Paylaş
Uğur Acar’ın yüzünü aldığı Ahmet Kaya’nın ailesi mesela, haliyle Uğur’u fazlasıyla benimsemiş görünüyor.
Ahmet Kaya’nın kızı Emine Kaya, “Babama birebir benziyor. Yüzü, gözleri, kaşları, burnu, dudakları ve bakışları aynı babam” derken Uğur’un kendilerini ziyarete gelmesini sabırsızlıkla beklediğinin altını çiziyor.
Aynı şekilde Ahmet Kaya’nın ablası da onun gibi heyecanlı:
“Kardeşim de sakal bırakırdı. Her şeyi aynı. Tüm doğallığı ile kardeşim.” Uğur için ortada karmaşık bir durum olacağı kesin.
Bir yanda onun yüzüne bakınca Ahmet’i anımsayan ve heyecanlanan bir yeni aile.
Bir yandan kendi öz ailesi.
Bir an yeni yüzüyle yeni ailesindeki rolüne fazlasıyla ısındığını ve kendini Ahmet sandığını düşünmeye başlıyorum Uğur’un.
Ve sonrasında olabilecekler geliyor aklıma bir bir.
Dedim ya, film gibi diye. Olur mu olur...
Peki bundan sonrasında Uğur’a olduğu kadar bu iki aileye de psikolojik destek sağlanıyor mu acaba?
Yoksa bundan sonrasında her şey Türk usulü mü ilerleyecek?
Beş çocuklu kadının daveti
Aslında henüz beş çocuklu değil.
Dört çocuklu. Ama işte beşincisi de yolda, geliyor.
Ayşe Kucuroğlu’ndan bahsediyorum.
Şimdiye kadar alışık olmadığımız türde bir mekan sahibesi profili çiziyor kendisi.
Çok çocuklu ve sosyal hayatın her daim göbeğinde.
Daha geçenlerde karlı merdivenlerden iniyordu Zeynep Ilıcalı’nın davetine yetişmek için...
Önceki gece bu kez kendi mekanı Happily Ever After’da bir davet verdi Ayşe. Ve karnı burnunda olduğu halde bütün konuklarla teker teker ilgilendi. Tam da anne şefkatiyle hani.
Bir ara, “Ayakta durmaktan yorulduysanız sandalye getirteyim” dedi bize dönüp.
“Sen o topuklular üzerinde yorulmadıysan, biz hayatta!” diye yanıt verdim Ayşe’ye.
Ve gerçekten -fotoğrafına bakınca hak vereceksiniz- kaplan tokalı yüksek topuklusuyla aynı zamanda gecenin en seksi kadınlarından biriydi Ayşe.
O ses (bitmiş) Whitney
Aşırı alkol mü aldı?
İlaçlarla alkolü mü karıştırdı?
Ölüm sebebi kokain miydi?
Whitney Houston’ın ölümünün ardından ortaya atılan soru işaretleri bunlar. Oysa bu soru işaretleri asıl ölüm nedenini gölgeliyor.
Bunların hepsi “etken”, neden ise başka bir yerde.
Houston’ın 2009 çıkışlı albümünde yer alan “I Look To You” şarkısını dinleyip “Sesi ne kadar da değişmiş” tepkisini ister istemez verince, yorgun sesiyle zar zor sahne aldığı son 2010 turnesini şöyle bir anımsayınca, aslında ölümün arkasındaki esas neden ortaya çıkıyor: Houston’ın sesinin eskisi kadar güçlü olmaması ve kendini bu yüzden daha da kötü hissetmeye başlaması...
Eski gümbür gümbür sesini koruyabilseydi belki ölüme gitmezdi Whitney.
Umutsuzlar ve ‘Benim Çocuğum’
Sina Koloğlu’nun yazısından öğrendim.
“Desperate Housewives”ın yerli versiyonu olan Umutsuz Ev Kadınları’nda yer alan Kerem karakterinin, yani orijinal senaryodaki adıyla Andrew’un kaderi tamamen değiştirilmiş. Gay olduğunu söylememiş ailesine Kerem/Andrew, bu duruma başka bir bahane bulmuş Türk senaristler.
Acaba senaristlerin LISTAG denen oluşumdan haberleri var mı? Çocukları eşcinsel ya da trans olan ailelerin bir araya gelerek 2008’de oluşturduğu bir grup LISTAG.
Şimdilerde “Benim Çocuğum” adlı belgeselin hazırlığı içindeler.
Kendi yüzleri ve isimleriyle kamera karşısınana geçiyor tüm LISTAG’çı anne babalar.
Amaçları bu belgeselle daha çok ebeveyne ulaşmak ve ön yargıları yıkmak.
Ancak bu bağımsız projeyi hayata geçirmeleri için para gerekiyor. Bunun için de sıra dışı bir yönteme başvurmuşlar. “Kitle fonlaması” denilen bir yöntem. Projeye destek vermek isteyen herkes internet üzerinden 10 dolar bile olsa bağışta bulunabiliyor.
Ayrıntılı için web adresi şu: www.listagfilm.com
Paylaş