O zaman dans o zaman renk!

Yiğit Özgür’ün kült olmuş bir karikatürü var.

Haberin Devamı

Yiğit Özgür’ün kült olmuş bir karikatürü var.
Hâlâ karikatür seven bir arkadaşınız sizinle paylaşmadıysa eğer, ben paylaşayım.
İki arkadaştan biri diğerine sorar: “Refik Abi sence ben ruh hastası mıyım?”
Refik yanıt verir: “Yok be oğlum!” Bunun üzerine diğeri coşar: “O zaman dans!”
Refik Abi de ondan geri kalmaz: “Renk!!”
Gündüz kuşağı programlarının videolarına denk geldiğimde sürekli bu karikatürü hatırlıyorum.
Gündüz kuşağı malum Esra Erol ve Zuhal Topal demek.
Stüdyodaki locada oturup talibini bekleyen, aynı zamanda talibini bulanlar hakkında yorum yapan insanlar demek...
Bu programların kendine has bir dili var.
Nasıl acayip, her seferinde şaşıp kalıyorum.
Mesela geçenlerde locada oturan biri, paravanın ardında birbirlerini görmeyi bekleyen çift hakkında şöyle dedi:
“Ben görsel bakımdan ikisini yakıştıramadım.”
Ruhsallık beşinci, altıncı planda yani.
Önemli olan görsellik...

Haberin Devamı

O zaman dans o zaman renk


SAYDIRA SAYDIRA SAYGI...
Bir yandan da herkes nasıl kibar anlatamam, “saygı” kelimesi ağızlardan düşmüyor.
Reddedilen bir erkek mesela, yarı atarlı yarı medeni, “Ben kendisine de kararına da saygı duyuyorum. O da benim cesaretime saygı duysun” diyor. İnsan bu cümleyi duyunca tırsıyor!
Aslında alttan alta saygılı saygılı saydırıyor beyefendi.

KARARIN OLUMSUZ DA OLSA BİR ÇAY İÇ!
Bu programların gizli şifrelerinden biri de çay.
Birbirlerine talip olanlar sürekli şöyle diyor:
“Oturduk bir bardak çay içtik, sonra ertesi gün yine içtik.”
Ya da:
“Karar senin abi, ama ben hanımefendiyle bir çay içmeni isterim.”
Veyahut:
“Hanımefendinin kararı olumsuz olsa da bir çay içmek isterim.”
Hayır, nerede içiliyorsa o çaylar gelip kontrol etmek istiyorum. İçinizden çay ağacı çıktı ey stüdyo insanlığı...
Biraz da Türk kahvesi için, ne bileyim latte yudumlayın (havalı olur) ya da bir bardak soğuk su/kola filan.
Yoksa bunlar içilince “Seviştik” manasına mı geliyor, ben mi anlamıyorum?
Gerçi sevişmek ne kelime, bu programlarda herkes birbirini en fazla alnından öpüyor.
Zaten bu da çok kullanılıyor.
Mesela aldatma seviyesi oradan, alından başlıyor:
“Ama onu alnından öpmüşsün, görmüşler!”

“BEN Bİ HALKIM!”
Elbette bu “çay”lar bu “saygı”lı cümleler filan hep stüdyoda olmanın verdiği ekstra kibarlıktan.
Arada özüne dönen de oluyor. Mesela geçenlerde bir beyefendi reddedilince bayağı saydırdı.
Ama önce locaya, yani tribünlere oynamayı ihmal etmedi: “Ben bi halkım” diyerek!
Evet, halktan olduğu için duyguları incinmişti.
Paravanın arkasındaki diğer hanımefendiyi ise belli ki halktan kabul etmiyordu, o başka bir halktandı ya da bir başka galaksiden...

NE ZAMAN BU PROGRAMLAR BİTER...
Ben size söyleyeyim, hatta büyük konuşayım:
Türkiye-Rusya’yla savaşın eşiğine gelse de, doğuda çatışmalar olsa da, basın özgürlüğü yerlerde sürünse de, hatta bin tane felaket olsa da bu ülkeye bir şey olmaz.
Ama ne zaman ki bu programlar bir anda yayından kalkar, işte o zaman büyük boşluk olur, arıza çıkar, çaylar soğur, paravan açılır ve isyan çıkabilir.
O yüzden karikatürdeki gibi devam:
O zaman dans o zaman renk!

Haberin Devamı

Şehirde en son neler oldu

SOHO HOUSE’DA YENİ KOLEKSİYON...
TopShop, Kendall+Kylie yılbaşı özel koleksiyonunu Soho House’un süitlerinden birinde bizim Kendall ve Kylie’gillere tanıttı. Ya da kendini hâlâ Kendall ve Kylie gibi hissedenlere...
Oysa ben olsam ne Kendall ne de Kylie; direkt Kim (Kardashian) gibi hissetmek isterdim.
Kadın en son bebeğinin plasentasını yediğini açıkladı, daha ne olsun?
Bu nasıl bir histir, kinoa yemek gibi bir şey mi yahut bitkisel vitamin hapı almak filan gibi mi?
Cidden merak ettim.

O zaman dans o zaman renk


VE PARTİ VE YENİ MEKANLAR...
Şehrin dört bir yanında erken yılbaşı partilerinin hızı kesilmezken bir de yeni mekanlar açılmaya devam ediyor.
Misal: Nişantaşı’nda Vanity diye bir gece kulübü açıldı. Canlı müzik var. Gizli Kalsın gibi bir yer.
Ama localı mocalı, biraz kasıcı geldi bana...
Bir de eski Supper Club, ondan da eski Crystal olan yere Circus diye bir kulüp açıldı cuma gecesi.
Zaten şu sıra kulüp açmak moda.
Pek yakında Londra ya da Mykonos’tan tanıdık Toy Room da İstanbul’da arz-ı endam edecek, bekleyiniz.
Etiler’de açılacak mekan iki katlı olacak.

Yazarın Tüm Yazıları