Fırtınalı günlerden geriye kalan

Öyle fırtınalı günlerdi ki...
Deniz’in hamile olduğu günlerde önce onunla, daha sonra da Efe’yle peş peşe röportaj yapmıştım.
Deniz, “Sanki buzdolabından sperm çaldım” diyerek eski sevgilisi Önbilgin’e ve kendisini eleştirenlere veryansın ediyordu.
Önbilgin ise o günlerde başka bir kadınla, gençlik yıllarından tanıdığı Duygu Ekşi’yle evlenmek üzereydi ve Deniz’in söylediklerine karşılık şöyle demişti:
“Bir ilişki bebek doğurur, bir bebek ilişki doğurmaz”.
Daha sonra Duygu Ekşi’den de bir çocuk sahibi oldu Efe Önbilgin.
Ama kısa süre boşandılar.
Çok geçmeden Efe Önbilgin kayıplara karıştı.
Şimdilerde ise hem Ankara’da hem Sidney’de yaşadığı söyleniyor.
Gelip gidiyormuş yani.
Doğrusu, peş peşe satırlayınca kulağa pembe dizi kıvamında geliyor bu ilişkiler zinciri.
Peki bir haklı ya da haksız var mı?
Bence yok.
Çünkü o kadar karmaşık ki...
Zaten ilişkilerde yüzde yüz haklı, yüzde yüz haksızı bulmak olanaklı mı sizce?

Şimdi ne olacak

Son dönem Türk sineması, 90’lardaki Türkçe pop patlamasındaki karmaşayı yaşıyor.
Nasıl o dönem yapılan albümler çılgınlar gibi satıyordu ve peş peşe yeni isimler çıkmaya başlamıştı.
Çok iyi, titizlikle hazırlanmış albümlerin yanı sıra çok absürt işler de yayınlanıyordu.
Şimdinin Türk sineması da o hesap sanki: Kafası karışık.
Hele şimdi Enes Batur’un filminin ilk üç günde 453 bin seyirci toplayıp “Arif V 216”nın ilk üç günlük gişesini geçmesinden sonra daha da karışacak.
Hangi yöne gideceğini, hangi türe yöneleceğini iyice şaşıracak.
Şimdiden geçmiş olsun...

Tam aksini yapıyor

Nazan Öncel Instagram hesabından sık sık video yayınlıyor.
O videolarda da hep ev haliyle çıkıyor karşımıza.
Ne bir allık sürüyor yüzüne ne de ekstra bir ışık kullanıyor kendini çekerken.
Tüm hayat yorgunluğuyla, olduğu gibi, fazlasıyla şeffaf gösteriyor kendini videolarda.
Instagram için alışılmadık bir durum olduğunu söylemek lazım.
Çünkü Instagram doğası gereği hep “mükemmele” odaklıyor ya bizi.
Nazan Öncel bunun tam tersini yapıyor.
Kafasına göre takılıyor.
Mükemmeli değil, doğalı gösteriyor.
Ama itiraf edeyim, bazen videolarını izlerken, “Ters ışık kurbanı olmuş, keşke bunu koymasaymış” dediğim oluyor.
Kararsızım yani.
Dibine kadar doğallık mı? Yoksa biraz özenilmiş doğallık mı?

TUHAF şeyler

◊ “Ufak Tefek Cinayetler” dizisiyle ilgili RTÜK haberlerinin bir anda
sosyal medyada yayılması, daha sonra yapımcı
şirketin bu içeriklerin yalan olduğunu belirten açıklama yapması. Diziye dair bir komplo mu var, neler oluyor, anlayan beri gelsin...
◊ İstanbul’a beklenen kar yağışının dizi sezonu bekler gibi heyecanla beklenmesi.
Alt tarafı kar yağışı yahu.

İYİ şeyler

◊ Cem Yılmaz ve Ozan Güven sömestir tatili için çektiği, takdirli teşekkürlü nefis video.
Keşke bu tarz videolardan daha çok yapsalar...