Gerçekten ‘yeni seksi’ bu mu?

Dünya değişti Pirelli takvimi de mecburen değişti!
Dün açığa çıkan 2016 takvimi fotoğraflarıyla gördük, tamamen dünya üzerindeki başarılı ve güçlü kadınlara yer vermişler.
Fotoğrafları dünyaca ünlü portre fotoğrafçısı Annie Leibovitz çekmiş.
Baktığınızda sıradan bir Vanity Fair işi.
Tantana koparacak bir durum yok.
Ama işte Pirelli takvimi kült olmuş bir kere, kayıtsız kalınamıyor bir türlü.
Takvimdeki başarılı kadınların kimi Çin’den kimi Amerika’dan...
İçlerinden en çok Amy Schumer ve Shirin Neshat’ı görünce mutlu oldum.
Amy’yi New York’taki Madonna konseri öncesi sahne aldığında izlemiştim.
Obama çiftiyle ilgili öyle zekice ve belaltı espriler yapıyordu ki, gülmemek elde değildi.
Ve hayret etmemek: Bizde böyle espriler yapsa anında tutuklanır diye diye...
Shirin Neshat ise New York’ta yaşayan İranlı bir sanatçı. Kısa ve uzun metrajlı filmleri var ama asıl fotoğrafları meşhur.
Mesela şu fotoğrafı inanılmazdır.

ÇIPLAKLIK BİTTİ Mİ?

Peki yıllarca Pirelli takviminde görmeye alıştığımız seksi top modeller ve en önemlisi onların “rüya çıplaklığı” nereye gitti?
Sonuçta bu takvimin en önemli misyonu bir yandan da buydu: O kusursuz çıplaklıkla genç ve başarılı erkeklerin geceleri rüyasına girmek!
Ne oldu da Pirelli başarılı/güçlü ve zeki kadını keşfetti? Çıplaklığı, erotizmi bir kenara fırlatıp attı?
Çok basit. Artık şahane beden görmek için Instagram’a şöyle bir göz atmak yeterli.
Ünlüsü, ünsüzü... Dünyanın her yerinden o kadar çok profil var ki...
Herkes Pirelli takvimini sollayan nefis erotik pozlar veriyor zaten. Sınırlı sayıda basılan ve ulaşılması zor bir takvime ne gerek var?
İşte bu yüzden seksten başarıya keskin bir “pazarlama” dönüşü yapmış Pirelli takvimi.

ATLADIKLARI NOKTA

Ama atladıkları bir nokta var: Erkek bedeni teşhiri!
Malum, Fransa’nın en iyi rugby takımlarından Stade Français’nın 2003’ten beri yaptığı Stat Tanrıları (Dievx Dv Stade) adlı takvim çalışması artık bir marka oldu.
Her yıl rugby oyuncuları çırılçıplak poz verip duruyor.
O da yetmedi, en son Fransız itfaiyecilerin soyunduğu bir takvim bile yapıldı.
Kısacası “rüya gibi çıplak beden” sektörü kadın bedenini geçmiş dönemlerde (70’lerden 90’lara) tüketti, ama erkek bedeni geç keşfedildi ve hâlâ satıyor.

ZEKAYI GERÇEKTEN SEKSİ BULUYOR MUYUZ

Kafamı kurcalayan asıl soru ise şu:
Herkesin bedenine ultra önem gösterdiği, neredeyse her gün bir-bir buçuk saat spor salonundan çıkmadığı şu dünyada gerçekten zekayı/başarıyı mı seksi buluyoruz?
Kusura bakmayın ama “Evet” yanıtını verenleri “Ben hiç magazin takip etmem, hep belgesel izlerim” diyenlerle aynı kategoriye koymak durumundayım.
Çünkü hiç de öyle olduğunu sanmıyorum.

Bir Altın Kelebek daha bitti

Vay be, bir Altın Kelebek daha bitti.
İşin içinde olduğumdan dışarıdan nasıl görünüyordu bilemem, ama şunu söyleyebilirim:
Herkes sıkı çalıştı.
Kanal D’ciler, CNN Türk’çüler ve tabii bizim Kelebek ekibi.
Geceden en çok aklımda kalanlar ise şunlardı:
*Bence en şık Serenay Sarıkaya, Özge Özpirinçci, Tülin Şahin ve Çağatay Ulusoy’du.
*En komik konuşma (benim Yalan Dünya’nın Zerrin’i olarak bildiğim) Derya Karadaş’ın, “Burada olmama sebep olan, mesleğime bakış açımı yaratan, felsefesiyle hepimizi aydınlatan Tuğçe Kazaz’a çok teşekkür ediyorum” şeklindeki konuşmasıydı.
*En profesyonel sanatçı kırmızı halı, sahne şovu ve ödül töreni için ayrı kostümler giyen Gülşen’di.
*En toparlayıcı ve doğal olan ise kuşkusuz Halit Ergenç’ti.