Paylaş
Yemek tarifi gibi misallersek: Bir doz yerlerde sürünme, iki tatlı kaşığı dans ederken ona buna çarpma/olay çıkarma, bir tutam da mekandan çıkarken fazla alkolün bulantısına dayanamayıp midendekileri merdivenlere döküp saçma...
Önceki gün Hatice Aslan’ın Kartalkaya’daki bir partide çekilmiş fotoğrafları yayınlandı.
Genelde “Hatice dağıttı” diye verildi fotoğraflar.
Fotoğraflara baktım. Sevgilisiyle dans ediyor Hatice Aslan.
Bir fotoğrafta da saçlarını
savurmuş dans ederken.
Dağıtması bu yani...
Oysa belli ki çok eğlenmiş ünlü oyuncu. Sadece o kadar...
Saçlarını savurarak dans etmesi herhalde, dağıttığına dair en önemli işaret kabul edilmiş.
Ama gerçek hayatta da sosyal matematik az çok böyle işler:
Azıcık dans edin azıcık gerçekten eğlenin bir mekanda, hemen gözler üzerinize çevrilir.
Mekandakiler sizin için “Bu da fena dağıttı” diye düşünmeye başlar.
Hal böyleyken haber dilinin böyle olması belki de doğal.
Erdem Kınay’ın içindeki Johnny Depp
Artık aranjörlerin starlaştığı, onların ön plana çıktığı ve ünlü şarkıcılara şarkı söyletip albüm yaparak gündeme geldiği bir dönemdeyiz.
Her şey Ozan Doğulu ile başladı.
Derken Volga Tamöz bir single çıkardı. Ardından İskender Paydaş albüm yaptı.
Şimdi sırada Erdem Kınay’ın albümü var.
Yakın gelecekte ise Ozan Çolakoğlu’nun çalışması ortalığı inletmeye hazırlanıyor.
Erdem Kınay’ın “Proje” adlı albümü ise benzerlerinden farklı olarak tamamen yeni şarkıları içeriyor. Eski şarkı hiç yok.
Bugünlerde Demet Akalın’ın seslendirdiği “Rota” hali hazırda dönmeye başladı zaten radyolarda, kanallarda.
Açıkçası klipteki Erdem Kınay’a pek ısınamamıştım.
Ama albüm kartonetindeki Erdem Kınay fotoğrafları kesinlikle olmuş.
Erdem’in kendisi gibi işte: Mesafeli, altını çizmeden/bağırıp çağırmadan iddialı ve tarz.
Bu arada bazı karelerde fena halde Johnny Depp’i andırıyor Kınay.
İlerde oyunculuk da yapabilir hani, keşfetmedi demeyin...
NOT: Albümdeki favorilerimi de açıklıyorum hemen. İlki, Merve Özbey’in seslendirdiği “Duman”. Çünkü vokal güçlü ve şarkı aynı anda hem damar olabilmeyi başarmış hem de dans ettirmek üzere iyi denklemlenmiş.
İkinci favorim ise Işın Karaca’nın söylediği “Yatıya Gelsin”.
Çünkü sözler eğlenceli ve şarkının düzenlemesi yormuyor, akıyor.
En son bunlar oldu
- GİGİ’YE GİDİLDİ... İstinye Park’taki Bej’in yerine açılan Gigi, İstanbul Doors grubunun son numarası.
Gittim, gördüm ve özellikle özene bezene yapılmış barına bayıldım.
Malum, İstanbul mekanlarında güzel bar bulmak zordur.
Mekanların bar kısmı biraz baştan savmadır, ruhu yoktur.
Çünkü masada oturan müşteri daha değerlidir. Barda oturup sadece içki içen ise daha az değerli maalesef.
Gigi ise bu kalıbı kırmış. Barı o kadar güzel ki, masaya filan oturmak istemiyorsun.
Keşke Gigi şöyle cadde/sokak üzerinde bir yerde konumlansaydı, o zaman tadından yenmeyebilirdi.
AVM sınırları içindeki kurgulanmış sokakta yer alması işin tadını tuzunu kaçırıyor biraz.
- ŞEHRE VİSKİ FESTİVALİ GELDİ... Johnnie Walker’ın İstanbul’da ilk kez yaptığı viski festivalinin açılışı İstinye Park’taki Armani’deydi.
Ortamın şenlikli hali şöyle özetlenebilir: İskoçya’dan gelen kadınlı erkekli gaydacılar, Birol Giray’ın elinden çıkma müzikler, uzaktan bakınca çok ciddi şeyleri masa yatırıyormuş gibi görünen, ama aslında tatlı tatlı geyik muhabbeti çeviren şık kadın ve erkekler...
Paylaş