Hep beraber mahalledeyiz!

“Akşam program ne?” dedim.
“Valla mahalledeyim, çıkmam bir yere herhalde” dedi.
Mahalle dediği yer Bebek. Oradaki mekanlarda takılıyor yani.
Üstelik mekanların tümüne birden “sosyal tesisler” diyor.
Mahallesinden çıkmama nedenlerinden ilki malum: Trafik.
Nişantaşı tarafında bir yere gitmeyi istese belki bir saati yolda geçecek.
Haklı olarak mahallesinde kalmayı tercih ediyor.
Çoğu zaman ben de öyle yapıyorum.
Mahalleden çıkmıyorum. Gittiğim “sosyal tesislerim” var.
Yalnız da değilim. Benim gibi düşünen çok mahalleli var.
Sadece trafik nedeniyle mahalleden dışarı çıkmıyor değiliz.
Mahalle dışındaki sosyal tesislerden, yani diğer semtlerdeki mekanlardan artık zevk almıyoruz. Çünkü oralarda kasılıyoruz. Yabancılık çekiyoruz.
Dahası, sosyal medya sayesinde nerede ne oluyor zaten anında görüyoruz.
Uzak mahallelerin cazibesi kalmadı.
Bir de kendi sosyal tesislerimizde kurduğumuz mahalle arkadaşlıkları gibisi yok.
Misal: Geçen hafta bizim sosyal tesislerden birinde iftar daveti vardı mahalleliye.
Oruç tutan sadece iki kişiydi, ama önemli değildi.
Herkes davete geldi, o uzun masada yerini aldı. Amaç bir arada olmaktı.
Şimdi yeni ve daha sık “bir araya gelme” projelerimiz var.
Bu mahallelere kapanma durumu ilginç bir yere doğru gidiyor yani, gözlemde kalın.

“Gayoğlu”nda gezersin...

Yıllar önce (2003 filan) Aktüel Dergisi’nde çalıştığımız ekiple beraber Beyoğlu üzerine bir dosya hazırlamıştık. Tipik bir Beyoğlu dosyası değildi.
Beyoğlu’nun sadece “gay” yüzünü ele almıştık.
Hızla çoğalan gay barlarını, gay’lerin bu bölgede yaşamayı tercih etmesini, turistlerin ilgisini, vesaire...
Ve kapağa taşınan bu konuyu anlatmak için seçtiğimiz başlık iddialı, kışkırtıcı ve hınzırdı: Gayoğlu!
Beyoğlu yıllar geçtikçe bu iddianın altında kalmadı. Aksine 2013’te düzenlenen Onur Yürüyüşü’ndeki yüksek katılım İstiklal Caddesi’ni baştan sona gökkuşağı renklerine boyamıştı.
Yarın yine bir Onur Yürüyüşü var İstiklal Caddesi’nde.
Ama geçen yıl olduğu gibi yine Alperen Ocakları’nın tehdidiyle karşı karşıya.
Yılda bir sadece bu yürüyüş sayesinde gündeme geliyor Alperen Ocakları.
Yılın bu anını hasretle bekliyorlar belli ki...
AH NEREDE VAH NEREDE
Sadece İstanbul’da değil, dünyanın birçok şehrinde farklı tarihlerde yapılıyor bu Onur Yürüyüşleri. Politik yanı kadar eğlenceli oluşuyla da ilgi çekiyor.
Haliyle turist de topluyor.
Aslında kent yöneticilerimiz ürkekliği ve gay’lere olan mesafeyi bir kenara bıraksa sırf bu yürüyüş ve peşi sıra yapılacak etkinliklerle yeniden yabancı turistin ilgisini çekebilirler İstanbul’a. Ama nerede o vizyon?
Bu arada onur yürüyüşü ve haftasını düzenleyenlerin hazırladığı özel logo nefis: Gökkuşağı renklerine boyanmış köprü. Zeki ve hınzırca.
“Özlemedin mi?” başlıklı video da öyle...
Geçmişteki coşkulu yürüyüşlere atıfta bulunuyor, “Özlemedin mi?” diyerek...
Kısacası yarın Beyoğlu yine -her şeye rağmen- Gayoğlu.

Popüler Mekan Top 10

1. La Petite Maison
(İstinye Park / Fransız mutfağı)
2. Aman da Bravo
(Reşitpaşa / Yeni nesil lokanta)
3. Lucca
(Bebek - Restoran bar)
4. Must
(Nişantaşı / Restoran bar)
5. Kase no16
(Topağacı / Yeni nesil lokanta)
6. L’assiette
(Kuruçeşme / Restoran)
7. Sortie
(Kuruçeşme / Bar restoran)
8. Martinez
(Akmerkez / Restoran bar)
9. Basta! Street Food
(Kadıköy / Gurme dürümcü)
10. Setup
(Kabataş / Kafe)

Şehirde en son ne oldu

* SOHO TERAS
Soho House’un terasının kapanması sevenlerini, yani üyelerini ve üyelerin artı 1 ve 2’lerini üzmüştü. Şimdi o teras yeniden açıldı. Gün batımını izlemek için hâlâ ideal yerlerden biri. Özellikle iyi bir DJ çaldığı vakit tadından yenmiyor.
* PARİS DE NEYMİŞ
Vakko ESMOD Moda Akademisi’ni hep duyardım, ama ilk kez geleneksel mezuniyet defilesine katılarak olayın boyutunu görmüş oldum.
Akademinin Fransız hocası Christine Walter Bonini, defile sonrası yaptığı konuşmada haklıydı: Gençlerin yaratıcılığı gerçekten inanılmaz boyutlarda...
Hani Paris Erkek Moda Haftası’ndaki ilkbahar-yaz 2018 tasarımları bile daha “normal” kalabilir ESMOD öğrencilerinin yaptıklarının yanında, öyle söyleyeyim.