Herkesin içinde had bildiren bir teyze var

“Bodrum Masalı” dizisiyle tanınmış.
Craft’tan oyunculuk eğitimi var.
Dört dil biliyor, İngilizce’den İspanyolca’ya kadar çeşit çeşit...
Tatil için İtalya’ya gitmiş.
Oradayken bir anını kafasına göre Instagram’da paylaşıyor:
Parkta otururken üzerindekini çıkardığı bir poz...
O poza da şöyle yazıyor: “Hava sıcaktı, soyunduk. Kimse de dönüp ‘Ne yapıyorsun?’ demedi. Yaşasın özgür Avrupa.”
E şimdi doğruya doğru. Kimse oralarda dönüp bakmaz.
“Neden parkta üstünü çıkardın abla?” demez.
Serel Yereli’nin de bu durum hoşuna gitmiş, paylaşmış.
Buraya kadar hoş.
Sonrası tuhaf.
Demet Akalın bir anda topa girmiş. Genç oyuncunun paylaşımına şu yorumu yapmış:
“İşte bu yüzden Serenay Sarıkaya’lar zirve oluyor. Bazıları da onun kaç gömlek altı.”
Demet Akalın neden mahallenin ahlak bekçisi kıvamında kendini sahaya atmış orası belli değil.
Dahası parkta üstünü çıkarmakla Serenay Sarıkaya olmanın ne alakası var, o hiç belli değil.
Serenay o pozu görse eminim “Ne tatlı” der geçer, o da ayrı.
Galiba ünlü ünsüz hepimizin içine had bildiren bir teyze kaçmış durumda.
Kendimize engel olamıyor, bundan da çılgın haz alıyoruz.

Sahilde uzun yürüyüş yapmak nasıl bir şey

Pilatesti şuydu buydu derken bana yetmedi, bir de bazı sabahlar sahilde yürüyeyim dedim. Ondan da eksik kalmayayım.
Hem hava mis hem de maksat spor olsun, kaloriler tuz buz olsun.
Peki İstanbul’da, daha doğrusu Avrupa Yakası sahilinde yürümek/koşmak nasıl bir şey?
Benim gözlemlerime göre şöyle bir şey:
◊ Bir keresinde rotam Kabataş-Bebek arasındaki sahil yoluydu. Yürüyen, koşan insanların kalabalığı Kuruçeşme’den sonra başlıyor. Ondan öncesi gayet sakin.
◊ Kaldırımda üç-dört kişi yan yana yürüyorsa karşıdan koşar adım gelen size asla yol vermiyor, görmezden geliyorlar. Kuzu kuzu kaldırımdan inip yola çıkmak zorunda kalıyorsunuz.
◊ Kuruçeşme sonrasında yürüyen/koşan kitlenin kalabalığına bir de olta trafiği ekleniyor. Balık tutanların arasından geçmek eğlenceli ve de riskli. Kaç olta teğet geçti üzerimden, ah ah...
◊ Bebek’e doğru işler değişiyor. Ünlü görmeye başlıyorsun. Şeyda Coşkun’u gördüm mesela. Her seferinde yanında başka bir müşterisi vardı. Sıkılmıyor mu acaba sürekli birilerini yürütmeye çalışmaktan?
◊ Bir de Bebek civarında stiller yarışmaya başlıyor.
Bir kendine bakıyorsun bir de son model giyinmiş, yanından geçen abiye/ablaya!
Nasıl olsa sabah sabah kimse görmez, çapaklı suratımla/fi tarihinden kalma yırtık eşofmanımla yürüsem de olur demeyeceksin. Sportif stil bir şeyler giyeceksin üzerine. Kalori yakarken bile ezik hissetmemek için...
◊ Sonuç? Yürüyüşün bittiğinde telefonuna bakacaksın.
Toplam kaç adım atmışım diye. Sonra da oturup bir yerde kahvaltını yapacaksın, mis.

İstanbul Popüler Mekan (Top 10)

1- 29 / Ulus
2- Gabfoods / Kuruçeşme
3- Teras Emirgan / Emirgan
4- Klein / Harbiye
5- Any / Arnavutköy
6- People / Taksim
7- Bee (eat.play.love) / Reşitpaşa
Listenin dikkat çeken ismi Bee’de hem sağlıklı, leziz yemekler bulmak mümkün (mesela bomba kabak dolmaları) hem de çocuklu aileler için süper bir jest var:
Çocuklara özel oyun atölyesi...
8- Isokyo / Raffles Otel
9- Mu İstanbul / 4 Levent
10- Angie / Bebek

‘Velvet’ huzurda

Günün iyi haberi: Zorlu PSM’nin bir süre önce duyurduğum caz kulübü nihayet haftaya açılıyor.
Kulübün adı Velvet.
Üstelik çarşamba gecesi yapılacak açılışın hoş bir vesilesi de var: 13 Mayıs’a dek sürecek Zorlu PSM Caz Festivali’ni kutlama partisi.
Hem Velvet hem de bu mini caz festivalindeki konserleri takibe alın derim.