Eski sevgili kuru fasulyeydi, yenisi suşi

Mustafa Sandal durdu durdu, yeni albüm dönemi turnayı gözünden vurdu.

Haberin Devamı

Tıpkı Pınar Aylin’in “ikinci el erkek” lafı gibi, Sandal’ın Kelebek röportajında eski sevgililerine “döner-pilav”, yenisine “Beluga havyarı” benzetmesini yapması magazinel deyimler sözlüğüne baş köşeden girer herhalde.

Peki bu benzetmeden sonra neler olabilir?

1- Dönerciler tez elden ayaklanabilir. “Bizi aşağıladı” diye Sandal’a dava bile açabilirler. “Kahrolsun havyar faşizmi” diye slogan atabilirler.

2- Döner-pilav yemek yeniden moda olabilir. Taksim büfelerinde uzun kuyruklar oluşabilir.

3- Herkes aşka gelip eski döner-pilavlarını arayabilir. Çöpe atılan eski döner-pilav numaraları bulunup “Bu gece buluşalım bebeğim ya, özledim teninin kokusunu” denebilir. Ne de olsa döner-pilavın tadı bellidir. Üstelik aç bırakmaz, kesinlikle doyurur. Havyar arayarak vakit kaybetmenin alemi var mıdır? Yoktur.
4- Mustafa Sandal, Emina’nın bundan sonra döner-pilav yemesini “yanlış anlamalara” mahal vermemek için yasaklayabilir.
Lakin Emina dönerin tadını pek sevmektedir ve kendini tutamaz. Taksim büfelerinden gizlice döner dürüm alırken paparazzilere yakalanır. Ertesi gün şöyle hain başlıklar kaçınılmazdır tabii: “Ve havyar, döner yedi”, “Havyarın dönerli ihaneti”...

5- Bu tarz daha çoook benzetmeler de çıkacaktır eski-yeni sevgililer için.
“Eski sevgililerim kuru fasulyeydi, şimdiki suşi”...
“Eski sevgilim Türkçe sözlü hafif müzikti, şimdiki nihavend makamı”...
“Yok yok, eski sevgilim toplu konuttaki bir oda bir salon stüdyoydu, yenisi ise Çeşme’de bahçeli, denize bakan bir adet yazlık”... Filan.

Sonu yok yani.

Haberin Devamı

İşte Nükhet Duru

71’lik Halis Toprak’ın 17 yaşındaki Nazlı’yla evlenmesiyle ilgili en baba tepki Nükhet Duru’dan geldi.

“Bu bir evlilik değil, satın almadır” demiş Nükhet Duru.

Açık ve net.

“Babası kızını boğaz tokluğuna satmış” diye de eklemiş.

Ötesi var mı?

Başka söylenecek söz?

Süpersiniz Nükhet Duru!

Ha bu arada, yarın akşam Açıkhava’da Timur Selçuk-Nükhet Duru konseri var. Kaçmaz, kaçırılmaz...

Sigara yasağında “tente” karmaşası

Bugünlerde gece çıkanlar için en önemli konu bu.

”Nerede sigara içiliyor, nerede içilemiyor?”

Üstü açık mekanlardaki şu tente sorunsalı kafaları karıştırdı ya, “tenten varsa kapalı alan sayılıyor, içemiyormuşsun” deniliyor.

O yüzden herkes ajan gibi, “Orada içiliyor mu? Ben içilmiyor diye duydum” diye birbirine haber vermekte.

Önceki gece Sortie’deydim mesela. Orta alandaki barda içiliyordu.

Denetleyiciler gelmiş, okey vermişler.

Orta barın üstü bir tenteyle kapalı oysa. Ama yanlar açık olduğu için sayılmıyormuş.

Valla kafam karıştı.

Reina’da ise ortada içiliyor, yan restoranlarda durum karmaşıklaşıyormuş.

Akaretler’deki Der, Die, Das ve Joke’da problem yok. Onların bahçesinde içiliyor.

Bu arada konuyla ilgisiz ama, Der, Die, Das akşamüstü çok keyifli oluyor. ıyi bir kalabalık var. Sadece roze’leri çeşitlendirmeliler.

Tekrar sigara konusuna dönüş yapıp yazıyı bitiriyorum.

Bir işletmeci dedi ki, “Bu işten en çok denetleyiciler kazançlı çıkacak. Çünkü biraz para verene daha toleranslı davranacaklar. Böylece zengin olacaklar”...

Öyle mi olacak dersiniz?

Bu sigara konusu bitmez azizim...

Yazarın Tüm Yazıları