Daha açılmadan içinde bulunduğu City’s’den daha çok haberini okuduğum It’s A Joke adlı en yeni İzzet Çapa mekanının partisi vardı cuma gecesi.
 Hemen söylemeli; partide "dişi gestapo" misali, hayli militer bir kıyafetle gördüğüm Biricik Suden’intasarlamış olduğu personel kıyafetleri tek kelimeyle sevimsiz olmuş. Erkeklere yeşil kısa kollu gömlek, kötü bir kravat, bilekte biten siyah dar bir pantolon, beyaz çorap ve meşhur mokasen ayakkabılardan giydirmiş Suden. Kadınlara ise siyah ilkokul önlüğü. Oysa böyle bir mekanın çalışanları kendi haline bırakılmalıydı, o kötü kostümlere hapsedilmemeliydi. Çünkü mekan, hani nasıl derler şekerim, "eklektik" olmuş. Yani içinde her şey mevcut (gecenin lafıydı bu "eklektik" zaten, eklektik aşağı eklektik yukarı, dillere pelesenk oldu). It’s A Joke’da koca bir at var mesela, atın kafasının üzerinde ise aydınlatma.Ayrıca her masa ve sandalye birbirinden farklı tarzda. Kısacası çorba gibi bir mekan It’a A Joke ama kendi içinde uyumlu/şık/sevimli. Bir ara Ece Sükan’ın fotoğrafçı kardeşi Arslan Sükan, "Burası New York’taki Gramercy Park Hotel’i andırıyor" dedi. Bilemem, gidip görmedim orayı. Ama şu dünya üzerinde yüzde yüz orijinal bir şey kalmış olabilir mi, emin değilim. Partinin en ilginç kıyafetli kadını Nil Karaibrahimgil’di. Şu an şu saniye kelimelerle tasvir etmek pek mümkün değil, ama şöyle boğum boğum, bembeyaz, yağmurluğumsu, Björkvari BİR ŞEY vardı üzerinde Nil’in. Ama onun altına kazak giymişti. Onu göstermemeye gayret ediyordu haliyle... DİP 3 3. LOUIS VUITTON Bıraksalar Nişantaşı’ndaki mağazaları için kırk gün kırk gece açılış yapabilirlerdi herhalde. Kiminle konuşsam, "Öğlen de varmış orada bir şey, akşam da. Hatta dün de bir açılış yapmışlar" diye dalga geçiyordu. LV’nin açılış günleri bitmedi, bitemedi yani...2. CANLI YAYIN NİKAHLARIÇok banal, artık çok bayat bir yöntem nikahlanmak ekranda. Artık daha ilginç şeyler yapılmalı. Mesela gerdek gecesi canlı verilebilir. "Oha" diyor olabilirsiniz tabii. Ama niye canım, her şeyin bir post modern yöntemi var. Önce RTÜK başkanımız damadın sırtına vura vura gelinin yanına yollar. Malum adet böyle. Sonra reklam arası girer. Reklamlar bitince bir bakarız ki başkanımızın elinde bir adet kanlı çarşaf numunesi. Nasıl, şahane değil mi? Şahsen pek "eklektik" buldum ben bu önerimi... 1. ASMALIMESCİTSon yıllarda en popüler dönemini yaşayan, mekan üstüne mekan açılan Asmalımescit’e neler oluyor? Bir mekancı arkadaşım, müşteri sayısındaki azalmadan bahsediyordu. Ayrıca Saf’ın kapanacağını duydum. Umarım Asmalımescit yeniden o civcivli günlerine döner. Hepsi kızları işini biliyor Kızlar grubu Hepsi bile Erovizyon’a katılmak istememiş. Oysa tam da onların harcı Erovizyon. Dans edip şarkı söylüyorlar. Ayrıca dikkat çekici ve güzeller. Ama işte kızlar Erovizyon’a katılmak istememiş, reddetmişler gelen teklifi. Hepsi’nin alternatifi de Mor ve Ötesi olmuş böylece. Bu arada, Morgiller ne zaman Erovizyon konusunda hata yaptıklarını anlayacaklar acaba? Bir tek Norah ve Jude’un öpüşmesi iyi Norah Jones, Jude Law, Rachel Weisz ve Natalie Portman’lı "My Blueberry Nights" filminin ilk yarısında zaman geçmek bilmedi. Görüntüler şahaneydi de, o şiirsel diyaloglar uzadıkça uzadı gibi geldi bana. Ama ikinci yarıdan sonra film sanki biraz daha güzelleşti, tuhaf yavaşlığı bir anlam kazandı. Yine de filmden öyle aman aman etkilenmedim. Bir tek öpüşme sahnesi aklımda kaldı, Norah ile Jude’un. Filmi beraber izlediğim iki kadın ise (Deniz Özerman ve Ece Sükan) bütününe bayıldılar filmin. Galiba filmi izlediğiniz ruh hali de önemli. O yüzden bu filme gitmeyi düşünürseniz, romantik bir zamanınıza denk getirin.