Okan ve Gülben

Sosyal medya karşıtı, kruvasan felsefecisi Okan Bayülgen’le “Unutmayın ki...” diye başlayan vecizeyi güneş sistemine armağan etmiş popüler simagil Gülben Ergen’in atışmasından bahsediyorum.
Önce Bayülgen Türk sanat alemindeki kamplaşmadan bahsetti.
Özetle, herkes kendi dengi olduğuna inandıklarıyla görüşür dedi.
Sonra da, “Aslında sen de Zuhal Olcay gibi, Leman Sam gibi olmak istiyorsun” diyerek oyun oynayacağı mahallesini seçmesini söyledi Gülben Ergen’e.
O atışmadan Okan’ın “Senin gibi bir tipi aramıza almayız” lafı cımbızlandı ama sohbetin özü böyle değildi işte, başka bir şeydi.
Keza Gülben de o tatlı atışmada pası gole güzel çevirdi:
“Beni aranıza almak için ne taklalar atarsınız?”
İzleyici olarak şöyle içten içten, yani diyaframdan kikirdediğimiz esas eğlenceli an ise şuydu tabii ki:
Gülben’in adını anmak istemediği Ceren Cerengil’den cümle cümle kaçışı ve sonunda malum ismi zikretmek zorunda kalışı.
Neyse, uzun sözün kuruyemişli özü şu:
Bu tarz çekirdek çitleten kaliteli atışmaları özlemişiz.

Asıl derdi kulübe girmek mi

Maddi olarak kendi dere yatağından akmak suretiyle okyanusa açılıp ferahlamış her erkeğin yaptığı ilk şeydir:
Lüks saat markalarından birini edinmek.
Çünkü bir yaşam tarzı kulübünün sembollerinden biridir saat takmak.
Reynmen de öyle yapmış, değeri milyona varan bir saati paylaşmış takipçileriyle.
Gelen eleştiriler haliyle sağanak gibiydi.
“Sen pazarcıydın eskiden” denilmiş mesela.
Kısacası “Ne anlarsın o saatten” demeye getirilmiş. İnsan eskiden pazarcı olabilir, sonra lüks saat de takabilir.
İşin bu kısmını tartışmak saçma zaten.
Esas tartışma şu olmalı: Reynmen sadece o saati mi istedi yoksa o saatin temsil ettiği kulübe girmek mi?

Hazer’in kol dövmesi şiiri

Hazer Amani’nin ergenler gibi koluna dövmelettiği “Artık senin hiçbir şeyin değilim” diyen ana fikirli Instagram çağı şiiri yalnız değil.
Aslında Sıla ondan önce davrandı.
Yalın’la beraber çıkardıkları ortak şarkı “Ver O Zaman Gömleklerimi”nin sözleri eski eşe bolca mesaj içeren türden:
“Olsaydım ya daha havalı, olsaydım ya ateşten buzdağı.
İki üç cümle satıra dayan, o da kesmez yarına inan.
Daha düz anlatsaydım, davransaydım”.
Sonuçta şarkı ortak yazılsa da, bu söz stili daha çok Sıla stili, Yalın değil.

En iyi yaşayan ünlü

Hayatını en iyi yaşayan ve aynı zamanda en iyi yatırımları yapan ünlüyü açıklıyorum: Gülşen.
Bir dönem Londra’da yaşadı Gülşen.
İstanbul’a arada gitti geldi.
Şimdi de İspanya’da, Costa Brava’da.
Orada evi var. Oğlunun da eğitimi orada.
İstanbul’daki evi şehrin en pahalı yerlerinden birinde, Zorlu’da.
Onu da kiraya verdi.
Üstelik tüm bunları göze sokmadan, altını çizmeden, sessiz sedasız yapıyor. Gülşen pekala diğer ünlü arkadaşlarına “Hayat nasıl yaşanır” dersleri verebilir.