İki popüler figürün ortak damarı

İlki Oktay Kaynarca. Aslında kendisi bunu hep yapıyor.

Haberin Devamı

Oynadığı dizideki karakterin ruh haline bürünüyor aniden.
Ya da belki de hep öyle, bilemem/bilemeyiz.
Ama canlandırdığı dizi karakterleri arasında sivrilenler hep dayılananlar oluyor.
Bakınız, Kurtlar Vadisi’ndeki Çakır ve son olarak Ustura Kemal.
“Nuri” adlı sit-com’da karısı tarafından ezilen, çiçekli/sarı gömlekli Oktay Kaynarca’yı pek hatırlamıyoruz mesela.
Ve işte Ustura Kemal’in yayına girmesiyle beraber Oktay Kaynarca oynadığı karakter gibi celallenip kükremeye başladı.
Sebebi, paparazzilerin onu ve eşini teknede çekmesi...
“Ama ünlüsünüz”, “ama orası kamusal alan”, “ama tüm dünyada böyle” gerekçeleri Kaynarca Kemal’i kesmiyor.
Usturasını tribünlere ustaca uzatıyor ve “karısına sahip çıkan esaslı erkek” kültüründen sonuna kadar nemalanmayı iyi biliyor:
“Bizde aile ve namus kavramları çok önemli. Bugün bir anket düzenleyelim; Türkiye’nin çoğunluğu bu fotoğrafların yayınlanmasını istemeyecektir. Yahu bu ülkede namus cinayeti diye bir olay var. İnsanlar eşlerine yapılan en küçük bir yamukta adam öldürüyor. Türkiye’nin gerçeği bu...” (Günaydın’dan Mevlüt Tezel’e yaptığı konuşmadan.)
Aynı kültürden nemalanan diğer popüler kültür figürü Cem Özer...
Eski eşi Nurgül Yeşilçay sevgilisiyle atışıyor, bu atışma medyaya yansıyor ve birden devreye Süpermen Cem Özer giriyor.
O da tribünlere laf lafı açarak bir güzel oynuyor:
Eşi-ni ve çocuğunu koruma pahasına cezaevine bile gireceğini ima edip olayı abarttıkça abartıyor, “o zibidi” diyerek Nurgül’ün sevgilisini bir güzel aşağılıyor, sonra da “Nurgül’ün telefonlarını kapattırdım, basına konuşmayacak, şu an bir teknede kafasını dinliyor” filan diyerek eski eşinin hayatını uzaktan kumanda bir güzel nasıl yönettiğinin altını çiziyor.
Ve tüm bunlara en modern şehirli kadın bile, “Ay bak görüyor musun, adam kadına nasıl sahip çıktı” diye destek verebiliyor.
Cem Özer de zaten direkt o “sahip çıkma” damarına oynuyor.
Böylece kendi değerini artırıyor, eski eşinin ise apaçık gururuyla oynuyor. Onu güçsüz, çaresiz biriymiş gibi göstererek...
Ve aslında bu iki popüler figürün yaptığı şey aynı:
Toplumca çok tutulan sahip çıkma kültürünü alttan alta kaşıyarak magazine bolca malzeme olmak.
Tüm dert bu!

Haberin Devamı

Stil kapışmasına hazır olun!

Haberin Devamı

ELLE dergisinin geleneksel hale getirdiği stil ödüllerinin (orijinal adıyla ELLE Style Awards) bu yılki adaylarına şöyle bir göz attım.
Kadın oyuncu adaylarının ağır topları Serenay Sarıkaya, Merve Boluğur ve Bade İşcil.
Aslında bu üçü arasında tarzı en çok oturmuş olan Serenay Sarıkaya gibi duruyor ama benim favorim Merve Boluğur.
Tamamen kendisinin şeytani çekiciliğinden dolayı...
Erkek oyuncu kategorisinde ise “Onun bir stili mi vardı?” diye (iç ses) söylendiğim tek bir oyuncu yer alıyor: Yiğit Özşener.
Bu kategorinin favorisi elbette Engin Altan Düzyatan.
Gelelim şarkıcılara... Kadın şarkıcı adayları arasında sivrilen iki isim var: Nil Karaibrahimgil ve Model’in solisti Fatma Turgut. Ama ikisi de favorim değil. Bence en stil kadın şarkıcı Göksel. Yeni saç stili yeter de artar bile seçilmesine...
Erkek şarkıcı kategorisindeki adaylar ise seçimi zorlaştırıyor: Mazhar Alanson, Kenan Doğulu, Murat Boz, Can Bonomo, Bedük...
Hepsinin ayrı ayrı, kendine göre orijinal bir tarzı var. Ama herhalde “en orijinal” aranacaksa Can Bonomo’ya gidebilir bu kategorilemedeki ödül. Hatırlatayım, stil ödülleri oylaması hali hazırda devam ediyor. www.ellestyleawards.com adresine tıklayıp oylamalara doyamamak gayet mümkün.
Gecenin ödül töreni ise her yıl olduğu gibi aralık ayında Esma Sultan’da gerçekleşecek...

Haberin Devamı

Kısırdöngü

Herkesin, hepimizin dilinde aynı cümle: “Artık her gün bir şeyler oluyor.”
Evet oluyor. Hem de sürekli.
Üzülüyoruz, sosyal medyadan hey heyleniyoruz, sonra dağılıyoruz ve bitiyor. Mecburen ya da gerçekten hayat devam ettiğinden ya da artık yapacak bir şey olmadığından unutuyoruz.
Sonra 24 saat geçmeden yeni bir şey daha oluyor ve hop yine aynı zincir tekrar ediyor. Bu kısırdöngü -en azından şu an- bitmeyecekmiş gibi duruyor.
En çok ona yanıyorum...

Yazarın Tüm Yazıları