Paylaş
Madonna Forever.
V Magazine’in son sayısının kapağında yer alan Madonna için kullanılan başlık böyleydi.
Biz yıllardır “Ajda Forever” diyorduk zaten, şimdi Madonna da o statüye erişti.
Dergideki fotoğraflar kadar, ki onun ayrı bir hikâyesi var, Madonna’nın söyledikleri de dikkat çekici. Söyleşiyi yapan Jeremy O. Harris ünlü bir oyun yazarı. “Slave Play” en çok bilinen oyunu.
Madonna ve Harris son yıllarda çok tartışılan “cancel culture”, yani iptal kültürüne değinmişler röportajda.
Cancel kültürü aslında bizim buralardaki linç kültürünün akrabası, hatta aynısı.
Özeti şu:
Kamuya mal olmuş kişiler ve şirketlerin sakıncalı kabul edilen bir şey söylemeleri durumunda onları artık desteklemeyip dışlamak.
Yani boykot etmek. Sosyal medyada irili ufaklı her gün sürekli karşılaştığımız bir şey.
Hatta geçen yıl aralarında Noam Chomsky’nin de bulunduğu 150 yabancı yazar ve bilim insanı bu kültürü ve “karşıt görüşlere artan hoşgörüsüzlüğü” kınayan bir mektup yayınlamıştı.
Madonna şöyle diyor bununla ilgili:
“Görevimizin (sanatçılar adına konuşuyor) statükoyu bozmak olduğuna inanıyorum. Tartışmaya teşvik edilmediğimiz gerçeğini kurcalamak istiyorum. Şu anda dünyada devam eden sansür oldukça korkutucu. Kimsenin fikrini söylemesine izin verilmiyor. Boykot edilmekten, ‘cancel’ kültüründen korktukları için hiç kimsenin bir şeyler hakkında gerçekten ne düşündüğünü söylemesine izin verilmiyor”.
Kendiniz için bir bitiş tarihiniz var mı?
Jeremy O. Harris röportajın bir yerinde şöyle soruyor Madonna’ya:
“Yvonne Rainer ve Martha Graham dışında, 60 yaşından sonra sürekli sahne performansı sergileyen başka bir kadın yok. O kadınlar bile senin gösterdiğin seviyede performans göstermedi. Bu seni hiç korkutuyor mu?”
Madonnna’nın buna yanıtı über cool ve sert:
“Doğruyu söylemek gerekirse yaşımı düşünmüyorum bile! Sadece devam ediyorum. Son turumu (‘Madame X’ten bahsediyor) acılar içinde yaptım. Sağ kalçamda kıkırdak kalmamıştı ve herkes ‘Durmalısın’ deyip duruyordu. ‘Durmayacağım’ dedim. Gösterilerin bitmesine 10 gün kalmışken Paris’te turu sona erdiren pandemi oldu. Yoksa ben devam edecektim, ne kadar acı çektiğim umurumda değildi! Zamanın sınırlamalarını ve ne zaman durmam gerektiğini hiç düşünmüyorum. Bazen son derece aptal insanlar bana, ‘Arkanıza yaslanıp tüm başarınızın ve elde ettiğiniz her şeyin tadını çıkarıp emekli olma hakkını kazandığınızı düşünmüyor musunuz?’ diyor. Emekli olmak! Kimse bana bu kelimeyi söylemeye cesaret edemez. Onlara, ‘Kendiniz
için bir bitiş tarihiniz var mı?’ demek
isterim. Sanırım artık hiçbir fikrimiz olmadığında ya da artık ilham almadığımızda duracağız.”
Çok iyi değil mi?
Tokat gibi sözler.
Hakikaten “bitiş tarihimizi” neden sistem ya da insanlar belirliyor? İnsan isterse 30’unda da durur. Ya da 70’inde bile hiç durmadan çalışmaya devam edebilir.
“Sadece yapacağım demek çok özgürleştirici!”
Aynı söyleşiden bir şey daha...
“Umurumda değil, sadece yapacağım demek çok özgürleştirici bir şey!” diyor Madonna.
Tiyatro salonlarında yaptığı son turnesi Madame X’e getiriyor sözü:
“Bir stadyum turu yapabilirdim. En büyük hitleri yapıp bir milyar dolar kazanabilirdim.
Ama benim için hiçbir keyfi olmazdı. Kendimi tekrar etme fikrinden hoşlanmıyorum.
İnsanlara istediklerini verme fikrini de sevmiyorum. Onlara istediklerinden biraz vereceğim, ama sonra onlara başka şeyler vereceğim!”
O meşhur çekim
Steven Klein’ın çektiği Madonna fotoğraflarının ilhamı ise Marilyn Monroe ve fotoğrafçı Bert Stern.
Monroe ve Stern 1962 yılında Bel Air Oteli’nde Vogue Dergisi’ne üç saatlik bir çekim yapmak için bir araya geliyor. Ama o üç saatlik çekim gece gündüz çalışılan ve çok eğlenilen üç günlük bir mesaiye dönüşüyor. O efsane fotoğraflar daha sonra The Last Sitting adıyla kitaplaşıyor.
Çünkü fotoğraflar çekildikten altı hafta sonra Monroe ölüyor.
Paylaş