Karakteri olan bir yeni restoran

Aslında şöyle demeli: Ayırt edici özelliği olan bir restoran açılmıyordu.
Yeniköy’de sessiz sedasız açılan Limu, bu nedenle yeme-içme meraklısına ilaç gibi geldi.
Limu’nun şefi tanıdık bir isim.
2 yıl önce Aheste’deki hissesini devredip ayrılan, daha sonra da Bodrum-Yalıkavak’taki Lika’nın (Birdcage Oteli içinde) mutfağına danışmanlık yaparak sahalara dönen Sara Tabrizi.
“Aheste’yi devrettikten sonra bir süre restoran projesine girişmem diye düşünürken Bodrum Lika’da yaptığım danışmanlık, mutfağı ne kadar özlediğimi fark ettirdi” diyor Tabrizi.
Şef Tabrizi, yeni restoranını uzun paylaşımlı sofraların, klasik ama akılda kalıcı lezzetlerin menüde yer aldığı bir müdavim restoranı olarak hayal etmiş.
Bu hayalinin bir de ortağı var. 13 yıldır Yeniköy’de kafe bistro olarak hizmet veren Molka’nın sahibi Sevtap Dilekci. Nitekim Limu, Molka’nın yerine açılmış.
MENÜDE NELER VAR?
Limu’ya girer girmez ilk izlenim notum minik bir hayal kırıklığına dair: Aydınlatma.
Maalesef bir mekânda önce buna takılıyorum. Çünkü mekânı nefis ya da ultra sıradan gösteren şey her daim aydınlatma. Ambiyans denen şey de aydınlatmayla beraber oluşuyor.
Bizim mekâncılarımız ise çoğunlukla “Müşteri yemeği görsün” mantığıyla aydınlatmayı sonuna kadar açıyor. Ya da yanlış yerleri aydınlatıyorlar, vesaire...
Neyse ki ilerleyen dakikalarda Limu’da ışıklar kısıldı ve ortam daha keyifli hale geldi.
Gelelim Limu’nun menüsüne...
Menüde “Çilingir Sofrası” ismi verilen bir tadım grubu var.
Başlangıçlar, ana yemek ve tatlılardan oluşan bu grubu sipariş ederseniz kişi başı 1280 lira ödüyorsunuz. Ama dikkat, bu tadım grubunu sipariş edince Acem Kebabı ve Acem Pilavı’nı tatmamış oluyorsunuz, ki Limu’nun esas starı bu tabak! Mutlaka tadılmalı derim...
Onun dışında kuru kalamatalı fava, ayvalı zencefilli ızgara kereviz ve siyah sarımsak kremalı ızgara kalamarı tavsiye ederim. Başka restoranların menüsünde rastlamadığımız, yaratıcı olduğu kadar lezzetli mezeler...
Lakerda sevenlerden değilim. Ama buradaki “çakır lakerda”yı denedim ve hoşuma gitti.
Limu’da lezzetli bulmadığım tek tabak, limulu ızgara karides oldu. Tadı ağır geldi.
Yeri gelmişken çıtlatayım: Limu, Farsçada kuru misket limonu anlamına geliyor.

Bir cinayet daha

Müzisyen Umut Emre Aytekin’in iki kişi tarafından acımasızca dövülerek öldürülmesi olayından sonra...
∆ Kız arkadaşı Maria’nın sınır dışı edilip cenazeye katılmasına izin verilmemesine çok üzüldüm. Nasıl bir kalpsizliktir bu?
∆ Aytekin’in dayısı isyan etmiş, “Bu nasıl bir insanlık, ne oldu bize?” diye. Çok haklı. Taksici cinayetinden sonra şimdi de bu cinayet. “Ne oldu bize?” sorgusunu yapmaya başlamamızın zamanı gelmedi mi? Yoksa bunu da unutup gidecek miyiz?

Tanım: İnsan

Sosyal medya profilindeki tanımlama kısmına “insan” yazanlar gizli kibir sahibi olabilirler mi?
Bence öyle.
“Hepinizden daha çok insanlık taşıyorum içimde” demek istiyorlar alt metinde.