Fahriye Evcen keşke daha erken açıklama yapsaydı

Öyle ki, Fahriye Evcen o fotoğrafa gelen tepkiler nedeniyle Instagram’ını yoruma kapattı.
Tepkinin nedeni çitanın sırf fotoğraf için uyuşturulduğunun düşünülmesiydi.
Fahriye ve Burak’ın gittiği Cape Town’daki bu merkeze, yani Cheetah Outreach’e, CNN Türk’te çalışan editör/yapımcı arkadaşım Sinan Kunter “Dünya Avucunuzda” programı için üç ay önce gitmişti. Hatta Sinan da Burak ve Fahriye gibi çitayla fotoğraf çektirmişti. O fotoğrafta da çita uyuşturulmuş gibi görünüyordu.
Sinan’ı arayıp sordum ve gerçeği öğrendim.
Cape Town’daki bu merkezde çitaları uyuşturmak gibi bir şey asla söz konusu değilmiş.
Çitanın o şekilde görünmesinin nedeni ise ziyaret edilen saatlerin özellikle onların
uyku öncesi saatlerine denk getirilmesiymiş.
O saatler de öğle saatleri oluyormuş.
Bir de fotoğraf çektirilen bu çitalar yetişkin çitalar değilmiş. Daha ‘ergen’ çitalarmış.
Çoğunluğu o merkezde doğanlar ya da doğada annesi tarafından terk edilenler.
Yani doğadakilere göre daha ‘evcil’ çitalar.
Tüm bu açıklamaları merkezin yetkilisi zaten gelen ziyaretçilere yapıyormuş.
Fahriye Evcen ise bu açıklamayı çok geç yaptığı için gereksiz yere tepki oklarını üzerine çekmiş oldu.
Keşke Instagram’ını yoruma kapatmadan yahut manşetlere düşmeden önce bu basit gerçeği açıklamış olsaydı...

Dünya Avucunuzda programının editörü Sinan Kunter de çitayla fotoğraf çektirmişti.

12 bin Euro’luk koltuk ve o erkek grupları

İstanbul bu haftaya sosyal hayat açısından hızlı başladı.
Pazartesi günü bile bir etkinlik bir aktivite coşması vardı.
Önce İstanbul 74’ün Nişantaşı’ndaki yerinde Guess’in davetine uğradım.
Kadın davetlilerin ağırlıkta olduğu etkinlikte başrol yine en üst açıdan çekilen toplu selfie fotoğraflarının oldu.
İkinci durağım Etiler’deki ev ve ofis mobilya markası Poltrona Frau’nun showroom’uydu.
El işçiliğindeki uzmanlığıyla bilinen marka bu kez Ferrari Cockpit adında bir ofis koltuğu üretmiş. Herkes bu havalı koltuğun tanıtımı için gelmişti.
Poltrona yetkilisine “Fiyatı ne kadar?” diye sordum, tam 12 bin 200 euro’ymuş.
“Ne kadar tatlı! Allah sahibine bağışlasın” diye içimden geçirip bahçeye çıktım.
Orada da koca bir Ferrari gördüm.
Sırf bu tanıtım için getirilmiş. Portofino serisinden. Şu an Türkiye’de tekmiş bu araç.
Herkes aracı inceleyip dururken benim dikkatimi başka bir olay çekti: Lüks zevklere sahip erkeklerin bir araya gelip grup kurması.
Biri dişçi diğeri estetik doktoru iki erkeğin kurduğu Coopers grubu mesela onlardan biri.
Peki ne yapıyor bu erkekler?
Ortak lüks zevklerini (mesela saat, viski, puro, araba) birbirleriyle paylaşıyor ve kendi aralarında çeşitli etkinlikler düzenliyorlar.
Şehirdeki kadın davetlerine rakip erkek davetleri geliyor yani...

Alaçatı’nın ruhuna uygun etkinlik

Bu hafta sonu Alaçatı’nın ruhuna uygun bir etkinlik var: Tasting Alaçatı.
Orada olanlar kaçırmasın derim.
Çünkü işletmeler ve yerel üreticiler bir araya gelip şahane gurme sofralar kuracaklar.
Ama Ot Festivali gibi değil Tasting Alaçatı.
O sofralara katılmak için rezervasyon ve katılım bedeli gerekiyor.
Böylece kargaşa engellenmiş olacak. Tasting Alaçatı’yla paralel bir etkinlik daha var.
O da Peak Talks.
Küratörlüğünü şef Kemal Demirasal yapıyor. Zaten konuşmalar onun mekanı YEK’te gerçekleşiyor.
Katılanlar ise yerli yabancı ünlü şefler...