Nasıl geçti bu yaz?

Yaz başlarken kafamız karışıktı.

Haberin Devamı

Akvaryum balıklarının bir anda sudan çıkarılması gibi 3 aylık ev hapsinden yeni çıkmıştık, şaşkındık.
“Ne olacak şimdi?” şaşkınlığı...
Önce tedirgin çıktık sokağa.
Sonra maskeli yeni normalin ilk yazına ışık hızıyla adapte olduk.
O hızla güneye inenler gördü ki; oralarda virüs yokmuş gibi davranılıyor, bir rahatlık var. Uzun süre karayoluyla gidilip gelindi güneye.
Yollar ezberlendi, yol üstü mola yerleri de...
Derken uçak tedirginliği atlatıldı.
Uzun bir aradan sonra uçağa binenler diken üstündeki maskeli seferlerini Mars’a gitmiş gibi bir heyecanla anlattı.
Bitmedi:
Güney koylarına demirleyen lüks tekneleri görüp “Ne çok tekne sahibi varmış” diye iştahlı cümleler kurduk.
Her yaz yurtdışına, mesela Yunan Adaları’na gitmeye alışık olanlar bu yaz hiç olmadığı kadar kendi ülkelerini gezip tozmuş oldu.
Bu nedenle güneydeki restoranlar aslında geçen yazlara göre daha çok iş yaptı.
Arada bir kalabalık eğlencelerin görüntüleri sosyal medyaya düşünce “Yok artık” diye tepki gösterdik ama aslında o eğlencelerin içinde olmak da istedik.
Bir süre sonra eğlenmek için bir araya gelenler, “Sakın görüntü paylaşmayın, tepki çekeriz” diye birbirini uyarmaya başladı.
Bu yaz aslında daha çok uzun ve telaşsız yemek masalarının yazı oldu.
Muhabbet kazandı, dans/eğlence ister istemez geri plana düştü.
Yaz biterken kafalar yine karışık:
Bu yaz böyle bitmez, uzar diyenler...
Yine mi kısıtlama gelecek kaygısı taşıyanlar...
İçime döndüm, yeni bir ben var artık müjdesi verenler...
Murakami’nin roman karakteri Tsukuru’nun kendini “renksiz” biri olarak görmesinden yola çıkarsak, 2020 yazının da tam bir rengi yoktu.
Tadı tuzu tam oluşamadan da bitti gitti.

Haberin Devamı

Yazın hangi mekanlar ön plana çıktı

◊ Kuşkusuz Bodrum’un en iyi çıkış yapan mekanı Bodrum Loft içindeki Loft Elia oldu.
Son dakikada projeye dahil edilen Loft Elia hem şef Yılmaz Öztürk’ün yemekleri hem de ambiyansıyla yazın en sürpriz başarısına imza attı.
◊ Bodrum’un en gözde plajı ise Edition’ın plajıydı. Özellikle yeni nesil kitle plajın akşamüstü partilerinde boy göstermeyi çok sevdi.
◊ Bu yaz da Kenan Doğulu’suz geçmedi.
Doğulu geleneksel yazlık/plaj konserini Bodrum Caresse içinde gerçekleştirdi.
◊ Alaçatı, toplamda tüm Çeşme yazın kaybedeni oldu.
Ilıca Plajı’nın aşırı kalabalık görüntüleri, kavgalar, Alaçatı merkezin kendini salmış hali bunda etkili oldu. Buna rağmen akşamüstü yemekleriyle Before Sunset, köy dışındaki yeni yeriyle Asma Yaprağı, botanik bahçesiyle Biblos; öne çıkan Çeşme mekanlarındandı.
◊ Marmaris Hisarönü’ndeki
D Maris ise bu yaz hak ettiği ilgiye kavuştu.
Özellikle otelin ünlü restoranı La Guerite’in uzun öğle yemekleri teknelerden gelenlerle doldu taştı.
◊ Aynı şekilde Bozburun, Selimiye ve Söğüt tarafları da parladı. Ünlü oyuncuların tatil yaptığı Bozburun Yat Kulübü, Kuzbükü’ndeki Neighbours, Söğüt’teki Barba Saranda ve Kocabahçe koyu sürekli dillerdeydi.
◊ Bohem dünyanın merkezi Kabak Koyu tarafındaki butik otellerle (Shambala, Mandala ve Kabak Dome) Marmaris’teki Bonjuk’tu.
Öyle ki, Bonjuk’u yedi günlüğüne kapatan arkadaş grupları dahi oldu.
◊ Kuzey Ege’nin dağ köyleri (Ahmetçe ve Kayalar gibi) şehirden kaçmak isteyenlerin yeni popüler “yaşam alanı” seçeneği olurken, bu civarda tatil yapan ünlüler sayesinde (mesela Serenay Sarıkaya) plajlar ve oteller de herkesin radarına girdi.
Simurg Sea plajı ve Kozluyalı Glamping gibi...

 

Yazarın Tüm Yazıları