Paylaş
Güzide Duran iyiydi, ama Serkan Altunorak zorlama esprileri ve bazen elindeki metinleri dahi akıcı okuyamaması nedeniyle sunuculuktan sınıfta kaldı.
Sedef Avcı’ya “en stil model” ödülü verilmesi gecenin sonunda yapılan after party’de en çok tartışılan şeylerden biriydi.
Ahu Yağtu, Tuğçe Kazaz gibi güçlü adaylar dururken artık pek modellik yapmayan, üstelik stiliyle ön planda olmayan Avcı’ya ödül verilmesi “hiç olmadı” yorumlarıyla uzun uzun konuşuldu.
KIVANÇ STİL Mİ YANİ?
Aynı şekilde Kıvanç Tatlıtuğ’un da “stil erkek oyuncu” ödülü alması tartışıldı.
“Aşk-ı Memnu”daki stili Deniz Marşan ve Başak Dizer Fransez’e emanet olan ünlü oyuncunun set dışındaki “stilsiz” tarzı yaz ayları boyunca sık sık gazetelere yansıdığı için Tatlıtuğ yerine bu ödülü Engin Altan Düzyatan’ın alması gerektiği konuşuldu.
Kendi adıma ben bir de Emre Aydın’ın “stil erkek şarkıcı” ödülünü almasını pek anlayamadım. Yalın ve Bora Uzer gibi iki şarkıcı hem sahne hem de gerçek hayatta kendilerine has stilleriyle ön plandayken Emre Aydın çok anlamlı bir tercihmiş gibi gelmedi bana.
Tartışılmayan ödül var mıydı? Elbette... Hakan Yıldırım’ın, Zeynep Tosun’un, Koray Birand’ın, Şebnem Ferah’ın, Beren Saat’in, Rahmi Koç’un ve tabii Ajda Pekkan’ın “stil” ödülleri mesela...
BEREN SAAT’İN ŞIK HAREKETİ
Kıvanç Tatlıtuğ’un ödülünü aldıktan sonra “ELLE Style Dergisi’ne teşekkür ederim” diyerek derginin adını ödül gecesinin ismiyle birleştirerek söylemesi nahoş bir durum oldu.
Beren Saat’in teşekkür konuşmasını önce İngilizce sonra Türkçe yapması salondaki yabancı davetlilerin çok hoşuna gitti.
Gerçekten şık bir hareketti. Aynı şekilde üzerindeki kıyafeti tasarlayan modacı Özgür Masur’a teşekkür etmesi de... Ama gel gör ki kıyafet fazla ağırdı. Beren’i çok yaşlı gösteriyordu, TSM solisti havasına sokmuştu ünlü oyuncuyu.
ÜMİT BOYNER’İN MESAJI
“En stil işkadını” seçilen Ümit Boyner salonda değildi. Brüksel’de olduğu için geceye katılmamıştı. Ama davetlilere şık bir mesaj yollamıştı.
Ferhan İstanbullu kürsüye çıkıp Boyner’in mesajını okudu.
Mesajdaki şu cümleler dikkat çekiciydi:
“... Bireysel özgürlüğümüzün en derin ve temel ifadesi yaşam stillerimiz ve onları seçebilmekte hür olmamız. Hepinize aydınlık, özgür ve mutlu günler dilerim.”
Ve Ajda Pekkan... Sahneye gelişi çok havalıydı.
Diğer ödül alanlar gibi oturduğu yerden kalkarak değil, salonun ana kapısından bir anda çıkıp gelerek teşrif etti sahneye. Büyük alkış aldı tabii.
TAMER YILMAZ SUNUCU OLMALI
Tamer Yılmaz “en stil fotoğrafçı”ya ödülünü verirken öyle samimi bir konuşma yaptı ki, kendisinin en yakın zamanda sunuculuğa başlaması gerek. Çünkü sahnede çok rahat ve çok doğal.
Organizasyon hızlı, rahat, şık ve kasmayan türdendi.
Bir tek sırt ağrılarına yol açan sandalyelere oturtulduğumuz için rahat değildik, o kadar... Bu ödül töreni ayakta bile izlenebilirdi aslında.
Bir ara Nilay Dorsa’yı gördüm. Dizine kadar olan çizmesi ve üzerindeki trençkot o kadar çok parlıyordu ki... Kötü bilimkurgu filmlerinin vazgeçilmezi olan “dışı dünyalı, içi uzaylı” o meşhur karakterleri gibi giyinmişti.
Gecenin favori sorusu şuydu: “Kıyafetin nereden?”
Bana da sordular. Benim takımım Ezra-Tuba Çetin’e aitti. Papyon ise D&G.
Peki after party’nin olduğu salona doğru inerken sahnedeki solistin birden Serdar Ortaç şarkısı söylemeye başlaması ve herkesin aşağıda Serdar Ortaç konseri olduğunu zannetmesi?
Neyse ki sahnedeki solist sadece bir tane Ortaç şarkısıyla yetindi. Hava çok güzel olduğu için de kimse içeride kalıp onu dinlemedi zaten.
Glimmer partisinde neler oldu
Bugün böyle. Gecelerden rapor şeklinde gidiyoruz. Son bir raporla devam edeyim.
W Oteli’nin lounge’unda yapılan Absolut Glimmer partisinin raporuyla. İşte o partinin “esas” özeti...
Uzun bir aradan sonra Teoman’ı bir partide gördüm. Meğer albüm için eve kapanmış. Bahara çıkıyormuş albümü. Teoman’ın her daim yanında olan koruması Hayrettin gece boyunca yine hep yanındaydı.
Sinan Çetin partiye geç saatlerde katıldı. Ve hayır, yanında Ali Ağaoğlu yoktu.
Arte Tahir’in yanına gidip “Barda birini dövdüğün yazılmış, hayrola?” diye sordum. “Yok öyle bir şey. Ben de bu dedikoduyu yazan gazeteyi aradım, ama geri dönmediler bana” diye yanıtladı.
Efe Önbilgin partiye eşiyle katıldı ve gece boyunca ikili birbirlerinden ayrılmadı.
Kanat Atkaya’yı ilk kez bir partide gördüm. Devamı gelir umarım.
Derin Mermerci’nin partiye gelişi epey heyecan dalgası yarattı. Peki ya partiye beraber geldiği arkadaşını herkesin bir anda yeni sevgilisi zannetmesi. Komikti.
Herhalde partiye gelmeyen ünlü sima yoktu. Bir ara kalabalıktan yürünmüyordu. Hem içeride hem de sigara içme alanında.
Evet, en eğlenceli ve en sosyal yer sigara içme alanıydı...
Yenilenen W Lounge’u beğendim. Dekorasyon için mekanın tavanına kondurulan yüzlerce ince cam tabakayı da (yoksa UFO mu demeli bunlara?)...
Paylaş