Paylaş
Arkadaşımla Lucca’nın önünden geçiyoruz.
Mekanın perdeleri sıkı sıkı kapanmış. Bir hareket var, ama ne?
Sonunda “Ne var içeride acaba” merakına yenik düşüp içeriye giriyoruz.
Meğer içeride sürreal bir ortam varmış!
Şöyle ki:
Farklı mekanlarda yaptıkları yemek organizasyonlarıyla tanınan Tanrı Misafiri ekibi bu kez sürrealizm konseptli bir yemek ve parti yapmaya karar vermiş Lucca’da.
Her zaman yaptıkları gibi müdavimlerine organizasyonu önceden duyurmuşlar.
Gelmek isteyenlerden tek bir ricaları olmuş:
“Sürrealizmi anımsatan bir kıyafet ya da aksesuvarla gelin.”
Kimisi gerçekten uğraşmış, bulup buluşturmuş bir şeyler.
Kimisi Cadılar Bayramı partisi sanıp abuk maskelerle gelmiş.
Bazı erkekler ise nedense smokinle arzı endam etmiş.
Bizim gibi davetsiz ve dümdüz gelenler de vardı elbette. Kıyafetsiz, aksesuvarsız.
Bu nedenle ortam sürrealdi işte, tam İstanbul usulü.
Davetlilerin çeşitliliği de sürrealdi.
Bir masada Murat Tabanlıoğlu varsa başka bir masada Raisa-Vanessa Sason kardeşler ve Begüm Khan markasıyla tanıdığımız Begüm Kıroğlu vardı.
NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Tanrı Misafiri; iki arkadaşın, Müge Büyüktalaş ve Müge Tüzer’in projesi.
Meğer bu proje de pandemi döneminde ortaya çıkmış.
İki arkadaş karantina günlerinde arkadaşlarını toplayıp yemek yapmaya başlamış.
İşte bu yemeklerde bir gün ortaya şöyle bir fikir atılmış:
“Daha fazla yemek pişirsek ve tanımadığımız birilerini de çağırsak?”
Bu fikirle ilk yemek yapılıp çok sevilince devamı gelmiş ve
Tanrı Misafiri organizasyonları giderek büyümüş.
O kadar ki, artık İstanbul dışında da Tanrı Misafiri yemekleri oluyor.
En son Kapadokya’daki Taşkonaklar Oteli’nin mağaralarında bir yemek yaptılar mesela.
Tanrı Misafiri deneyim odaklı bir gastronomi etkinliği olarak tanımlanıyor.
Menü ve mekan sürekli değişiyor.
Dahası insanlar da...
Zaten en güzeli bu galiba.
Çünkü kiminle konuşsam, “Hep aynı insanlarla karşılaşıyorum” diyor, kendi kümesinin dışına çıkmak, yeni insanlarla tanışmak istiyor.
Tanrı Misafiri’nin en tatlı noktası da bu bence: Doğal tanışmaları ve beraberinde flörtü getirmesi.
ŞEHİR ATLASI
◊ HAMBURGER TUTKUNLARINA...
Bomonti ve Cihangir’de şubeleri olan Cross Fingers’ın Etiler Alkent içindeki yerine gittim ve nihayet çok konuşulan hamburgerlerini tattım. White Rabbit ve Dry Aged isimli hamburgerlerini gözü kapalı tavsiye ederim. Kokteyllere ise biraz daha çalışmalılar.
◊ CANLI PERFORMANS ARAYANLARA...
Müjde Kızılkan nerede çıkıyorsa bulun, gidin derim. Keşke baştan aşağı İngilizce şarkılar söylese dediğim, nefis bir sesi ve tekniği var. Ben kendisini perşembe gecesi La Boucherie’de yakaladım. Müjde’nin programı bittikten sonra üstüne bonus olarak mekanda olan Serenay Sarıkaya’dan bir de Birsen Tezer şarkısı dinledim.
◊ YENİ MEKAN VAR MI DİYENLERE...
Nişantaşı’nın ağır toplarından Delicatessen, Etiler’de şube açmayı planlıyormuş. Eğer açılırsa Etiler et-kebap ağırlığından az da olsa kurtulabilir.
Paylaş