Paylaş
Yani o günden bugüne bu şarkı defalarca çalındı, dinlendi.
Ne zaman ki şarkı, Sezen Aksu’nun daha çok demo çalışmalarının yayınlandığı YouTube kanalında yılbaşı günü yayınlandı, yeniden keşfedildi.
Ama keşfedilen şeyin ne olduğu malum.
Şarkıda geçen sözlere takılanlar “haddini bil” diyerek Aksu’ya saydırmaya başladı.
Doğrusu bunları ilk okuduğumda “Olur böyle şeyler” diye düşünüyordum; “haddini bil” çok hadsiz, üstten bakan ve yok sayan bir söylem olsa da herkes herkesi eleştirebilir, bu da gelir geçer...
Ta ki düne kadar.
Çünkü olay büyüdükçe büyüdü ve sonunda o küçük grup Sezen Aksu’nun evinin önünde basın açıklaması yaptı.
Neyse ki polis evin önünden grubu uzaklaştırıp yakındaki meydana almış.
Çünkü evin önünde toplanmak demek direkt
adres, direkt hedef göstermek demek.
İki gün sonra daha radikal biri çıkıp Sezen Aksu’yu kapıda beklerse ne olacak?
Ya da evine bir şey atarsa sorumluluğu kim üstlenecek?
Düşüncesi bile korkunç, ama olay şu an o seviyeye geldi.
Akıl/izan yolundan çıkıldı.
Sezen Aksu böyle konularda itidal sahibidir, soğukkanlı tavrını her zaman korur.
Gülşen’in “yanıt hakkı” kıyafeti
Gülşen’in Cahide konserindeki kostümü tarihin ilk “yanıt hakkı” kıyafeti olabilir mi?
Çünkü bu kıyafet çok bariz bir şekilde sahne kıyafetlerini çok açık bulup eleştirenlere dair bir yanıttı.
Hatta daha da ötesi bir “nanik”ti.
Kadın meslektaşlarının Gülşen’e olan tepkisini ise anlamak pek mümkün değil.
Mesela Burcu Güneş, Savaş Özbey’e verdiği röportajda “Doz çok önemli” demiş, “Sanatçının bir iç çamaşırı modeli olmadığını unutmamak gerek. Bunu başaramazsan iş avamlaşır.
Karşınızda sizi seven bir kitle varsa çuval da giyseniz olur.
Nasıl cesurca sergilendiğinizin pek de bir önemi yok”.
İyi de sevgili Burcu, o dozu herkes kendine göre belirler.
Bir “doz kurulu” mu var bu konuyla ilgili?
Gülşen böyle istemiş çıkmış, sen başka türlü bir şey giy çık.
Önemli olan da zaten bu: Çeşitlilik.
Neyin avam olup olmadığına da seyirci karar verir.
Gel gör ki zaten Gülşen’in son kıyafeti tamamen bir “Bana karışmayın” mesajı.
İnadına giymiş yani.
Böyle bir durumda kadınların daha çok kadınları desteklemesi, desteklemese bile anlaması gerekirdi. Ama olmuyor işte.
Yine kadınları en çok kadınlar eleştiriyor.
Paylaş