Alışveriş merkezi içindeki mekanlar sigara yasağı kapsamında mı yoksa değil mi, hálá anlamış değilim.
Yasaya baktığınızda kapsama alanı içinde gibi görünüyor. Çünkü "yasak olan yer" şöyle tarif ediliyor: Sosyal, kültürel, spor, eğlence, ticaret ve benzer amaçlı özel hukuk kişilerine ait ve birden çok kişinin girebileceği binaların kapalı alanları.
Bu durumda alışveriş merkezi içindeki mekanların da kapsama alanı içinde olması gerekiyor.
Ama restoran ve barlar için esas uygulama bir yıl sonra başlıyor. İşte karmaşa orada başlıyor.
Geçen gün "Boleyn Kızı"nı izlemek için G-mall’a gittim. G-mall çok salonlu bir sinema merkezi barındırıyor.
Yakında burada spor salonu da açılacak. Bir-iki tane dükkan var. Sinema katında ise num num adlı restoran.
Şimdi G-mall bir adet ne? Küçük bir alışveriş merkezi/sinema kompleksi ya da her neyse artık adı.
Trend deyimle, yaşam merkezi işte. Peki sigara yasak mı burada? Yasak.
Gel gör ki num num’da içilebiliyor. Çünkü yasak sadece sinema fuayesi kısmında uygulanıyor.
Algan aslında dostlarıyla beraber yemek yiyordu. İstek üzerine sahneye çıktı.
Ve bir masa örtüsünü başına bağlayıp (böyle yapmazsa şarkı söyleyemezmiş) ilginç şarkılar söylemeye başladı.
Sonra da anılarını anlatmaya başladı. Ama ne anılar!
Mesela bir tanesi şu: Zamanında Ajda Pekkan’la çok sıkı dostlarmış. Birlikte sık sık Paris’e gider, eğlenirlermiş.
Eğlendikleri yegane mekan ise Paris’in en ünlü gay kulübüymüş.
Her Paris seyahatinde mutlaka buraya uğrarlarmış. Bir seyahatlerinde Fahrettin Aslan da onlara eşlik etmiş.
Aslan, Algan’a demiş ki; "Sen Paris’i biliyorsun, hadi gezdir beni".
Algan’ın da tek bildiği yer, malum kulüp. Çaresiz Gazinolar Kralı’nı oraya götürmüş!
Lakin yarım saat sonra filan Fahrettin Aslan durumu çakmış ve Ayla Algan’a çok kızmış, "Niye getirdin beni buraya?" diye.
Bu ve bunun gibi sürüyle anı anlattı Ayla Algan. Hepsi de stand-up tadındaydı.
Zaten sahneden iner inmez Cahide’cilerden "Bir gece burada çıkar mısınız?" teklifini almış.
Ve evet, Ayla Algan 19 Haziran’da Cahide’de şov yapacak. Şimdiden aklınızda bulunsun. Çok ilginç ve neşeli olacağı aşikar çünkü.
Cumartesi
pazar:
Ne yapmak lazım
n İZLEMEK LAZIM: Kitabını okuyanlar "kötü bir uyarlama olmuş" dese de "Boleyn Kızı" adlı filmi... Evet, film biraz pembe dizi kıvamında işliyor Kraliçe Elizabeth’in annesi Anne Boleyn ile kız kardeşi Mary’nin hikayesini.
Ama yine de 16. yüzyılda İngiltere Sarayı’nda olup biten entrikaları bir çırpıda özetliyor film.
"Elizabeth: Altın Çağ" filmine de hazırlık yapmanızı sağlıyor. Kim kimdir, nereden gelmiştir öğreniyorsunuz.
Ha bir de tabii, "İki kız kardeş arasında asıl kazanan kim oldu?" tartışmasını yapmak çok zevkli filmin ardından.
Hırsları doğrultusunda önüne gelen herkesi ezip geçen, ama kendini ezdirmeyen, hatta Kraliyet’in Vatikan’dan kopmasını sağlayan güçlü karakter Anne mi yoksa kralla bir-iki şehvetli gece geçirdikten sonra taşrasına dönüp mutlu mesut yaşamayı tercih eden Mary mi?
n DİNLEMEK LAZIM: Beymen Club’ın compilation’larını, yani derleme/toplama albümlerini... Zevke/mevcut duruma/ruh haline göre genelde eski şarkılardan oluşan üç adet cd hazırlamışlar. Biri "Party", diğeri "Vintage", sonuncusu ise "On The Road".
Ben en çok "Party" ve "On The Road" cd’lerini sevdim. "Party" cd’sinde bir zamanların "She Drives Me Crazy" şarkısı var, şahane.