Paylaş
Fazıl Say’ın bahsettiği, kendi eseri “Anka Kuşu Konçertosu” üzerine yayımlanmış bir makale.
O zaman Say sayesinde haberimin olduğu haberle ilgili daha çok ayrıntı vereyim:
Hollandalı ünlü piyano ikilisi Lucas ve Arthur Jussen, geçtiğimiz günlerde Amerika’da düzenlenen ve dünyanın en sevilen müzik festivallerinden biri olan Tanglewood’da bir konser verdi.
Tanglewood; Lenox ve Stockbridge arasında yer alan 500 dönümlük bir alanda performans, resital ve seminerleriyle 350 binden fazla ziyaretçiyi ağırlayan bir merkez.
İşte burada sahne alan ikili, Fazıl Say’ın “Anka Kuşu” (Phoenix) eserini ilk kez çaldı.
“Anka Kuşu”nun özelliklerinden biri şu: Türk makamı ezgilerine yer vermesi.
Müzikal açıdan daha çok detay var ama benim konum değil. Olayın özeti bu.
Öncelikle, gerçekten gurur verici.
Say’ın demek istediğini gayet iyi anlıyorum.
Yurtdışındaki başarıları ya da konserlerinin gerektiği şekilde Türkiye’ye yansımadığını düşünüyor.
Bu yüzden de gerçekleştirdiği konserlerle ilgili sosyal medya hesaplarında daha çok detay yazmaya başladı, “Malum yazan yok, kendim anlatırım. Çıkan eleştiri yazılarını da paylaşabilirim” diye sitem ederek.
“Benim gözümden yaşayın biraz” diye takipçisine turne günlüğü yapacağının müjdesini vererek...
Say’ın turnede yaşadıklarını okumak kesinlikle ilgi çekici, onu söylemem gerek.
Mesela bir konseri sonrası Alman bir seyircisine “gözbebekleriyle verdiği ayar”.
Ya da her gittiği şehirde farklı bir piyano olması dolayısıyla yaşadığı bazı zorluklar...
Sosyal medya zaten bunun için var. Kendimizi ilk elden ifade edebilmek için.
Ama o ifade fazla sitem dolu olmaya başlarsa aşırı yorucu oluyor, söyleyeyim.
Andante ile yaşanan polemik ve sonrasında yazılan satırlarda benim hissettiğim bu.
Bu sitem Fazıl Say’ı hem yoruyor hem de bir yanıyla da besliyor, diri tutuyor gibi.
Bu da dışarıdan, bir takipçisi olarak naçizane gözlemim...
Kendiliğinden maske günleri
Hafta sonu
Bodrum-İstanbul uçağında durum şuydu:
Yolcuların çoğu kendiliğinden maske takmıştı.
Elbette maskesiz olan da vardı.
Ama vaka sayılarının artması etkili oldu, şimdi herkes yeniden maskeli.
Yaz şarkısı
Eskiden “yaz şarkısı” diye bir şey vardı. Popçular yaz şarkısı çıkarmak için haziranı, temmuzu beklerdi. Epeydir öyle bir yarış yok. “Yaz şarkısı” kalesi çöktü.
Çıkan son şarkıların hepsi sanki daha şimdiden “yaz yorgunu”.
Paylaş