‘İyi misin?’ sorusunun gerçekten sorulduğu o gece

Cumartesi gecesi...  Arkadaşımla Zorlu’dan çıktık, yoldayız.

Haberin Devamı

Bir yandan konuşuyoruz, “Önce senin eve mi uğrasak yoksa bana mı?”
Neşemiz yerinde, günlük/sıradan şeyler dilimizde...
Tam yol ayrımına geldiğimizde taksici bize sormadan, kendiliğinden Mecidiyeköy’e sapıyor.
Böylece Beşiktaş-Taksim ayrımını kaçırıyoruz.
Yani ister istemez arkadaşımın evine doğru gidiyoruz.
“Boşver” diyorum, “Zaten eve gidesim yoktu.”
Bu konuşmanın üzerinden çok geçmiyor ve “Patlama olmuş” haberiyle sarsılıyoruz.
Tam da benim oturduğum bölgeye çok yakın yerde patlama.
Neredeyse her gün arabayla geçtiğim yer...
İkimizin de az evvelki neşesinden artık eser yok.
İlerleyen dakikalarda haberleri aldıkça, görüntüleri gördükçe daha da kahroluyoruz.
Paramparça olmuş sarı dolmuşu, yerdeki polis kasklarını...
Herkes beni arıyor, ben de o bölgedeki tanıdıklarımı...
“İyi misin, güvende misin?” soruları havada uçuşuyor.
“İyi misin?” sorusu ilk kez laf olsun diye değil, gerçekten merakla soruluyor.
Konuşmalar, mesajlaşmalar ise hep aynı yere bağlanıyor:
“Bıktım artık ben, gerçekten bıktım.”
Gece böyle tamamlanıyor.
Ertesi sabah patlamanın olduğu yere çıkan bazı yollar hâlâ kapalı.
Taksiyle dolana dolana eve ulaşıyorum.
Taksim’de bir ölüm sessizliği...
Yaşının 70 olduğunu söyleyen taksici diyor ki, “Bitmez abi bu iş, kelle koltukta yaşıyoruz.”
Gerçekten bitmeyecek mi?
Şu anda 20’li yaşlarını sürenler 70’ine geldiklerinde aynı cümleyi kurmaya devam mı edecek?
Korkuyorum...

Haberin Devamı

Sosyoloji öğrencisinden Subaşı yazısına itiraz

Dünkü “Yerli Kendall Jenner: Şeyma Subaşı” yazısından sonra gelen şu mail’i taze taze paylaşmak isterim, buyrunuz:
“Şeyma Subaşı yazınızı okudum ve bir Sosyoloji öğrencisi olarak üzüldüm.
Allah aşkına kim seviyor Şeyma Subaşı’nı?
Türkiye’nin en köklü üniversitesinde, en prestijli bölümlerinden birinde öğrenciyim.
Çevremde bu konuyu konuştuğumuz doğru.
Fakat hiç de anlattığınız gibi bir izlenim yok.
Yaşamını emeğiyle, çalışarak, aynı anda iki belki de üç işte çalışmak zorunda kalarak sürdüren kadınlardır özenilecek kadınlar!
Hayattaki her şey Instagram ya da takipçi değil.”
(Dilara)
HAYIR, ÖZENDİRMİYORUM
Sevgili Dilara. Öncelikle konunun kapsamı belli.
Başlıkta zaten “Yerli Kendall Jenner” diyorum, yani dünya çapında, takipçi sayısı yüksek bir Instagram fenomenine karşılık olarak bu topraklardan bir ismi koyup analiz ediyorum.
Yaptığım sadece bu. Özendirme olduğuna katılmıyorum.
Ki ben hayat koçu değilim, “şuna özenin, buna özenmeyin” diye büyük laflar edecek, doğru ya da yanlış yolu gösterecek...
“Bu konuyu biz de konuşuyoruz” diyorsun.
Demek ki kayıtsız kalınamayacak bir konu.
Sadece ben başka açıdan ele aldım.
Hayattaki her şey takipçi ve Instagram değil, çok doğru.
Ama şimdiki hayatın önemli bir kısmına da etki ediyor bu mecralar.
Ne yapayım, görmezden mi geleyim?
Tek hatam şu olabilir:
“15-25 yaş grubu” diyerek çok kesin bir genelleme yapmış olmam.
Önerim şu: Eğer istersen, aynı konuyu senin kaleminden okumak, burada yayınlamak isterim.
Ne dersin?

Yazarın Tüm Yazıları