Mevzular arası trekking

ARDA’NIN KRAMPONUNU FIRLATMASI

Arda Turan krampon fırlatmış.
Hayır, Sinem Kobal ve annesine değil.
İbrahim Çelikkol’a hiç değil.
Yeri gelmişken: Bugünlerde sürekli Çelikkol’un ayakta zor durduğu gece kulübü fotoğrafları ortaya saçılıyor.
Nerede o eski kangallı dağ adamı ağalar ya da bayanlar baylar?
Neyse. Arda’nın krampon fırlattığı şahıs, Barcelona maçındaki hakem.
Arda beklediği faul düdüğü gelmeyince sinirlenmiş ve kramponu çıkarıp yan hakeme doğru fırlatmış.
Bahçesindeki erikleri çalan çocuklara sinirlenmiş huysuz ihtiyar gibi ya da çocuklarına öfkelendiği her anda tek bildiği terlik fırlatmak olan ana babalar gibi...
Atletico Madrid’lerde top koşturuyor ama ruh magmasında yanan ateşlerin özü hâlâ bu topraklardan.
Sevinelim mi üzülelim mi? Bilemedim.

KIVANÇ BENİM ABİM OLUR...

Bunu diyen ben değilim, Kerem Bürsin.
Kıvanç’la sürekli kıyaslanmalarından sıkılmış olacak ki, çareyi böyle bir yanıt vermekte bulmuş Bürsin.
Ama bu kez de “O zaten benden yaşlı” manasına gelen bir cümle kurmuş, “Benim abim olur” diyerek...
Bilerek ya da bilmeyerek.
Neyse, buna da şükür.
Bürsin’in aksanlı dili sürçüp şunu da yumurtlayabilirdi:
“Kıvanç benim amcam olur.”

AMAL OLMASA NE OLURDU

Film seti gibi bir dava.
Bir yanda Doğu Perinçek öte yanda George Clooney’nin avukat eşi Amal.
Bu sete konuk oyuncu olarak bir de George Clooney gelse, tadından yenmez.
Dava demişken, neyin davası olduğunu anımsatalım.
Perinçek ile İsviçre arasındaki “soykırımın inkarını suç sayma” davası bu.
Ve Clooney’nin eşi Amal davaya müdahil olan Ermenistan’ın hukuk ekibinde yer alıyor.
Yani karşı tarafta.
Yine de itiraf edelim, Türk medyasına bu davanın bu denli haber olmasında karşı tarafta Amal Clooney’nin olmasının payı büyük.
O olmasa kimsenin haberi bile olmayabilirdi bu davadan!

YILMAZ ERDOĞAN’A YARADI

“The Water Diviner”, bizde gösterime giren adıyla “Son Umut” filmi Yılmaz Erdoğan’a yaradı.
Beklendiği üzere Avustralya’nın önemli sinema ödüllerinden AACTA’yı kazandı.
En iyi yardımcı erkek oyuncu dalında.
Erdoğan umarım bu ödülü güzel bir fırsata dönüştürür ve yurtdışı açılımına son sürat devam eder.
Bekleyip göreceğiz...

POLİS AKADEMİSİ ALATURKA NEDİR?

Bir film galası haberi. “Polis Akademisi Alaturka” adlı filme ait.
Her yerde iri puntolu haberler.
Mehmet Ali Erbil ve Yolanthe oynuyormuş.
Yani futbolcu Sneijder’ın eşi.
Polis Akademisi dediğin zaten eski bir yabancı komedi.
“Şimdi, bu devirde tekrar ne alaka?” oluyor insan.
Ülkedeki popüler ve seksi yabancıyı filme dahil etmek ise zaten klişe.
Tüm kötüler bir arada yani:
Vasatlık, bol klişe, özgün olmayan bir konu.

BEYAZ-CANDAN ERÇETİN ATIŞMASI

Son zamanların en zarif atışmasıydı.
Zekiceydi, komikti ve tadında bitti.
Baştan sona nefis bir kabare, nefis bir müzikal gibiydi.
Beyaz’ın kendini tekrarlayıp duran tavrına/programına da renk getirdi.
Haliyle şimdi yeni bir şey bekliyor insan.
Bu arada Candan Erçetin’e de bravo.
Başka bir yüzünü görmüş olduk.
Ama “Git” şarkısından bıktık, orası ayrı...