Lisa Şener ve olasılıklar dünyası

Acı haber; babalarının kalp krizinden vefat etmesi.
Ablanın davranışı gayet doğal. Hepimiz öyle yapardık.
Lisa’nın yolculuğa morali bozuk bir şekilde çıkmasını istemiyor. Ayvalık’a inince ölüm haberini söylemeyi düşünüyor.
Ama Lisa Şener uçağına biniyor ve ne yazık ki uçak bir süre sonra fırtınadan dolayı düşüyor.
Biliyorum, “şöyle olsaydı nasıl olurdu, böyle olsaydı olaylar nasıl gelişirdi” diye düşünmek için çok geç, çok da üzücü...
Lakin fazla kuantum kitabı/filmi izlemenin sonucu işte.
İnsan olasılıkları düşünmeden edemiyor:
? Lisa Şener acı haberi önceden bir şekilde duymuş olsaydı, en azından o gün yolculuğa çıkmaktan vazgeçer miydi?
? En küçük seçimlerimizde bile hem kendi çevremizdeki olayları hem de başkalarının hayatını etkileyip değiştirebildiğimize göre, Lisa Şener’in öğlen 14.30 uçuşuna kadar olan seçimlerinde en ufak bir değişiklik olsaydı bu kaza gerçekleşmemiş olur muydu? Seçim derken kastettiğim şu: Her gün aynı saatlerde duş alıp kahvaltı ediyorsunuzdur mesela.  O gün tam saatinde değil de, biraz daha geç yaparsınız tüm rutin işlerinizi. Ve her şeyin akışı bir anda değişir.
Bundan bahsediyorum.
Yani anlık küçük seçimlerden ve bunların doğurduğu bin bir türlü olasılık kapısından...

‘Jabiroo’yu havada gördün sen’

Ülkenin en çok gezen kadınlarından biri o.
Üstelik işi bu olduğu için gezmiyor.
Tam aksine, gezmeyi sevdiği için bir süre sonra bunu işi haline getirmiş.
Jules Verne seyahat acentesinin genel müdü-rü Ayşe Yağcı’dan bahsediyorum.
Bir zamanlar gezi yazıları da yazardı, merakla okurdum.
Şimdi sadece seyahat organize ediyor.
Öyle bildik, klişe seyahatlar değil ama.
Üstüne ince ince düşünülmüş, zeki seyahatler...
Yağcı’nın bugünlerdeki en yeni heyecanı ise Jabiroo.
Geçenlerde Delicatessen’de karşılaşıp bana Jabiroo’lu cümleler kurmaya başlayınca “O da ne?” diyerek şaşkaloz bir tepki vermiştim.
O da şöyle açıklamıştı, “Jabiroo, Güney Amerika’da yaşayan bir leylek türü. Ama aynı zamanda benim yeni internet projemin ismi.”
İsim şahaneydi de, bu Jabiroo ne işe yarardı peki?
Ayşe onu da açıkladı büyük bir iştahla:
“Jabiroo, çok gezenler için dünyanın her yerinden otel seçimi yapıyor.
Ama şöyle bir farkımız var: Editörlerimiz bu otellere bizzat gidiyor, kalıyor. Daha sonra en beğenilenleri çok özel fiyatlarla sitemize koyuyoruz.”
Ayşe projeden bahsettikten sonra Jabiroo’ya uzun uzun göz attım.
Seçilen oteller öyle bildik/zincir oteller değil, tam aksine butik, kendine has tarzı olan yerler.
Jabiroo’nun tavsiyeleri dikkate alınır yani...

Spor hocan arkandan konuşursa

Artık hayatınızın bir parçası olan spor hocanız, diyetisyeniniz ya da yaşam koçunuz gün gelir arkanızdan konuşursa ne düşünürsünüz?
Pek hoş şeyler değil herhalde.
Gülşen’in spor hocası Barış Çunguroğlu da sekiz yıl birlikte çalıştığı şarkıcının arkasından
konuşmuş.
Gülşen’in son dönemlerde uyguladığı beslenme şeklini tasvip etmiyormuş, hatta onun beslenme problemi olduğunu düşünüyormuş, böyle giderse anoreksik olmasından da çekiniyormuş.
Bunları Gülşen’in yüzüne spor hocası olarak elbette söyleyebilir.
Ama kalkıp medyaya anlatmak niye?
Hele, “Böyle yaptığı için ben bıraktım Gülşen’i” diye kahraman ilan etmek kendini, daha da fena.