Paylaş
KARAKÖY’DE... Sahibi Süreyya Arıoba’nın tabirlemesiyle “kapitalist bir komün”ün yaşadığı, Bankalar Caddesi üzerindeki bohem rezidans Sumahan’ın alt katındayız. Gecelerden perşembe gecesi. İçerisi sigara dumanlı, kalabalık ve havasız. Duvarlarda siyah beyaz videolar dönüp duruyor. Videolar da tanıdık isimler var: Beren Saat, İlker Kaleli, Esra Dermancıoğlu...
Meğer içerideki kalabalığın partileme nedeni zaten bu videolarmış. Yönetmen/video art sanatçısı Aykut Cömert’e ait bu işlere bakınırken içerideki “herkes burada” kalabalığına göz gezdirmemek de imkansız.
Kenan Doğulu, Beren Saat, Belçim Bilgin, Nurgül Yeşilçay... Popüler, bohem; kimi ararsanız orada.
Kalabalık sokağa taştıkça taşıyor, bir yandan da böyle bir yer için alışık olunmadık bir grup sabırla bekliyor: Paparazziler.
Mehmet Erdem’in onlarla tartıştığı haberi geliyor.
Nurgül Yeşilçay ise mekandan çıkıp taksiye binerken fark edilmemeyi başarıyor. Flaşsız, kamera ışıksız atlatıyor geceyi. Yani içerideki şık videolardan ziyade dışarıdaki gerçek videolara saplanıp kalıyoruz.
İnsanlık hali mi yoksa hayatın kendisi sanatın kurgusunu yer mi? Gecenin (bu ne) yaman çelişkisi de buydu işte...
EMİRGAN’DA... Meşhur La Boom’un hemen yan tarafına konuşlanmış, dışarıdan bakınca hayli sıradan küçük bir dükkan Pizza Emirgan. Pizzaları Napoli usulü, gayet leziz ama asıl marifeti içecek dolabının arkasındaki mini barında. Dolap aslında gizli bir kapı yani.
Dolap arkası barı şimdilik sadece mekan sahibinin eşine, dostuna, yakın çevresine, yani özel davetlilere açık.
Salıdan cumartesiye her gece canlı müzik var.
Bora Uzer de çıkıyor Cihangir Mona sayesinde adını sıkça duyduğumuz Boygar da...
Benim gittiğim salı gecesi Güntaç Özdemir sahnedeydi. İçerideki kalabalık ise dizi seti gibiydi: Tolgahan Sayışman, Emre Karayel, İlker Kaleli, Sarp Apak...
Bir süre sonra Apak ve Kaleli sahneye çıkıp şarkı da söyledi. Apak’tan bir kez daha Efulim performansı dinlendi.
Doğrusu bin kez daha dinlenir, çünkü güzel söylüyor.
Pizza Emirgan’ın bu dolap arkası barı doksanların meşhur Yeşil Kabare’sini anımsatıyor birçok yönüyle.
Oradaki gibi gelen ünlüler şarkı söylüyor, ortam rahat ve samimi. Böyle giderse bu dolap arkası barının müdavim sayısının artacağı kesin.
ATİNA’DA... Aşkın Nur Yengi gazetecilere yüksek kaşlı haliyle yakalandıktan hemen sonra Atina’ya uçtu.
Hayır, kaşlarını düzelttirmek için değil, müzikal bir işbirliği için. Yunanlılar’ın ünlü şarkıcısı Nikos Vertis’le buluşan Aşkın Nur Yengi, yeni albümünde yakışıklı şarkıcıyla düet yapacak.
Daha önce birçok Türk kadın şarkıcının düet için kapısını çaldığı bilinen Vertis’in Aşkın Nur Yengi seçimi pop müzik dünyasında dalgalanmalara neden olacak gibi...
MAÇKA’DA... Tarkan sık sık Maçka’ya gelir oldu, çünkü İskender Paydaş’ın stüdyosu burada ve uzun süredir yeni albüm çalışmalarını beraber sürdürüyorlar.
ASMALIMESCİT’TE... Gonca Vuslateri bir aylık bir bar projesine girişti: Babylon Lounge’un yanına konuşlanmış, ufacık tefecik Dublin Spot. Evet, Pizza Emirgan gibi tuğlalı, küçük bir yer burası da.
Çarşamba gecesi açılan bar Dublin ruhunu Asmalımescit’e taşıma hevesinde/niyetinde. Asmalımescit’in ruhu masasızlık operasyonundan beri hayli sıkıntılı.
Dublin Spot’la geçici bir dirilme yaşanır belki.
İlginç bir şekilde bu sokağın aşağısında Kum Saati diye bir yer var. Sırf yabancı dolu. İstanbul’da yaşayan yabancıların tamamen kendi hallerinde, komünlerinde yaşamaları da ayrı bir yazı konusu. Aramıza karışmayı çok tercih etmiyorlar sanki. Ne dersiniz?
İlk kez netd’de
Emir Sarısaç yönetti, Daniel Taşel düzenledi, ben de yazdım besteledim ve bir de söyledim.
Sen Yine de Gitme’den bahsediyorum.
İnsan kendi yaptığı şeyi yazmaya/duyurmaya utanıyor aslında. Ama içimden bir ses sen yine de duyur diyor.
O zaman: Sen Yine de Gitme’nin klibi ilk kez bugün www.netd.com/muzik te.
Paylaş