2004 arası Aktüel’de çalıştığım için... Dergiyi alır almaz zaten o meşhur pazartesi konu toplantılarını, her biri nev-i şahsına münhasır ekip arkadaşlarımı ve tabii yaptığım haberleri, röportajları hatırladım birer birer. İkinci neden ise derginin ilk çıktığı tarihin tam doksanların başı (1991) olması ve o günden bugüne geçirdiğimiz toplumsal değişim. İşin toplumsal, siyasal ve sosyal değişim ayağı dergide mevcut. Peki ya eğlence dünyası? İşte biraz kurcalayınca, bir çırpıda doksanlarla ikibinler arasındaki eğlence dünyası farkları:
Doksanlarda Asmalımescit’te bir tek Babylon vardı. Ve tek tük ev yemeği restoranı. Şimdiki mekanların hiçbiri yoktu. Gerçi Asmalımescit’i bırakın, eğlence dünyası bu kadar çeşitli mekana sahip değildi.
Doksanlarda en çok Pasha ve Maslak 2019 dillerdeydi. Ve tabii oraların kahramanları; Muzaffer Yıldırım, Fem Güçlütürk, Cevat Tuğsavul, Murat Uncuoğlu, Ceylan Çaplı ve Mehmet Cavcı...
İkibinlerde meşhur Pasha önce Laila olup ortalığı salladı. Sonra da Sortie oldu. Ve en çok gürültü meselesiyle boğuştu durdu. Maslak 2019’un eski yerine ise sonradan Venue kuruldu.
Doksanlarda Etiler’deki canlı müzik mekanları modaydı. Şimdi ise onların yerini gecenin başından sonuna Türkçe çalan Piyasa, eelence, Kaf:f gibi mekanlar aldı.
Doksanlardaki en popüler AVM kuşkusuz Akmerkez’di. 1993’te açılan Akmerkez’e ikibinlerle beraber irili ufaklı bir sürü kardeş geldi. En popülerleri İstinye Park ve Kanyon oldu.
Doksanlarda Uzakdoğu mutfağı denilince akla sadece Dragon, Sushico, Ninja ve Udonya gelirdi. Şimdi ise çeşit alabildiğine fazla. Tayland, hatta Güney Kore Mutfağı restoranı bile (Talimhane’deki Gaya) mevcut...