Durumum fıkradaki gibiydi

Evet, cuma gecesi durumum o klişe fıkradaki gibiydi:

Haberin Devamı

Bir Avusturyalı, bir Hintli, bir Brezilyalı ve bir Türk kanadından da bendeniz, Tarkan’ın “Kuzu Kuzu” şarkısı eşliğinde bir o yana bir bu yana salınıp dans ettik.

Mekan, İKSV binasının üstündeki Firuze’ydi. Ve üç yabancı da ortamın Türkçe müzikle kendinden geçmiş coşkulu enerjisine hayranlıklarını dakikada bir kulağıma fısıldayarak kendime gelmemi sağladı.

Şu açıdan:

Bazen bize sıradan bir şeymiş gibi geliyor ama hakikaten über eğlenceli mekanlarımız ve 1 saat önce bambaşka bir enerjiye sahipken 1 saat sonra DJ’in çalmaya başladığı bir Tarkan, iki Serdar Ortaç, üç Zeynep Bastık’la masalara çıkıp eğlenebilen, kasmayan, pek şahane bir kalabalığımız var.

Şimdi o yabancıları tanıtayım.

Avusturyalı Katharina Unger ve Hint asıllı Danimarkalı Hardeep Rehal, TURYİD tarafından geçen hafta üçüncüsü yapılan Gastroekonomi Zirvesi için İstanbul’a gelmişler.

Haberin Devamı

Hardeep’in sevgilisi Aline de öyle...

BÖCEK Mİ DEDİNİZ?

Merkezi Viyana’da bulunan Livin Farms’ın CEO’su Katharina, “Gıdayı Yeniden Tasarlamak” konusunda bizim zirvede konuşma yapmış. Elbette konu başlığı pek net değil, ne olduğu anlaşılmıyor. Katharina’ya sorunca durum netleşti, hem de fazlasıyla!

Özetle şöyle söyleyeyim: Katharina’nın şirketi atık böcek larvalarını yetiştirip onları son teknoloji makinelerde işliyor ve kısa sürede bu böceklerden protein oranı yüksek ürünler elde ediyormuş. Bu ürünler tarımda kullanılmak üzere satılıyormuş. Elbette sadece tarım değil! Malum, bazı böceklerdeki protein miktarı tavuktan daha fazla.

Bu yüzden sık sık bilim dergilerinde “yenilebilir böcekler” raporları yayımlanır, hatta gelecekte böceklere daha çok ihtiyaç duyulacağı bilgisi de verilir.

Neyse, konu derin. Burada kesiyorum. 

Hardeep Rehal ise miksolog ve işletmeci. World Class yarışmasında birinci olduğu için aynı zamanda Danimarka’nın en iyi barmeni unvanına sahip.

Kopenhag’da yaşayan Hardeep, “Kuzey ülkelerinde mutfakta başlayan değişimin bar sahnesine yansıması” başlıklı bir konuşma yapmış Gastroekonomi Zirvesi’nde.

Bir barmenin esas malzemesinin şifalı otlar, sebze ve meyveler olduğunu söylüyor Hardeep. Bu nedenle sürekli sıvı formda vejetaryen yiyecekler yapıyormuş. Kopenhag’daki iki favori kokteyl barı ise şu ikisiymiş: Power ve Duck & Cover.

GECENİN SONU

Haberin Devamı

Bize belki tipik gelebilir ama üç yabancı misafirin de bu ilk İstanbul seyahatiymiş ve şimdi tekrar gelmek istiyorlar. Sırf bu yüksek enerjiye hayran oldukları için...

Gecelerin yeni mesleği

Aynı gecenin ilerleyen dakikaları...

Pera Palas Oteli civarında taksi bekliyorum.

Trafik yoğun. Taksi yok. Hemen önümde benimle beraber bekleyen Arap bir aile de var.

Derken onların önünde lüks bir otomobil durdu ve şoförün İngilizce şöyle seslendiğini duydum:

“Gideceğiniz yere 100 dolara götürürüm.”

Aile biraz pazarlık yaptı. Çünkü anladığım kadarıyla Nişantaşı’na gidiyorlardı.

Sonunda araca binip gittiler. 5 dakika sonra benim de önümde lüks bir araç durdu, “Gideceğiniz yere götürebilirim, bireysel korsan taksiyim” diye.

Haberin Devamı

Binmedim ama şunu anladım o gece:

Gecenin yoğun saatlerinde lüks araçlar yüksek fiyatlara korsan taksi hizmeti yapmaya başlamış. Siz yolda beklerken aniden önünüzde durup tekliflerini iletiyorlar.

Yakında herkes korsan taksici mi olacak?

Bakalım daha neler göreceğiz...

 

 

Yazarın Tüm Yazıları