Paylaş
Telefonla yaptıkları ilk konuşmada ikisi de ne söyleyeceğini çok bilememiş.
Kolay değil, birbirini tanımayan iki insan birden iletişime geçiyor.
Üstelik bir tarafın yükü daha ağır.
Çünkü yaşça küçük olan diğer tarafa “ablalık” yapmayı seçmiş.
Öğrenci sorumluluğundan bahsediyorum.
Hep duyardım, ama nasıl bir şey olduğunu ve nasıl hayata geçirildiğini çok anlamazdım.
Bir şirkette kurumsal strateji müdürü olarak çalışan Ilgın Özdemir Yazgan’la tanıştıktan sonra gayet iyi anladım.
Ilgın, üyesi olduğu sivil toplum hareketi Payda sayesinde Mardin’de okuyan bir kız çocuğunun sorumluluğunu üstlenmiş.
Ve onunla önce telefonla iletişim kurmaya başlamış.
“İlk başlarda çok zordu” diyor Ilgın: “Ben anlatıyordum, o dinliyordu. Bazen de karşılıklı susuyorduk. Hatta bir ara beceremeyeceğimi sanıp vazgeçmeyi bile düşündüm.”
Sonrasında yaşadığı ilginç bir olayı ise şöyle anlatıyor:
“En sonunda bir konuşmamızda sordum, ‘Sana yardımcı olabileceğim bir şey var mı?’ diye.
‘Babam üniversiteye gitmemi istemiyor, bu konuda yardımcı olur musun?’ dedi.
Meğer ablası üniversiteye gidince kapanmış.
Babası bu yüzden onu üniversiteye göndermek istemiyormuş.”
ESAS YARDIM İLETİŞİME GEÇMEK
Ilgın bu telefon konuşmalarının sonunda Mardin’e de gitmiş. Ablalığını üstlendiği kız çocuğunun nasıl yaşadığını görmüş, aileyle de yakınlaşmış.
Hâlâ öğrenci sorumluluğunu sürdürüyor ve tanıdığı/tanıştığı herkese tavsiye ediyor.
Herkesin sadece maddi yardım yapıp gerisini pek düşünmediğinden bahsediyor.
Esas yardımın/iyiliğin ise iletişime geçmek olduğunun altını çiziyor.
Her şey “İlham al” gecesinde oldu
Ilgın’la tanışmam tesadüf değil.
Onu da anlatayım.
Payda’cılar geçen ay “İlham Al” adı altında bir yardım gecesi düzenlediler.
Gece için bilet alanlar arasında bir çekiliş yaptılar ve kazananlara şöyle bir hoşluk hediye ettiler:
Farklı alanlarda öne çıkmış isimlerle beraber akşam yemeği...
Cem Kozlu, Hüsnü Özyeğin, Ümit-Cem Boyner, Ayhan Sicimoğlu gibi isimlerin yer aldığı bu listede medyadan ben de vardım.
Ve işte önceki gece hem Payda’cılar hem de o gece benimle akşam yemeği kazananlarla (Ebru Tuygun, Emrah Bozkurt ve Melek Duman) bir araya geldim.
Payda üyesi Ilgın da o gece anlattı öğrenci sorumluluğunu.
Nasıl geliştiğini, işlediğini...
Bayıldım ve hayran oldum.
Hatta, “Ben de yapabilir miyim?” diye düşündüm.
Siz de düşünürseniz Payda’cılarla iletişime geçin derim.
Hepsi çok genç ve kafaları açık.
Klasik yardım dernekleri gibi değiller, yaratıcılar.
En önemlisi de sabırlılar.
Desteği hak ediyorlar.
Son günlerde...
BU DEFİLEYİ SEVDİM
Zeynep Tosun’un iptal edilen moda haftasında yapmayı planladığı, ancak bu hafta gerçekleşebilen 2016 ilkbahar-yaz defilesini...
İngiltere Başkonsolosluğu’nda yapılan defileye ilgi büyüktü.
Defilenin teması da ilgi çekiciydi: Dijital romantizm.
Zeynep başarılı bir koleksiyon çıkartmıştı.
Herkes bunu konuşuyordu.
BU KİTABI YEMEK İSTEDİM!
Refika Birgül’ün “Hızlı Tarifler” kitabını...
Refika önceki gün kitabını Arnavutköy’deki Any’de tanıttı.
Kitabın içindeki tariflere -adına da uygun olarak- hızla bir göz gezdirdim ve iştahım kabardı.
Eve dönüp tarifleri uygulamak bile istedim ama nafile; yemek yapma hissi sıfır bünyede.
Paylaş