Paylaş
Üstelik bu kez dünyadaki önemli moda haftalarının hepsinin (60’dan fazla olduğunu belirtiyorlar) sponsoru olan Mercedes de yoktu, sponsorluktan çekilmişti.
Artık moda haftasının adı sadece “Fashion Week İstanbul”.
Mercedes sponsorluktan çıkınca yıllar önce İTÜ’de başlayan o ilk moda haftası kıvamına geri dönülmüş oldu.
Oysa uluslararası radara, takvime girmek için bu sponsorluk önemliydi, yıllarca beklenmişti.
Hatırlıyorum, bu işbirliği ilk gerçekleştiğinde herkes mutlu ve heyecanlıydı.
Nihayet dünya moda haftaları radarına girilmişti.
Şimdi neden böyle oldu peki?
O konuyla ilgili çeşitli iddialar dolaşıyor.
İlki, Mercedes’in 10 yıllık sözleşmesinin dolmuş olması.
İkincisi, geçtiğimiz sezon ilk kez dijital yapılan moda haftasının beklenen ilgiyi görmemiş olması.
Üçüncüsü, Türkiye Tanıtım Grubu’nun moda haftasına dahil olması.
Doğrusu ne olursa olsun varılan nokta üzücü.
Hakan Yıldırım ve Zeynep Tosun konuşuldu
Peki Moda Haftası’nın dijitalde tanıtılan koleksiyonları kötü müydü?
Tam tersine, gayet iyiydi.
Mesela Hakan Yıldırım’ın “Mahizer’e Yazdığım Mektuplar” adlı koleksiyonu.
Mesela Zeynep Tosun’un Anadolu’da yaşamış Amazon kadınlarından ilham alan “Apasas: The City Of The Mother Goddess” isimli koleksiyonu. Her iki koleksiyonun hikâyesi de ürünleri de dikkat çekiciydi.
Neden hiç bilgi yok?
Fashion Week İstanbul’un sitesiyle ilgili bir eleştiri:
Tasarımcılara tıkladığınızda koleksiyonla ilgili hazırlanmış videoyu ve fotoğrafları görebiliyordunuz.
Ama tasarımcı ve koleksiyonun kendisiyle ilgili hiçbir bilgi yoktu!
Tasarımcıyı tanımak için sosyal medya hesapları verilmişti sadece.
Yani tasarımcılarımızın koleksiyon videosunu
görüp beğenen bir
yabancı “Acaba kimmiş
bu? Nelerden etkilenmiş?”
diye merak ederse ya
kendi çabasıyla
araştırıp bulacak ya da Instagram’ına girmek zorunda kalacak.
Bu kısmın eksik bırakılmış olmasına hayret ettim.
Paylaş